Fetemm Egitimi

Eğitim içeriklerinin aktarımı için günümüzdeki en yaygın yaklaşım olarak FeTeMM (STEM) kavramı ve yapısı benimsenmektedir. Kodlama bilgisi ile birlikte yaparak öğrenme (Maker Hareketi) yöntemi de bu genel yapının kapsamı dâhilinde tartışılmaktadır. Türkiye'deki süre giden FeTeMM uygulamalarında, bir disiplin olarak görsel iletişim tasarımı üretiminin ele alınış biçimi problemli görünmektedir. Görsel iletişim tasarımı; estetik ve fonksiyon arasındaki dengeyi gözeterek, görsel-işitsel ve dokunmatik etkileşimlere yönelik problem çözme becerisi olarak tanımlanabilmektedir. Bu tanım üzerinden gidildiğinde, FeTeMM uygulamalarında dijital eğitim içerikleri oluşturulurken, görsel iletişim tasarımı alanı ile olan ilişki ve iş birliğinin yeniden yorumlanması gerekliliği gündeme gelmektedir. Bu doğrultuda, çalışma dahilinde iki temel problematik tartışılmaktadır: İlk olarak, Türkiye'deki FeTeMM yapısının görsel iletişim tasarımı alanı ile kurduğu ilişki irdelenmektedir. Özellikle tasarımın uygulanması, etkileşimlerin düzenlenmesi bağlamında içeriklerin ve yapının yeniden yorumlanması için önerilerde bulunulmaktadır. İkinci problematik olarak ise günümüz maker öğretmenlerin görsel iletişim tasarımı temel becerilerini kullanarak motivasyonlarını nasıl üst düzeyde tutacaklarına dair tartışma yürütülmektedir. Araştırma kapsamında, eğitim sahasındaki anlık durumu gözlemleyebilmek adına, Aydın il merkezinde yer alan 12 bilişim teknolojileri branş öğretmeni ile derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgular üzerinden, öğretmenlerin FeTeMM sürecinde teknoloji ve görsel iletişim tasarımı ile ilişkileri değerlendirilmektedir. Bu bölgesel araştırma ile Türkiye genelinde uygulanan FeTeMM yaklaşımının güncel durumuna ilişkin bir ön görü oluşturulmaya çalışılmaktadır.

Son yıllarda dünyanın da gündeminde yer alan eğitimde nitelik tartışmaları genel olarak öğrencilere 21. yüzyıl becerilerinin nasıl kazandırılacağı ve nasıl ölçüleceği özelinde gelişmektedir. Bu bağlamda STEM eğitimi kabul gören yaklaşımlardan biridir. Bu perspektif bireylere 21. yüzyıl becerilerini kazandırma konusunda önemli bir yaklaşım olan ve dünyada ciddi bir karşılığı bulunan STEM eğitimini dünya örnekleriyle ele alarak Türkiye için bir değerlendirme yapmayı hedeflemektedir. STEM NEDİR? STEM; bilim/fen (science), teknoloji (technology), mühendislik (engineering) ve matematiğin (mathe-matics) bir araya getirilmesiyle okul öncesinden yük-seköğrenime kadar disiplinler arası yaklaşımla bi-reylerin problemleri tespit etmesini, bu problemlere pratik ve isabetli çözümler üretmesini hedefleyen bir eğitim yaklaşımıdır. Bu yaklaşım bireylerde var olan ancak zamanla körelmiş merak duygularını ön plana çıkararak araştırma ve sorgulamaya dayalı öğrenmeyi öncelemektedir. Bireylerin merak duyguları canlandı-rılarak öğrendikleri bilgileri ürüne dönüştürmeleri ve problemleri çözebilmeleri beklenmektedir. Yine özgün fikirlerin üretilebilmesi, farklı ve eleştirel düşünme becerilerinin kazandırılması STEM eğitiminin hedef-leri arasındadır. Aynı zamanda bireyin yaparak-yaşa-yarak-deneyimleyerek öğrenmesi STEM eğitimi için oldukça önemlidir.

okulun gerçek hayatın b r yansıması olması gerekt ğ n savunan 20.yy'ın en öneml eğ t mc ler n n başında gel r. Dewey, ed lgen b r öğrenme deney m yer ne araçsalcılık çer s nde kuramsallaştırdığı yaparak öğrenme (learn ng by do ng) le okul ve toplum arasındak bağı güçlend rmey öner r. Bu bağın güçlend r lmes le b rl kte okul, toplumu dönüştürme ve demokrat kleşt rme görevler n yer ne get recek; aynı zamanda öğrenc ler de kend öğrenmeler ne sah p çıkan y nsanlar olarak yet şerek toplumun etk n b r parçası olab leceklerd r.

Günümüz problemleri genellikle karmaşık bir yapıda olup farklı disiplinlerin bir arada kullanılmasını gerektirmektedir. Problem çözebilen bireylerin yetiştirilebilmesi okullarda disiplinler arası yaklaşımların kullanılması ile mümkün olabilir. Bu bağlamda, fen bilimleri, teknoloji, matematik ve mühendislik alanlarını bir araya getiren FeTeMM temelli eğitim uygulamaları son yıllarda dikkat çekmektedir.  Bu çalışmanın amacı, FeTeMM temelli etkinliklerin 10. sınıf öğrencilerinin kimyaya yönelik tutum, akademik başarı ve yaratıcılıkları üzerine etkisini, yapılandırmacı yaklaşım temelli öğretim uygulamaları ile karşılaştırmalı olarak değerlendirmektir. Bu amaçla "onuncu sınıf kimya öğretim programı incelenmiş ve "kimya her yerde" ünitesinde yer alan kazanımlardan konuya uygun olanları seçilmiştir. Çalışma yarı deneysel desene uygun yürütülmüştür. Bu amaçla birbirine denk iki sınıftan biri rasgele deney diğeri ise kontrol grubu olarak belirlenmiştir. Çalışma Trabzon ilindeki bir Anadolu lisesinde yürütülmüştür. Deney grubunda FeTeMM temelli etkinlikler kullanılırken kontrol grubunda yapılandırmacı yaklaşım kullanılmıştır. Çalışmada veriler, kimya tutum ölçeği, kimya her yerde başarı testi, bilimsel yaratıcılık testi ve FeTeMM etkinlikleri değerlendirme ölçeği ile toplanmıştır. Sonuçlar, deney grubu öğrencileri ile kontrol grubu öğrencilerinin akademik başarıları (t=5,061, p=0,001) ve kimya tutumları (t=2,449, p=0,018) arasında istatistiksel olarak anlamlı farklar olduğunu göstermektedir. Ayrıca deney grubu öğrencilerinin yaratıcılık becerileri de anlamlı bir şekilde artış göstermiştir.

Adıgüzel, T., Ayar, M. C., Corlu, M. S., & Özel, S. (2012, June). Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik (BTMM) eğitimi: Disiplinlerarası çalışmalar ve etkileşimler [STEM education: Interdisciplinary investigations and interactions]. In M. A. Çorlu (Moderator). Panel discussion at the X. Ulusal Fen Bilimleri ve Matematik Eğitimi Kongresi, Niğde, Turkey.

Özet
Bu araştırmanın amacı, asitler ve bazlar konusuna ilişkin olarak “argümantasyon temelli sorgulayıcı araştırma (ATSA)” yaklaşımına dayalı bir “STEAM etkinliği” geliştirmektir. Araştırmanın katılımcılarını sınıf öğretmenliği ikinci sınıfta öğrenim görmekte olan 26 öğretmen adayı oluşturmuştur. Araştırmada nitel “durum çalışması araştırma deseni” kullanılmıştır. Araştırmanın verileri “içerik analizi” yöntemine göre analiz edilmiştir. Verilerin toplanmasında açık uçlu sorulardan oluşan “STEAM Etkinliği Değerlendirme Formu” kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, katılımcıların yirmi birinci yüzyıl becerilerinden yaratıcılık ve yenilik becerilerini geliştirdiklerini ifade ettikleri belirlenmiştir. Katılımcılar, STEAM etkinliği sırasında en çok roketleri tasarlama aşamasından hoşlandıklarını ifade ederken, en zorlandıkları aşamayı ise roketleri uçurma aşamaları olarak ifade etmişlerdir. Katılımcılar, etkinliklerle ilgili sürenin daha uzun olması ve malzeme çeşidinin arttırılması önerisinde bulunmuşlardır.

Anahtar Kelimeler: Sınıf öğretmenliği öğretmen adayları, STEAM etkinliği, argümantasyon temelli sorgulayıcı araştırma yaklaşımı, asitler ve bazlar konusu

Abstract
The aim of this study is to develop a “STEAM Activity” based on an “argumentation-based inquiry research (ABIR)” approach on acid and bases subjects. The participants of the study consisted of 26 primary school teacher candidates who were training in the second year of the classroom education program. Qualitive “case study research design” was used in the study. The data of research was analysed according to the “content analysis method”. The data were collected by the “STEAM Activity Education Evaluation Form”, which consists of open- ended questions. As a result of the research, it was determined that the participants stated that they developed creativity and innovation skills from twenty-first-century skills. Participants expressed that the most interest was to design the rockets stage during the STEAM Activity. On the contrary, they expressed that the most difficult stage was to fly rockets. In addition, the participants suggested that the duration of the activities should be longer, and the variety of materials should be increased.

Keywords: Primary school teacher candidates, STEAM activity, argumentation-based inquiry research approach, acids, and bases subject

Scientific inquiry helps students develop critical thinking abilities and enables students to think and construct knowledge like a scientist. The study describes a method course implementation at a major public teachers college in Turkey. The main goal of the course was to improve research and teaching abilities of prospective physics teachers (N=48) by developing scientific inquiry skills. The impact of the course was measured in two-folds: (a) The results obtained from pre-and post-course scientific inquiry self-evaluations of student teachers, which showed a statistically significant improvement, (b) independently measured scientific inquiry levels, which were found highly correlated with student grades from practical courses. Qualitative data indicated that the student teachers were having difficulties in applying mathematical formula into physics applications.

There has been some criticism of the teacher education programs in Turkey, claiming that pre-service teachers were not ready for the profession. This study explored the mental readiness of pre-service teachers to facilitate integrated mathematics and science. Data were collected from pre-service teachers who were enrolled in either integrated or departmentalized teacher education programs. Data were analyzed using a three-way multivariate factorial analysis of variance model. The independent variables were program (integrated or departmentalized), department (mathematics or science), and gender while the dependent variables were the attitudes towards the integrated teaching and nature of mathematics and science. The results indicated that pre-service mathematics teachers in the integrated teacher education program had more favorable attitudes towards integrated teaching of mathematics than pre-service mathematics teachers in the departmentalized program. The study showed that the integrated program may be an effective alternative to the standard departmentalized teacher education programs in Turkey.

Güncellenen Fen Bilimleri dersi öğretim programına, Fen ve Mühendislik Uygulamaları konu alanı eklenerek konu alanı sayısı 4 ten 5 çıkarılmıştır. Bu alan, fen bilimlerinin matematik, teknoloji ve mühendislikle bütünleştirilmesi sağlanarak, problemlere disiplinler arası bakış
açısı kazandırmasını, öğrencileri buluş ve inovasyon yapabilme seviyesine ulaştırarak, edindikleri bilgi ve beceriler sayesinde ürün oluşturmalarını ve bu ürünlere nasıl katma değer
kazandırılabilecekleri konusunda ki genel stratejileri kapsamaktadır. Bu becerileri geliştirmesi  beklenen öğretmenlerin, FeTeMM alanındaki becerileri geliştirilmeli ve öğrencileri etkin  kılacak öğretim etkinlikleri üretip uygulamaları sağlanmalıdır. Bu kapsamda, bu çalışmada
İstanbul Aydın Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği programında verilen Fen ve  Teknoloji Öğretimi-II dersi kapsamında, verilen eğitimler sonrasında, öğretmen adaylarının Mühendislik Tasarım Süreci temel alınarak geliştirdikleri ve yürütmeye çalıştıkları öğretim
etkinliklerinin değerlendirilmesi ve yaşanabilecek aksaklıkların ortaya çıkarılması amaçlanmıştır.

Eğitim içeriklerinin aktarımı için günümüzdeki en yaygın yaklaşım olarak FeTeMM (STEM) kavramı ve yapısı benimsenmektedir. Kodlama bilgisi ile birlikte yaparak öğrenme (Maker Hareketi) yöntemi de bu genel yapının kapsamı dâhilinde tartışılmaktadır. Türkiye'deki süre giden FeTeMM uygulamalarında, bir disiplin olarak görsel iletişim tasarımı üretiminin ele alınış biçimi problemli görünmektedir. Görsel iletişim tasarımı; estetik ve fonksiyon arasındaki dengeyi gözeterek, görsel-işitsel ve dokunmatik etkileşimlere yönelik problem çözme becerisi olarak tanımlanabilmektedir. Bu tanım üzerinden gidildiğinde, FeTeMM uygulamalarında dijital eğitim içerikleri oluşturulurken, görsel iletişim tasarımı alanı ile olan ilişki ve iş birliğinin yeniden yorumlanması gerekliliği gündeme gelmektedir. Bu doğrultuda, çalışma dahilinde iki temel problematik tartışılmaktadır: İlk olarak, Türkiye'deki FeTeMM yapısının görsel iletişim tasarımı alanı ile kurduğu ilişki irdelenmektedir. Özellikle tasarımın uygulanması, etkileşimlerin düzenlenmesi bağlamında içeriklerin ve yapının yeniden yorumlanması için önerilerde bulunulmaktadır. İkinci problematik olarak ise günümüz maker öğretmenlerin görsel iletişim tasarımı temel becerilerini kullanarak motivasyonlarını nasıl üst düzeyde tutacaklarına dair tartışma yürütülmektedir. Araştırma kapsamında, eğitim sahasındaki anlık durumu gözlemleyebilmek adına, Aydın il merkezinde yer alan 12 bilişim teknolojileri branş öğretmeni ile derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgular üzerinden, öğretmenlerin FeTeMM sürecinde teknoloji ve görsel iletişim tasarımı ile ilişkileri değerlendirilmektedir. Bu bölgesel araştırma ile Türkiye genelinde uygulanan FeTeMM yaklaşımının güncel durumuna ilişkin bir ön görü oluşturulmaya çalışılmaktadır. Anahtar Kelimeler: Bilgi ve deneyim aktarımı, dijital eğitim içeriklerinin oluşturulması, etkileşim tasarımı, FATİH Projesi, FeTeMM, görsel iletişim tasarımı, kullanıcı deneyimi, Maker Hareketi, STEM.

ABSTRACT The concept and structure of FeTeMM (STEM) is adopted as the most common approach for the transmission of educational contents. Learning by doing together with coding knowledge (Maker Movement) method is also discussed within the scope of this general work. In the ongoing FeTeMM applications in Turkey, the handling of visual communication design production as a discipline seems problematic. Visual communication design; it can be defined as problem-solving skills for audiovisual and touch interaction, taking into account the balance between aesthetics and function. When it comes to this definition, the need for re-interpretation of the relationship and business relationship with the field of visual communication design is on the agenda while creating digital education contents in FeTeMM applications. In this respect, two basic problematic issues are discussed in

FeTeMM eğitimi, orjinal adıyla STEM eğitimi, bütünleşik bir yapı içerisinde fen bilimleri, teknoloji,
mühendislik ve matematik alanlarını birleştirerek; Gençlerin analitik düşünmeleri, farklı eğitim
grupları ile etkileşimler kurmalarını, takım çalışması becerisi kazanmalarıını, bildiklerini güncel olaylar
ile ilişkilendirmelerini ve ürünlerini girişimci bir ruhla güneşleşmek sağlar. Öğrencilerin keşfederek ve
uygulayarak öğrenmelerini hedefleyen STEM eğitimi ile fen bilimleri, teknoloji, mühendislik ve
matematik becerileri öğrencilere kazandırmak ve düşündüğünü hayata geçirebilen, yenilikçi, yaratıcı
olarak bireyler yetiştirmek amaçlanır.
İlkokul 4. sınıf öğrencileriyle yapılan FeTeMM eğitim mühendisliği bilimsel işlem becerileri ve Fene
muhabere denetimi yapılır araştırmalara göre, tekli gruplu ön test -son test deneysel desen
kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini İstanbul Bağcılar ilçesindeki bir devlet ilkokulunda yer alan 10
dördüncü sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmada elde edilen veriler "Bilimsel Süreç Becerileri
Testi" ve "Bilim ve Fen Hakkında Gerçekten Ne Düşünüyorum?" Ölçeği. Tıpkı t-testi ile analiz yapıldı.
FeTeMM etkinliklerinin bilimsel işlem becerileri ve olumlu yönde geliştirdikleri tespit ederek bulgula
buldular.
Anahtar Sözcükler : FeTeMM, STEM, Bilimsel işlem becileri, Fene karşı tutum,

FeTeMM (Fen, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) eğitimi son yılların en büyük eğitim hareketlerinden biri olarak nitelendirilmektedir. FeTeMM eğitimi öğrencilere fen, teknoloji, matematik ve mühendislik disiplinlerinde bütüncül olarak eğitim vermeyi amaçlayan, günümüzdeki birçok eğitim hareketini de destekleyen disiplinler arası bir yaklaşımdır. FeTeMM eğitiminde amaç, disiplinler arasında ilişki kurarak öğrenmenin bütüncül bir yaklaşım ile gerçekleştirmek ve yenilikçilik becerileri yüksek bir nesil yetiştirmektir. FeTeMM eğitimi, öğrencileri öğrenmeleri için cesaretlendiren, hayallerine ulaştıran ve öğrendiklerini yeni ve farklı problem durumlarına aktarmalarını sağlayan bir eğitim yaklaşımıdır. Bu da FeTeMM eğitimi almış öğrencilerin günlük hayatta karşılaştığı problemleri çözmelerine ve fikirler üzerinde plan, yorum ve değerlendirme yapmalarına olanak sağlamaktadır. Bu araştırmanın amacı günümüzde birçok alanda etkin bir akım olan FeTeMM’e yönelik üniversite öğrencilerinin farkındalık durumlarının ortaya çıkarılarak farklı değişkenler açısından incelenmesidir. Araştırma sonuçları kadın ve erkek öğrencilerin FeTeMM farkındalık durumlarına ilişkin puanlar arasında anlamlı bir fark olduğunu ortaya çıkarırken sınıf düzeyinde anlamlı bir fark bulunamamıştır.

Corlu, M. S. (2017). Bilimsel yöntemin dönüşümüne ait öngörülerin öğretime kaçınılmaz etkileri [Inevitable impact of transformation in scientific method on teaching]. Proceedings of the Annual Education Symposium,  Türkiye Özel Okullar Birliği. Retrieved from https://ozelokullardernegi.org.tr/Kitap/16Antalya/AntalyaKitap.pdf

Özet Bu araştırmanın amacı sınıf öğretmenliği programı Fen Teknoloji Laboratuvar Uygulamaları II dersine yönelik bir "argümantasyon destekli STEAM laboratuvar etkinliği" geliştirmektir. Bu amaç doğrultusunda sınıf öğretmenliği öğretmen adayları için "en güçlü, en uzun ve en güzel iskelet benim iskeletim" etkinliği hazırlanmıştır. Etkinliğin uygulanması sırasında argümantasyon yönteminin aşamalarından yararlanılmıştır. Araştırmanın verileri 2017-2018 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde toplanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, ikinci sınıfa devam eden ve Fen Teknoloji Laboratuvar Uygulamaları II dersini alan 26 sınıf öğretmeni adayı oluşturmuştur. Katılımcıların yaş ortalaması 20,8'dir. Araştırmanın örneklemi "kolay ulaşılabilir örnekleme yöntemiyle" belirlenmiştir. Araştırmanın verileri açık uçlu yedi maddeden oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu aracılığıyla toplanmıştır. Sonuçta, katılımcıların fen, teknoloji, matematik ve sanatla ilgili bilgi ve becerilerini geliştirdiklerini ifade ettikleri gözlemlenmiştir. Katılımcılar etkinlik sonunda en hoşlandıkları aşamanın değerlendirme aşaması olduğunu ifade etmiştir. Bunun aksine, en sevmedikleri ve zorlandıkları aşamanın ise kes-yapıştır aşaması olduğunu ifade etmişlerdir. Katılımcıların çoğunluğu STEAM laboratuvar aktivitesinin süresini yetersiz bulduğunu ifade etmiştir. Ayrıca, katılımcılar bu etkinliğin farklı malzemeler ve bilgisayar desteği ile daha verimli olacağını ifade etmişlerdir. Fen bilgisi öğretmenliği, sınıf öğretmenliği, biyoloji öğretmenliği, fizik öğretmenliği, kimya öğretmenliği gibi uygulamalı laboratuvar derslerinin yer aldığı programlarda argümantasyon destekli STEAM etkinliklerinin daha fazla kullanılması önerilebilir.
Anahtar Kelimeler: STEAM etkinliği, STEM etkinliği, Öğretmen eğitimi, İskelet ve kas sistemi, Öğretmen adayları

Abstract The aim of this research is to develop an "argumentation-based STEAM laboratory activity" for "Science and Technology Laboratory Applications II" course. For this purpose, "the most powerful, longest and most beautiful skeleton is my skeleton" activity has been prepared for prospective classroom teachers. The steps of the argumentation method were used during the implementation of the activity. The data of the study were collected in the spring semester of 2017-2018 academic year. The study group of the research consisted of 26 prospective classroom teachers who were attending second year and taking "Science and Technology Laboratory Applications II" course. The mean age of the participants was 20.8. The sample of the research was determined by "easily accessible sampling method". Data were collected through a semi-structured interview form consisting of seven open-ended items. As a result of the study, it was observed that the participants stated that they improved their knowledge and skills related to science, technology, mathematics, and art. At the end of the activity, the participants stated that the stage they liked most was the evaluation stage. On the contrary, they stated that the most disliked and forced phase was the cut-paste phase. The majority of the participants stated that the duration of STEAM laboratory activity was insufficient. In addition, the participants stated that this activity would be more efficient with different materials and computer support. Considering the results of the research, it may be suggested that STEAM activities should be used more in the programs where applied laboratory courses such as science teacher, classroom teacher, biology teacher, physics teacher, chemistry teacher are included.

Öğrencilerin küçük yaşlarda bilime ve mühendislik alanlarına karşı ilgilerini arttırmak ve bilimsel süreç becerilerini arttırmak amacıyla yapılmıştır. Aynı zamanda  standart okul müfredatını 21. Yüzyıl yaşamında karşılığı olan bilim, teknoloji, matematik ve mühendislik uygulamalarıyla entegre etmek, bu sayede üretken, analitik ve eleştirel düşünen, problem çözme becerileri yüksek bireyler yetiştirmek uygulamanın amaçlarındandır.

Fen, matematik, mühendislik ve teknoloji bilgisinin disiplinlerarası yöntem ile öğretilmesi anlamına gelen FeTeMM eğitimine olan ilgi ve faaliyetler okullarımızda ve okul dışı ortamlarda açılan merkezlerde hızla yükselmektedir. FeTeMM eğitimi ile yetişecek öğrenciler ülkenin geleceği, kalkınması ve ekonomik açıdan yükselmesi için önemlidir. Eğitim fakültelerimizin, öğretmen adaylarımızın FeTeMM alanında yetişmelerini sağlayacak FeTeMM laboratuvarları kurmaları, lisans düzeyinde FeTeMM eğitimi dersleri ve FeTeMM eğitimi üzerine lisansüstü programlar açmaları önemlidir. Bu çalışmamızda Milli Eğitim Bakanlığına öğretmen yetiştiren eğitim fakültelerinin FeTeMM eğitimi konusundaki mevcut çalışmaları gözden geçirilmiş, yurtdışı örnekler incelenmiş ve FeTeMM eğitimini okullarda uygulayabilecek bir nesil yetiştirmek için üniversite eğitim programlarında yapılması gereken iyileştirmeler için önerilerde bulunulmuştur. Bu amaca uygun olarak Türkiye’deki tüm eğitim fakültelerinin FeTeMM eğitimi...

Özet Bu araştırmanın amacı sınıf öğretmenliği programı Fen Teknoloji Laboratuvar Uygulamaları II dersine yönelik bir "argümantasyon destekli STEAM laboratuvar etkinliği" geliştirmektir. Bu amaç doğrultusunda sınıf öğretmenliği öğretmen adayları için "en güçlü, en uzun ve en güzel iskelet benim iskeletim" etkinliği hazırlanmıştır. Etkinliğin uygulanması sırasında argümantasyon yönteminin aşamalarından yararlanılmıştır. Araştırmanın verileri 2017-2018 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde toplanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, ikinci sınıfa devam eden ve Fen Teknoloji Laboratuvar Uygulamaları II dersini alan 26 sınıf öğretmeni adayı oluşturmuştur. Katılımcıların yaş ortalaması 20,8'dir. Araştırmanın örneklemi "kolay ulaşılabilir örnekleme yöntemiyle" belirlenmiştir. Araştırmanın verileri açık uçlu yedi maddeden oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu aracılığıyla toplanmıştır. Sonuçta, katılımcıların fen, teknoloji, matematik ve sanatla ilgili bilgi ve becerilerini geliştirdiklerini ifade ettikleri gözlemlenmiştir. Katılımcılar etkinlik sonunda en hoşlandıkları aşamanın değerlendirme aşaması olduğunu ifade etmiştir. Bunun aksine, en sevmedikleri ve zorlandıkları aşamanın ise kes-yapıştır aşaması olduğunu ifade etmişlerdir. Katılımcıların çoğunluğu STEAM laboratuvar aktivitesinin süresini yetersiz bulduğunu ifade etmiştir. Ayrıca, katılımcılar bu etkinliğin farklı malzemeler ve bilgisayar desteği ile daha verimli olacağını ifade etmişlerdir. Fen bilgisi öğretmenliği, sınıf öğretmenliği, biyoloji öğretmenliği, fizik öğretmenliği, kimya öğretmenliği gibi uygulamalı laboratuvar derslerinin yer aldığı programlarda argümantasyon destekli STEAM etkinliklerinin daha fazla kullanılması önerilebilir. Anahtar Kelimeler: STEAM etkinliği, STEM etkinliği, Öğretmen eğitimi, İskelet ve kas sistemi, Öğretmen adayları Abstract The aim of this research is to develop an "argumentation-based STEAM laboratory activity" for "Science and Technology Laboratory Applications II" course. For this purpose, "the most powerful, longest and most beautiful skeleton is my skeleton" activity has been prepared for prospective classroom teachers. The steps of the argumentation method were used during the implementation of the activity. The data of the study were collected in the spring semester of 2017-2018 academic year. The study group of the research consisted of 26 prospective classroom teachers who were attending second year and taking "Science and Technology Laboratory Applications II" course. The mean age of the participants was 20.8. The sample of the research was determined by "easily accessible sampling method". Data were collected through a semi-structured interview form consisting of seven open-ended items. As a result of the study, it was observed that the participants stated that they improved their knowledge and skills related to science, technology, mathematics, and art. At the end of the activity, the participants stated that the stage they liked most was the evaluation stage. On the contrary, they stated that the most disliked and forced phase was the cut-paste phase. The majority of the participants stated that the duration of STEAM laboratory activity was insufficient. In addition, the participants stated that this activity would be more efficient with different materials and computer support. Considering the results of the research, it may be suggested that STEAM activities should be used more in the programs where applied laboratory courses such as science teacher, classroom teacher, biology teacher, physics teacher, chemistry teacher are included.

Bu araştırmanın amacı ortaokul öğrencilerinin havacılık ve uzay mühendisi algılarını belirlemektir. Betimsel tarama modelindeki araştırmanın çalışma grubunu Bitlis İli Adilcevaz ilçesinde bulunan bir ortaokuldaki 50 altıncı sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak bir çizim formu ile "Havacılık ve Uzay Mühendisi Kimdir?" formu kullanılmıştır. Veri analizinde içerik analizi ile betimsel analizden yararlanılmıştır. Araştırmanın sonucunda öğrencilerin büyük çoğunluğunun havacılık ve uzay mühendisinin yaptığı işlere yönelik yanlış kavramalarının olduğu belirlenmiştir. Ayrıca öğrencilerin mühendise yönelik basmakalıp cinsiyet algısına sahip oldukları sonucu elde edilmiştir. Bu bulguların ışığında mühendisliğe ilişkin kariyer bilinci oluşturmada havacılık ve uzay mühendisliği gibi farklı mühendislik alanlarının öğrencilere tanıtılması ve bu alanlara yönelik uygulamaların eğitim ortamlarında yer almasının önemi vurgulanmıştır.

Dünyada eğitim alanında yapılan bütün değişimlerin amacı, üst düzey becerilere sahip bireyler yetiştirmektir. Bu beceriler yirmi birinci yüzyıl becerileri olarak adlandırılmakta olup yaratıcılık, inovasyon, eleştirel düşünme, problem çözme, iletişim, işbirliği, medya okuryazarlığı, bilgi ve teknoloji okuryazarlığı olarak belirtilmektedir. Yirmi birinci yüzyıl becerilerinin kazandırılması amacı ile eğitim alanında yapılan reformlardan biri de ABD’de başlayan ve gelişerek devam eden FeTeMM eğitimidir. FeTeMM eğitimi ile disiplinler arasında ilişki kurularak, öğrenmenin bütüncül bir yaklaşımla gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır. Genel olarak FeTeMM eğitiminde, gerçek yaşam problemi ile içerik arasında ilişki kurularak fen, matematik, teknoloji ve mühendislik disiplinleri kaynaştırılmaya çalışılır. Anaokulundan üniversiteye kadar FeTeMM eğitimi, bireylerin yaşamla alakalı disiplinler arası bilgi ve becerilerini geliştirir, aynı zamanda öğrencileri bilgiye dayalı bir ekonomi için hazırlar. Probleme dayalı öğrenme, öğrencilerin üst düzey düşünme becerilerini geliştirebilecek, disiplinler arası FeTeMM uygulamalarını destekleyebilecek bir öğretim pedagojisidir. Probleme dayalı öğrenme stratejilerinin, öğrencilerin FeTeMM’e yönelik tutumlarının olumlu yönde geliştirilmesinde ve gelecekteki kariyer seçeneklerini keşfetmelerinde yardımcı olduğu belirtilmektedir. Probleme dayalı öğrenme yaklaşımı FeTeMM’i oluşturan disiplinlerin, öğrenme ortamlarında bütünleşik olarak sunulmasını kolaylaştırır, öğrencilerin problem çözme becerilerini ve bilgi entegrasyonunu geliştirmesine yardımcı olur. Bahsedilen nedenlerle, bu araştırmada probleme dayalı FeTeMM uygulamalarının, öğrencilerin akademik başarılarına olan etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla altıncı sınıf fen bilimleri dersi öğretim programı incelenerek, “kuvvet ve hareket” ünitesi temel alınmıştır. Ünitenin amaçları göz önünde bulundurularak probleme dayalı öğrenme senaryosu hazırlanmıştır. Öğrencilerin senaryoda yer alan problemlerin çözümüne ulaştıklarında, hava direncinin varlığını ve ne olduğunu keşfetmeleri; hava direncinden yararlanarak yapılan araçların farkına varmaları hedeflenmiştir. Hava direncinden yararlanarak yapılan araçlardan birisi olan paraşütün çalışma prensibini ve hava direnci ile paraşütün yapımında kullanılan malzemelerin özellikleri arasındaki ilişkileri mühendislik tasarım süreci içerisinde keşfetmeleri amaçlanmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından Türkçe ’ye uyarlanan akademik başarı testi kullanılmıştır. Test, probleme dayalı FeTeMM uygulamalarının öncesinde ön test olarak, dört hafta süren uygulamaların ardından son test olarak uygulanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Türkiye’nin Doğu Anadolu bölgesinde yer alan bir ilçedeki, devlet ortaokulunun beşinci sınıfında öğrenim görmekte olan 19 öğrenci oluşturmuştur. Araştırmada yarı deneysel tek grup ön test - son test tasarım modeli kullanılmıştır. Verilerin analizi sonucunda probleme dayalı FeTeMM uygulamalarının, öğrencilerin hava direnci ve paraşüt tasarımı konusundaki akademik başarılarını olumlu yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmada öğrencilerin akademik başarı testinden aldıkları puanlar cinsiyetlerine bağlı olarak değerlendirilmiş, kız ve erkek öğrencilerin başarıları arasında anlamlı bir farklılık bulunamamıştır.

Somut işlemler dönemindeki bir çocuğa programlama öğretmek etmek pek çok eğitimci tarafından olumsuz karşılanacaktır. Fakat Papert ’in temellerini attığı yapısalcılık kuramı ve onun uygulama ayağı olan LOGO programlama dili soyut işlemler
döneminde edinilebilecek kazanımları somut işlemler dönemindeki çocuklara aktarmanın yolunu açmaktadır. Bu sayede okul öncesi çağındaki çocuklar soyut kavramları somutlaştırarak geometri, matematik , fizik , programlama gibi dersleri ve bunun
yanında analitik düşünme,yaratıcı düşünme gibi yetileri de kazanmaktadırlar. Biz de çalışmamızda LOGO programlama
dilini ve onun gelişimini ele aldık.
Programming to teach a child to the concrete operational period, the negative will be covered by many educators. But Papert
'thrown in the basics of the theory of constructivism and its application available from the leg of the LOGO programming
language in the abstract operations to transfer the gains to children opens the way to the concrete operational period. This preschool
age children concretizing abstract concepts of geometry, mathematics, physics, programming, as well as courses such
as analytical thinking, creative thinking skills, such as the gaining. In our study, we have considered the LOGO programming language and its development.