Ses kayıt teknolojisinin 19. yüzyılda ortaya çıkışı, etnomüzikolojinin bir bilim dalı olarak gelişimine önemli etki yapmıştır. Özellikle alan çalışmalarında ses kayıt cihazlarının kullanılması, günümüze kadar kültürel bir miras olarak...
moreSes kayıt teknolojisinin 19. yüzyılda ortaya çıkışı, etnomüzikolojinin bir bilim dalı olarak gelişimine önemli etki yapmıştır. Özellikle alan çalışmalarında ses kayıt cihazlarının kullanılması, günümüze kadar kültürel bir miras olarak gelen ses kayıt arşivlerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Günümüzde tarihsel etnomüzikoloji yaklaşımıyla ele alınan tarihsel müzik kayıtları, kayıtların yapıldığı dönemin müzik icrası ve müzikle ilişkili diğer konuların çalışılması açısından önemli kaynaklardır. Bu makalede, Türkiye’de Cumhuriyet’in erken dönem resmî derleme çalışmalarında eserleri kaydedilmiş olan Koçgirili Alişer Efendi’nin müzik eserleri incelenmektedir. Taki mahlaslı bir “saz şairi” olan Alişer Efendi, aynı zamanda resmî belgelerde “eşkıya Alişir” olarak nitelenen, Koçgiri İsyanı’nın (1920-21) önderlerinden birisidir. Yazdığı müzik eserleri günümüzde de popüler olarak icra edilen Koçgirili Alişer Efendi, Türkiye’de farklı müzikal kimliklerin inşasında önemli rol oynamış tarihi bir figürdür. Tarihsel perspektiften ele alınan bu konuyla ilgili olarak dönemin etnografik çalışmaları, arşiv belgeleri ve Alişer’le bizzat görüşmüş kişilerin anlatımları incelenmektedir. Makalede, Koçgirili Alişer Efendi’nin eşkıyalık ile saz şairliği arasındaki hayatı ve eserleri, tarihsel etnomüzikoloji bağlamında değerlendirilmiştir.
______________________________________________________
The emergence of sound recording technology in the 19th century has had a major impact on the development of ethnomusicology as a discipline of science. The use of sound recorders, especially in field studies, has led to the emergence of sound recording archives, which have become as cultural heritage till today. Historical music recordings, which are considered by the approach of historical ethnomusicology in the present day, are important sources for studying music during the period of recording as well as other issues related to music. This article examines the musical works of Koçgirili Alişer Efendi, whose works were collected in the early official fieldworks of the Turkish Republic. Alişer Efendi was a “bard” with pseudonym Taki, as well as he was described as “the bandit Alisir” in the official documents as the leader of the Koçgiri Rebellion (1920-21). Koçgirili Alişer Efendi, whose music works are still popular, is a historical figure who played an important role in the construction of different musical identities in Turkey. The ethnographic studies of the period, archival documents and narratives of the people who personally met Aliser are examined in relation to this issue which is taken from historical perspective. In this article, Koçgirili Alişer Efendi’s life and musical works between being bandit and bard, have been evaluated in the context of historical ethnomusicology.