Academia.eduAcademia.edu

Piknik

Bu k tabın her hakkı Net K taplık Yayıncılık'a a tt r. Hang amaçla olursa olsun, k tabın tamamının ya da b r kısmının k tabı yayımlanan zn olmaksızın elektron k, mekan k, fotokop ya da herhang b r kayıt s stem le çoğaltılması yayımlanması ve depolanması yasaktır. © Copyr ght Prof. Dr. Özkul ÇOBANOĞLU Recep KOÇAK Ed törler S. Tuğrul ATASOY Genel Yayın Koord natörü 2. C lt (2/3) C lt No Tayfur GÖL Görsel Yönetmen Yavuz KAKANAŞ Yazılım Koord natörü 978-625-8436-45-7 (TK.978-625-8436-98-3) ISBN Net K taplık Yayıncılık Yayın ve Dağıtım 48335 Sert f ka No www.ankaped .com-ankaped @gma l.com Web-E-Posta 0(530) 633 53 48 Telefon Net K taplık (Sefa Tuğrul Atasoy) 48335 Matbaa 1. Baskı / Aralık 2023 Baskı CUMHURİYETİN 100. YILINDA

Editörler: Prof. Dr. Özkul Çobanoğlu Recep Koçak Ankyra • Ancyre • Engüriye • Engürü • Angara • Angora • Ankara • Ankyra • Ancyre • Engüriye • Engürü • Angara • Angora • Ankara • Ankyra • Ancyre Ankyra • Ancyre • Engüriye • Engürü • Angara • Angora • Ankara • Ankyra • Ancyre • Engüriye • Engürü • Angara • Angora • Ankara • Ankyra • Ancyre • Ankyra • Ancyre • Engüriye • Engürü • Angara • Angora • Ankara • Ankyra • Ancyre • Engüriye • Engürü • Angara • • Ankyra • Ancyre • Engüriye • Engürü • Angara • Angora • Ankara • Ankyra • Ancyre • Engüriye • Engürü • Angara • │ Ankyra • Ancyre • Engüriye • Engürü • Angara • Angora • Ankara • Ancyre • Engüriye • Engürü • Angara • Angora • Ankara │ CUMHURİYETİN 100. YILINDA Cilt No Editörler Genel Yayın Koordinatörü Yazılım Koordinatörü Görsel Yönetmen ISBN Yayın ve Dağıtım Sertifika No Web-E-Posta 2. Cilt (2/3) Prof. Dr. Özkul ÇOBANOĞLU Recep KOÇAK S. Tuğrul ATASOY Yavuz KAKANAŞ Tayfur GÖL 978-625-8436-45-7 (TK.978-625-8436-98-3) Net Kitaplık Yayıncılık 48335 www.ankapedi.com - [email protected] Telefon 0(530) 633 53 48 Matbaa Net Kitaplık (Sefa Tuğrul Atasoy) 48335 Baskı 1. Baskı / Aralık 2023 © Copyright Bu kitabın her hakkı Net Kitaplık Yayıncılık’a aittir. Hangi amaçla olursa olsun, kitabın tamamının ya da bir kısmının kitabı yayımlanan izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt sistemi ile çoğaltılması yayımlanması ve depolanması yasaktır. │ Ankyra • Ancyre • Engüriye • Engürü • Angara • Angora • Ankara • Ancyre • Engüriye • Engürü • Angara • Angora • Ankara │ PİKNİK ler; Markiz’den, İtalyan Sefareti’nden, Degustasyon’dan büyük ustalarla mükemmel bir kadro kurarlar. (…) Yüz kişinin çift vardiya olarak çalıştığı piknikte, bazen günde iki bin beş yüz - üç bin sandviç satışına ulaşılır. Önat kardeşler, Piknik sayesinde o kadar çok para kazanırlar ki bir dönem Vehbi Koç’tan sonra Ankara’da en yüksek vergiyi onlar öder. (Ergir, 2019: 27). Doç. Dr. İsmail Alper KUMSAR 1940’lı yıllarda dayısı Hilmi Öz’ün Atatürk Bulvarı’ndaki Özen Pastanesi’nde çalışan Reşat Önat, burada İstanbul’daki Le Bonne Pastanesi’nden getirtilmiş Arnavut Argiri Tamburoğlu Usta’dan mesleğin inceliklerini öğrenir. Sonradan Meclis Lokantası’nın işletmesini de üstlenen Önat, 1953 yılında kendine ait bir yer açma kararı alır. Merkez Bankasında çalışan kardeşi Vahit Önat’la birlikte 15 Kasım 1953’te Kızılay Tuna Caddesi 1/A adresinde Piknik isimli işletmeyi faaliyete geçirir (Ergir, 2019: 20). Aslen Rumelili olan Önat kardeşlerin işletmesinin açılışı 15 Kasım 1953 tarihli Ulus gazetesindeki bir ilana şu şekilde yansır: “İstanbul’daki ‘Ekspres’ ve ‘Atlantik’ tipi Piknik Şarküteri… Açık bira, nefis meze ve alaminüt yemekler… Bugün açıldı… Adres: Atatürk Bulvarı, İş Bankası Yanı, İşçi Sigortaları Hanı Altında, 9883” Mekânın merkezî bir konumda bulunması ve hızlı servis yapılması kısa sürede Ankara yeme-içme kültürünün bir parçası hâline gelmesini sağlar (Tonga, 2019: 267). Piknik . Yalçın Ergir Arşivi, Fotoğraf: Sami Güner) 1953-1970 yılları arasında başkentin dikkat çeken toplanma mekânlarından biri haline gelen Piknik’in müşteri portföyü son derece geniştir. Piknik; siyasetçilerden bürokratlara, sanatçılardan öğrencilere, askerlerden yabancı diplomatlara kadar çok çeşitli çevrelerden insanlara hitap eder. İlhan Tarus, sosyal hayat ve kültürel değişmeler bağlamında önemli bir mekân olan Piknik’in romanını yazmak istese de bunu başaramaz. Şerif Onaran, Tarus’un roman yazma arzusunu şöyle hikâye eder: Piknik; şarküterisi, ayak yeri, sandviçi, oturma yeri ile benzersiz olduğu için belediyeden ruhsat alma aşamasında bilinen bir kategoriye dâhil edilemez. Nihayet, “Brasseri” diye bir kelime - Lüks Sınıf’ın yanına da “A Sınıfı” diye bir ifade uydurularak ruhsat alınır (Ergir, 2019: 27). Üç dört masalı halvet gibi odası ve camlı vitrin terasıyla Paris kahvelerini andıran Piknik, sabah 6.30’dan gece 22.30’a kadar hizmet verir (Doğan, 2003, 52). Yalnızca 10 Kasım’larda kapalı olan Piknik’te garsonlarının sigara içmesi, bıyık bırakması, takım ve parti tutması yasaktır (Emre, 2008, 277, Ergir, 2019: 27). İstanbul’da kapanan Orman Lokantası’ndan Tanas Mastakas Usta’yı aşçıbaşı olarak getiren Önat kardeş- │ Ankyra • Ancyre • Engüriye • Engürü • Angara • Angora • Ankara │ Ankara toplum hayatında Piknik Lokantası’nın önemli bir yeri vardır. Yılların Piknik’i küçük bir ayaküstü lokantasıyken zamanla büyümüş, yanında bulunan, bir zamanların gerçekten iyi lokantalarından biri olan Restoran Bekir’i de içine almış, arı kovanı gibi işler olmuş. Piknik’i işleten iki kardeş, lokantalarının daha iyi olanaklar içinde çalışması için Avrupa’ya gider, çeşitli incelemelerde bulunurlarmış. İlhan Tarus en ufak girdisine kadar bu durumları merak etmiş, anlatırdı. Piknik üzerine bir roman yazmayı tasarlıyordu. Piknik ayaküstü yemek yenen, günümüzün hızlı çalışmalarına ayak uydurmak için düzenlenmiş bir yemek içmek yeriydi. Öğrencisinden emeklisine nice insanın yaşamasını kolaylaştırırdı. İyi bir gözlemci olan İlhan Tarus çalışanlarından 491 patronlarına kadar Piknik’in çalışma düzeni, kısa etekli kolejli kızlardan haylaz oğlanlara, bekâr memurlara, emeklilere, sanatçılara kadar o geniş insan denizini tanımaya orda nasıl bir roman olduğunu anlamaya çalışırdı (2012, s. 8-9). Bir ayaküstü yeme-içme yeri olan Piknik, edebiyatçıların toplandıkları mekânların dönüşümünü göstermesi bakımından da kayda değer bir örnektir. Önceleri pastane, lokanta, meyhane gibi mekânlarda toplanıp uzun uzadıya sohbet eden edebiyatçılar artık yeni bir durum ile karşı karşıyadır. Piknik’in felsefesine uygun “çabuk tüketim” edebiyat sanat sohbetlerini daha az zaman dilimine sıkıştırmayı gerektirir (Tonga, 2019: 267). Bu olumsuz duruma rağmen edebiyatçı çevresinden birçok isim Piknik’te buluşmayı tercih eder. Piknik’e devam eden isimlerden öne çıkanlar şunlardır: İlhan Tarus, Cahit Sıtkı Tarancı, Sevgi Soysal, Suat Taşer, Çetin Altan, Osman Attila, Can Yücel, Cemal Süreya, Erdal Öz, Turgut Uyar, Tomris Uyar, Fethi Naci, Demir Özlü, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Muzaffer Buyrukçu, İlhan Berk, Salim Şengil, Nezihe Meriç, Bilge Karasu, Mehmet H. Doğan, Metin Altıok, Özdemir İnce, Cahit Irgat, Erhan Bener, Ömer Faruk Toprak, Güner Sümer, Bekir Çiftçi, Ferit Edgü, Ahmet Oktay, Yahya Akengin, Alaeddin Özdenören (Tonga, 2019: 269). ğimizde ayakta ya da oturup bira içerken tanıdık birilerine rastlardık mutlaka. Hele yaz aylarında sokağa uzanmış daracık terasta bulvardan gelen geçene bakarak Ankara’nın en güzel biralarını yudumlamanın tadına doyulmazdı. Akşamüzeri iş yerlerinden çıkan insanlar, Kızılay’da bir iki tur atarak yorgunluk giderirlerdi. Piknik; tiyatro sanatçıları, operacılar, müzisyenler, gazeteciler, yazarlar, mimarlar ve ressamların uğrak yeriydi. İstanbul’dan Ankara’ya bir iki günlüğüne gelenler bile Piknik’e uğrardı. (URL-1). 1 Piknik’in romanını yazmak İlhan Tarus’a nasip olmasa da mekânın bir başka edebiyatçı müşterisi Sevgi Soysal Yenişehir’de Bir Öğle Vakti romanını Piknik’te Espressosu’nu yudumlayarak kaleme almıştır. Kalabalık ortamına rağmen caddeye bakan manzarası ile Piknik’in camlı bölmesi, Sevgi Soysal’ın romanını yazdığı mekân olur (Ergir, 2019: 31). Sevgi Soysal’ın Yenişehir’de Bir Öğle Vakti romanını yazdığı camlı bölüm. (Yalçın Ergir Arşivi) Yenişehir’de Bir Öğle Vakti, Piknik’in karşısındaki bir kavağın devrilircesine sallanmasıyla başlar: “Sanki büyük bir gürültüyle devrilecekmişçesine sallandı kavak. O her Piknik, giriş ve koridor kısmı. Yalçın Ergir Arşivi Ressam Cemil Eren, bir yazısında Piknik’in sanat ve sosyal hayat üzerindeki etkisini şu sözlerle değerlendirir: Ellili yılların ikinci yarısı. Sanat ve sosyal yaşantımın odak noktası, Kızılay Zafer parkı yanındaki Adil Han’da bulunan atölyemdi. Galeriler, sinemalar, yabancı kültür merkezleri, tiyatrolar hep yakınımdaydı. Ankara’nın ünlü Piknik Lokantası da Kızılay’da idi. Oraya gitti- 492 an oluşan, değişen şeyleri görmeyenler sezmediler bunu. Öğlendi. Kızılay semtinin en civcivli, gürültülü, servisi en çabuk, en ayakaltı yeri olan Piknik’in oraya akıyordu kalabalık” (Soysal, 1996: 5). Soysal, romanın yayımlandığı yıl verdiği bir röportajda romandaki kurgunun Piknik civarında bir ağacın devrilmesi sırasında düşüncesinde kurduğu bağlantılarla ortaya çıktığını şu sözlerle ifade eder: “12 Mart 1971 sıralarıydı. Piknik’in orda bir kavak devrildi, itfaiyeciler falan geldi. Ben de tesadüfen oradaydım. Bu karşılaşma etkiledi beni. Kavağın devrilişi sürecinde düşüncemde kurduğum bağlantıları yazmak istedim.” (Duru,1973, s. 3). Piknik, Yenişehir’de Bir Öğle Vakti romanı için sadece bir ilham kaynağı değil aynı zamanda romanın │ Ankyra • Ancyre • Engüriye • Engürü • Angara • Angora • Ankara │ odak mekânlarından biridir. Roman kahramanlarının çoğu Piknik’le bir şekilde ilişkilidir. Sevgi Soysal Hoşgeldin Ölüm isimli eserinde de Piknik’e bir gönderme yapar. Oya Baydar’ın Sıcak Külleri Kaldı romanında Fransa’dan Türkiye’ye dönen roman kahramanı Ülkü’nün Yakamoz ve Piknik’ten başka yer bilmediği söylenerek Piknik’in şöhretine işaret eden bir gönderme yapılır. Tomris Uyar, “Dizboyu Papatyalar” ve “Düzbeyaz Bir Çağrı” adlı hikâyelerinde Piknik’e göndermeler yapar. Nihat Ziyalan’ın “Seni Özledim Can Yücel” adlı şiirinde Piknik ve Can Yücel şöyle özdeşleştirir: KÜRDÜN MEYHANESİ (YENİ HAYAT LOKANTASI) Tahsin YILDIRIM Seni Özledim Can Yücel Ankara Piknik’te Can Bindokuzyüzaltmışa varmamış bir ipincelikte Gülüşüyle yolu Yoldan geçenleri baştan çıkaran Gülleri de Güler’in kendisini de (Tonga, 2019, s. 271-272). Siyasi çekişmelerin yoğunlaştığı 70’li yılların sonlarından itibaren Piknik’te sürekli bir kan kaybı başlar. Piknik çalışanlarının uzun grevi neticesinde önce şarküteri kısmı kapatılır sonra ayak servisi kademeli olarak azaltılır. Piknik 1982 yılında İnkılap Sokak’taki yeni yerine taşınır. Ancak Reşat Bey’in yaşadığı ekonomik sıkıntılar nedeniyle yeni yerinde ancak dört yıl daha dayanabilir ve nihayet 1986’da kapanır. 2002 yılında bir alışveriş merkezinde yeniden açılsa da halkın ilgisiyle karşılanmaz ve 2006 yılında tamamen kapanır (Ergir, 2019: 34-37). Kaynakça Doğan, Erdal (2003). Sevgi Soysal: Yaşasaydı Âşık Olurdum. İstanbul: Everest Yayınları. Duru, Orhan (1973). “Sevgi Soysal’la Yenişehir’de Bir Öğle Vakti Üzerine Konuşma” Milliyet Sanat. S. 46, s. 3-15. Emre, Gültekin (2008). Yitik Kent Ankara. İstanbul: Heyamola Yayınları. Ergir, Yalçın (2019). Hülasa. Ankara: Bilim ve Sanat Yayınları. Onaran, Mustafa Şerif. (Nisan 2012). “İlhan Tarus’la Geçen Günler”, Ankara’nın Dergisi, S. 2, s. 8-9. Soysal, Sevgi (1996). Yenişehir’de Bir Öğle Vakti. Ankara: Bilgi Yayınları. Tonga, Necati (2019). Bir Edebi Muhit Olarak Ankara. Ankara: Çolpan Yayınları. URL-1: https://www.siirparki.com/yasamoyku19.html (E.T.: 10.01.2023). Ankara tarih boyunca kültür ve sanat insanlarının toplandığı birçok mekâna ev sahipliği yapmıştır. Bu mekânlardan biri de asıl adı Yeni Hayat Lokantası olan Ulus’ta, Posta Caddesi’nde yer alan işletmecisinden dolayı Kürdün Meyhanesi olarak anılan lokantadır. Hangi yıl açıldığı tam olarak tespit edilemeyen Kürdün Meyhanesi 1930’lu yılların sonunda açılmıştır. 1950’li yıllarda Ulus semtinin cazibesini yavaş yavaş kaybetmesi üzerine Kürdün Meyhanesi müşteri kaybetmeye başlamıştır. Uzun süre direnen işletme 1962 yılının sonunda kapanmış, yerine matbaa malzemeleri satan bir mağaza açılmıştır. Mekânın işletmecisi Mehmet Özdilli şiveli konuştuğundan mekân “Kürdün Meyhanesi” yahut “Acemin Meyhanesi” adlarıyla da anılmıştır. Bar garsonluğundan gelen işletmeci birikimiyle bu lokantaya ortak olmuş, ortaklar zamanla değişse de Mehmet Özdilli hep ortaklar arasında yer almıştır. Kısa boylu, şişman, göbekli, gür saçlı ve kaşlı bir adam olan Mehmet yuvarlanır gibi meyhanenin içinde dolaşıp, ağzında pipo ile gezmesi herkesin dikkatini çekmiştir. Bu mekânın müdavimlerinden olan Ferit Ragıp Tuncor (1912-2005), Orhan Veli ile bu mekâna sıkça gittiklerini ve meyhanenin sahibi şişman Mehmet’in kara kuru eşinin meyhaneye geldiği zamanlarda kendilerine “merhamet” ederek eşinden habersiz, hesaba yazdırmadan meşhur beyaz leblebi ve diğer kuruyemişlerden verdiğini ifade etmiştir. Kürdün Meyhanesi ileriye doğru uzanan iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümü kapıdan girince düzayak, ikinci bölümü merdivenle çıkılan yüksekçe bir yerdedir. Özellikle 1940 sonrasında bohem hayatını yaşayan bir kısım sanatçıların, kültür sanat insanlarının sıkça uğradığı bir mahfil olarak hep dikkat │ Ankyra • Ancyre • Engüriye • Engürü • Angara • Angora • Ankara │ 493