Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2020, TARİHTE ADIYAMAN DEVLET, TOPLUM ve KÜLTÜR
…
15 pages
1 file
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, 2021
Demokrat Parti’nin 10 yıl süren iktidarının tartışmalı konularından birisi 1954 seçimlerinden sonra Malatya’nın ikiye bölünmesi ve Adıyaman vilayetinin kurulmasıdır. Osmanlı Devleti’nin dönüşüm çağı sayılan Tanzimat döneminde yapılan idari taksimat düzenlenmeleri sırasında bölgenin Malatya’ya bağlanmasından hemen hemen bir asır sonra Adıyaman, Demokrat Parti tarafından il hâline getirilmiştir. 1954 seçimlerinden sonra Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı İsmet İnönü’nün memleketi Malatya’nın bölünmesi ve aynı dönemde Cumhuriyetçi Köylü Partisi Genel Başkanı Osman Bölükbaşı’nın memleketi Kırşehir vilayetinin de ilçeye dönüştürülmesi geniş tartışmalara neden olmuştur. Demokrat Parti iktidarının seçimlerde muhalefet partilerine oy veren bölgeleri cezalandırdığı tartışmaları daha o günlerde başlamış ve günümüzde de Demokrat Parti karşıtı çevrelerde genellikle kabul görmüş bir düşünce olarak yerleşmiştir. Oysa Adıyaman’ın Malatya’dan ayrılarak il hâline getirilmesine ne İsmet İnönü ve ne de Cumhuriyet Halk Partisi mensupları karşı çıkmışlardır
Cem rituals" are the core of worshipping in Alawi-Bektashi culture. "Görgü" or "İkrar Cemi" etiquette or confession Cem is the most important rule practiced in Bektashi and Alawism. These rules are special Cem rituals performed by Alawis and Bektashians from time to time to sanctify and purify themselves before God and the society. Disputes in Alawi society were used to be settled not by courts, judges and prosecutors but Dedes. The article is a result of field research , answers to questions such as "does this religious and cultural ritual still exist today?" are sought by carrying out a field study. In this context, "Cem rituals" and "Görgü Cemi" performed by the former president of "Cem foundation Adiyaman Golbasi Cem and culture house", Niyazi Arslan Dede who serves as "Dede" in the region of Adiyaman Golbasi and Bu çalışma Görgü Cemi konusunda Niyazi Arslan Dede'nin anlattıkları üzerine temellendirilmiştir. Yrd. Doç. Dr., Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Mezhepleri Tarihi ABD, [[email protected]]. FEVZİ RENÇBER ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ [2013] sayı: 34 198 OMÜİFD
Alawis, Sunnis and other religious groups live together, unity and cooperation in Adiyaman. There was not any conflict between Alawite and Sunnite in past and today. In studies on Alawite, their geographical distribution and demographical structure must be considered. In this article, our data method based on observation and interview. Besides, demographical structure of Alawis in Adiyaman took from system of enrolled population census based on address which did by Statistic Association of Turkey in year of 2011. Finally, we tried to find Alawis number approximately in comparison with Adiyaman population.
Belgi Dergisi, 2024
Fransız İhtilalinin etkisiyle ortaya çıkan milliyetçilik Osmanlı Devleti’ni derinden sarsmış, azınlıkların kurduğu cemiyetlerin ayrılıkçı faaliyetlerine karşı Türk milliyetçiliğini savunan dernekler de devleti kurtarmak idealiyle harekete geçmiştir. Nitekim Millî Mücadele’nin zafere ulaşmasında ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında milliyetçilik fikri son derece etkili olmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarında Türk Ocakları Türk milliyetçiliğinin liderliğini yapmış, Ocak 1931 yılında kapatılınca milliyetçilik adeta teşkilatsız kalmıştır. Bu durum tek parti döneminin sona ermesi ve Demokrat Parti’nin Türkiye’nin siyası hayatında etkin olmasıyla değişmiştir. Mevcut hürriyet ortamından yararlanan birçok dernek ve basın yayın organı faaliyete başlamıştır. Türk Milliyetçiler Derneği de 1951 yılında Türk milliyetçilerini tek çatı altında toplamak gayesiyle harekete geçmiştir. Nitekim kısa süre içerisinde amacına büyük oranda ulaşarak Türkiye’nin neredeyse bütün bölgelerinde seksene yakın şube açmıştır. Afyon şubesi de bunlardan en önemlilerindendir. Dernek 1953 yılı başında kapatılmasına rağmen birçok faaliyete imza atmış, Türkeli dergisinin yayınlanmasıyla dernek ideolojisi ve güncel meselelere dair bakışı net bir şekilde ortaya koyulmuştur. Öyle ki dergide çıkan köşe yazıları, şiirler, veciz sözler Türkiye’yi meşgul eden iç ve dış politikadaki sorunların anlaşılması açıdan önemlidir. Bununla birlikte milliyetçi camianın bahsi geçen olaylara bakışı, çözüm önerileri ve gösterdikleri tepkiler dikkate değerdir. Bu bağlamda Kore savaşı, Kıbrıs’taki Türk varlığı ve adanın Yunanistan’a verilmesine dair girişimler, Sovyetler Birliği topraklarında yaşayan Türklerin yaşadıkları sosyal ve ekonomik sorunlar ve komünizm ideolojisi ayrıntılı olarak irdelenmiştir. Komünizminle mücadele etmek için Türk Milliyetçiler Derneği’nin fikirlerini benimsemek gerektiği tavsiye edilmiştir. Bu çalışmada derneğin nizamnamesi, tamimleri ve yayın organları temel kaynak olarak kullanılmıştır. İhtiyaç halinde diğer eserlere de başvurulmuştur. Bu çalışma Türk milliyetçiliğinin Anadolu’da teşkilatlanmasına ve milliyetçiliğin reaksiyon halinde yükselmesine örnek oluşturması açısından literatüre katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
Öz II. Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle birlikte Türkiye'de çok partili siyasi hayat başlamış, Demokrat Parti kurularak tek parti yönetimi yerini çoğulcu bir yapıya bırakmıştır. Ancak gerek CHP gerekse DP, Siirt'te geç bir tarihte teşkilatlandığı için şehirde siyasi hareketlilik ülke genelinin aksine yavaş ilerlemiş ve bunun sıkıntıları ilerleyen yıllarda da görülmüştür. 1950 tarihinde yapılan genel seçimler Türkiye Cumhuriyeti açısından bir dönüm noktasıdır. Bu seçimler neticesinde 27 yıl boyunca ülkeyi tek başına yöneten CHP, muhalefet konumuna gelmiştir. Bu dönemde sosyal ve ekonomik alanlarda ilerlemeler kaydedilmiş, Siirt de bundan üzerine düşeni almıştır. Bunun sonucunda DP, Siirt'te 1950 ve ardından gelen iki genel seçimi kazanmıştır. 1954 Seçimlerine kadar Siirt'e yatırımlarını arttıran DP, seçimlerde buradaki oy potansiyelini arttırmıştır. DP'nin bu potansiyeli attırmasında yatırımların yanı sıra halkın iktidara karşı olan sempatisi ve şehirdeki din adamları etkili olmuştur. CHP, 1957 Seçimlerinin yaklaşmasıyla birlikte, Siirt'te düzenlediği açık hava toplantılarında takip ettiği politikayla son yıllarda çizdiği görüntüden ayrılmış, seçmene somut vaatler vermiştir. Sonuçta 1957 Seçimleri, oy kaybetmesine rağmen DP'nin zaferiyle sonuçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrat Parti, Seçimler, Siyaset. Abstract In Turkey, together with the end of World War II multiparty political life has begun, establishing Democrat Party one-party rule is replaced by a pluralist structure. However, both the Republican People's Party and the Democrat Party, for the organization at a later date in Siirt, political activity in the city proceed slowly and the difficulties it has been seen in contrast to the whole country in the coming years. 1950 General Election is a turning point for the Republic of Turkey. As a result of these elections, govern the country alone for 27 years, Republican People's Party, has become opposition position. During this period, in social and economic areas progress has been achieved, Siirt also received share of it. As a result, the Democrat Party has won 1950 and subsequent two general elections in Siirt. Until 1954 Elections, Democrat Party increased investment in Siirt, where in elections has increased its vote potential. The hopping of the Democrat Party this potential, sympathy of the people against the goverment as well as investments and religious leaders in the city have been effective. Republican People's Party, with the approach of the 1957 Elections, followed by the open-air meeting in Siirt separated from the image it portrays politics in recent years, was given concrete promises to voters. As a result of the 1957 Elections, despite losing votes it resulted the victory of the Democrat Party.
Özet Bu çalışma, demokrasi kültürünü hoşgörü temelinde ele alarak, Hatay örneğinde incelemeyi amaçlamaktadır. Son birkaç yüzyılın yönetim biçimi olan demokrasi, 21. yüzyılda, kitle iletişim araçlarının da etkisiyle gittikçe küçülen ve küreselleşen dünyada kültürel yükselişe geçmiş bulunmaktadır. Fransız Devrimi ile ortaya çıkan demokratik değerler günümüze kadar çeşitlenerek gelmişlerdir. Demokrasi, özgürlük ve eşitlik rejimi olarak insanlığın ürettiği en iyi rejim vasfını korumaktadır. Sadece bir siyasal yönetim şekli değil; bir yaşam tarzı, bir düşünce biçimi olarak da görülebilir. İdeolojik bir bilinç olarak demokrasi, günümüzde bütün toplumlara egemen olmuş durumdadır. Ülke sınırlarını aşarak evrensel bir nitelik kazanmıştır. Hiçbir ülke kendisini ondan uzak tutamamaktadır. Demokrasi ile yönetilen ülkeler, demokratik yaşam biçimleriyle uygar ülke sayılmaktadır. Demokrasi, kendine ait bir kültüre dayanmakta; farklılıklara ve kültürel zenginliklere hoşgörü ile yaklaşılmaktadır. Bu bağlamda, 'hoşgörü ve barış kenti' diye bilinen Hatay, bu konuda örnek oluşturmaktadır. Son yıllardaki yoğun dış-göç dalgasına rağmen bu misyonunu sürdürmektedir. Abstract This study aims to examine the culture of democracy on the basis of tolerance, in Hatay example. Democracy, which is the form of government in the last few centuries, is on the rise in the globalizing world with the influence of the mass media in the 21. century. Democratic values and diversity have become associated with the French Revolution to the present day. Democratic values associated with the French revolution have become diversified to date. Democracy, as regime of freedom and equality remains the best regime produced by mankind. It's not just a political form of government; it can be seen as a way of life and a way of thinking. Democracy as an ideological consciousness now dominates the whole society. It has gained a universal character beyond the border of countries. No country can't keep it away. Countries governed by democracy are considered as civilized countries with a democratic way of life. Democracy is based on a culture; which approaches diversity and cultural richness with tolerance. In this context, Hatay known as 'the city of tolerance and peace', is an example in this regard. Despite the intense external-migration in recent years it maintains its mission.
Türk modernleşme tarihi sürecinde Adalet Partisi bağlamında muhafazakâr siyaset arayışı, 2021
Justice Party (AP) constitutes an important point for undefined Turkish type conservatism. AP has founded several cabinets, tried to keep the balance between military tutelage and former DP staff despite her political predecessor. AP's location in conservative politics is related 1960's planned development, rapid industrialization, even in her political power era rapid development, lower inflation. So it has created differences among social classes, especially about grand bourgeoise and small-middle seize bourgeoise. It meant the decomposition for the conservative politics for the new political parties such as National Order Party (MNP), National Salvation Party (MSP), Nationalist Action Party (MHP). AP declared January 24, 1980 economic pocket, included the transition from import substitution to free market model. So it has reached neoliberal program with conservatism. It has reflected after 1980 military coup military junta and new political parties , in spite off AP's abolishing process. In the study AP's conservatism is compared with British conservatism why conservatism emerged in Britain. Also modern political science and historical process is used as methodology.
AKADEMİK ORTADOĞU, 2018
Öz Bu çalışmanın amacı İsrail'de uygulanmakta olan mevcut demokrasi modelini demokrasinin tarihsel süreç içerisinde geçirdiği evreler ışığında çözümlemek, bu demokrasi uygulamalarının neden olduğu toplumsal sonuçları tespit ve tahlil edebilmek, bu sayede etnik demokrasi modelinin tetikleyebileceği ya da etki edebileceği bölgesel/ uluslararası düzeydeki muhtemel gelişmeleri öngörebilmektir. Demokrasinin günümüze kadar geçirdiği değişimlere yer verilen çalışmada uluslararası ilişkiler literatüründe fazla bir geçmişi olmayan etnik demokrasi kavramı, diğer demokrasi modelleri ile karşılaştırılarak ulus-devlet, azınlık hakları, sivil haklar, vatandaşlık statüsü, etnisite, izolasyon gibi hususlar çerçevesinde incelenmiş ve eksik yanları ortaya konulmaya çalışılmıştır. İsrail'deki mevcut demokrasi modelinin gelişiminde ülkenin içinde bulunduğu güvenlik sorununun önemli etkilerde bulunduğu düşüncesinden hareket edilmiş ve kaynak taraması bu varsayım temelinde yapılmıştır. Çalışma İsrail Devleti'nin kurulduğu 1948 yılından günümüze kadar olan bölümü kapsamaktadır. Ancak bu tarihler arasındaki uygulamaların anlaşılabilmesi için Yahudi ve Filistinli kimliklerinin oluşumuna etki eden tarihsel süreç de incelenmiş ve çalışmada buna yer verilmiştir. "Aynı devlet çatısı altında farklı vatandaşlık statüsü"nden yola çıkılarak; İsrail Devleti'nin bu uygulamasının Batılı anlamda bir liberal ya da oydaşmacı demokrasi olamayacağı düşünülmüştür. Bu bağlamda, İsrail Devleti'nin demokrasi adına yürütmekte olduğu politikaların demokrasinin antik çağdaki en ilkel haline benzediğine ve bunun da tarihin seyrine zıt olarak ülkeyi geriye doğru götürdüğü kanaatine varılmıştır. Bu seyir devam ettiği takdirde tıpkı 1700'lü yılların sonundaki aydınlanma döneminde olduğu gibi, ayrılıkçı politikaların tetikleyeceği özgürlükçü hareketin, İsrail Devleti'nin mevcudiyetine zarar verebilecek bir noktaya götürebileceği sonucuna ulaşılmıştır. Abstract The aim of this article is to analyse the current democracy model in Israel in light of the historical phases of democracy; determine and dissect the social outcomes of these democracy applications; and, by this way, foresee the possible developments that ethnic democracy model could lever and effect at regional and international levels. In this study, where democracy's revolution is handled; ethnic democracy, as a recent concept in international relations literature, is argued out within the framework of nation-state, minority rights, civil rights, citizenship status, ethnicity and isolation concepts by comparing with other democracy models and its deficiencies are studied. The literature view has been built on the idea of existing model of democracy development in Israel in the effects of national security problems perspective. The study covers the period from the year 1948, when the Israeli State is declared, up to day. However, to make the applications clear between these dates, the historical process shaping the Jewish and Palestinian identities is also reviewed and included in the study. The image of “different citizenship status in the same country” made us think that this practice of the Israeli State could not be of a Western style liberal democracy or a consociational democracy. In this context, the opinion is that the Israel’s policies carried out in the name of democracy resembles the most primitive form of democracy in ancient times and in contrast with the historical flow, it takes the country backwards. It is concluded that if this reverse flow continues, like in the enlightenment period during the ends of 1700s, libertarian movement grew out of separatist policies could end up with a threat to Israeli State’s existence.
ÖZET Demokrat Parti'nin 1950 yılında iktidara gelmesi Türkiye açısından önemli dönüm noktalarından biri olur. Ekonomik ve siyasal anlamda liberalizmi savunan DP'nin devletçilik yerine özel sektörü desteklemesi, ithalat serbestisi, tarımda makineleşme, hızlı kentleşme gibi olgularla birlikte, toplum bünyesinde de büyük bir dönüşüme sebep olur. Ekonomik yaşamdaki dönüşümler gündelik hayatı da dönüştürür. Gündelik yaşamın dönüşümü ise toplumun dönüşümünü de içermektedir. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki bolluk döneminde dünyada yaşanan tüketim çılgınlığı Türkiye'ye de yansır. Yeni tüketim biçimleri, tüketimin niceliksel ve niteliksel değişimini de beraberinde getirir. Savaş sonrası dönemde Amerikan yaşam tarzına duyulan hayranlık artar. Bu çalışmanın amacı Demokrat Parti'nin iktidar yıllarında yaşanan ekonomik dönüşümlerin, gündelik yaşam pratiklerindeki sonuçlarını, " modern hayatın " izlerini okumaktır.
Journal of Archaeological Science: Reports, 2024
Anais do XIII Seminário Internacional de Políticas Culturais , 2024
Lo Sguardo, 2021
Rassegna Italiana di Valutazione, 2022
Journal of Philosophical Logic, 2005
North American Actuarial Journal, 2000
Journal of Sustainable Development and Green Technology , 2023
Clay and Clay Minerals, 2021
2021
European Psychiatry, 1998
2014 IEEE Symposium on Computational Intelligence for Multimedia, Signal and Vision Processing (CIMSIVP), 2014
The Lancet Digital Health, 2020
Lingue culture mediazioni, 2022
Bisnis & Birokrasi Journal, 2016
Proceedings of the …, 2007