I. Dünya Savaşı ve sonrasında uluslararası para sistemi
I. Dünya Savaşı süresince Avrupa ülkelerinin üretim kapasiteleri büyük ölçüde hasar görmüştür. Gerek sanayi, gerekse de tarımsal üretimdeki bu hasarın yol açtığı üretim düşüşü, bu ülkelerde kontrolden çıkan bir enflasyona yol açmıştır.
Öte yandan Avrupa hükûmetlerinin gerek savaş sırasındaki askeri harcamaları, gerekse savaş sonrasındaki harcamaları, özel kesime aşırı derecede borçlanmalarına yol açmıştır. Bu borçlanmada doğal olarak özel bankalara yönelinmiş ve piyasalara fazlasıyla banknot ihraç edilmiştir. Bu para arzındaki artış da ek bir enflasyonist baskı oluşturmuştur.
Piyasalarda bu denli yüksek miktarda banknot olması, banknotun satın alma değerini düşürmüş, ellerinde banknot olan kişi ve şirketlerin merkez bankalarına yönelmesine yol açmıştır. Bu kişi ve şirketler, ellerindeki banknotların değer kaybıyla zarara uğramamak için bu banknotları altına tahvil etmek zorunda kalmışlardır. Mevcutlarında bu talebi karşılayacak kadar altın stoku olmadığı için de merkez bankaları, banknotların altına tahvil garantisini kaldırmak zorunda kalmışlardır. Sonuç, fiiliyatta kâğıt para rejimine geçmek olmuştur. Altın para, piyasalardan çekilmiştir.
Ancak altının bir ödeme aracı olarak piyasalardan çekilmesi sadece ulusal ekonomilerde yaşanan bir sorun değildir. Savaşa katılan tüm ülkelerin merkez bankalarındaki altın stokları da hızla erimiş, büyük ölçüde askeri malzeme ve yatırım malları ihracı dolayısıyla ABD'ne akmıştır. 1914 yılından 1919 yılına gelindiğinde Amerika'daki altın para stoku, neredeyse iki katına ulaşmıştır.
Yeniden altın para sistemine dönülebilmesi, Avrupa merkez bankalarının altın stoklarının ekonomilerinin gereği ölçüsünde artırılmasına bağlıdır. Bu ise ancak Amerika'dan borçlanmak yoluyla sağlanabilecektir, çünkü Amerika'daki altın para stoku, tüm dünyadaki altın para stokunun yüzde kırkı dolayındadır artık.
Bu, ABD için de uygun bir çözümdü, çünkü altın para stokunun Avrupa'dan Amerikan ekonomisine akması, orada da enflasyonist bir baskı yaratmaktadır.
New York Federal Reserve Bank'ça sağlanan bu kredilerle Avrupa ülkeleri -Başta İngiltere olmak üzere- yeniden altın para sistemine dönmüşlerdir. Ancak Avrupa'da kurulan para sistemi artık Altın sikke sistemi değil, Altın Külçe Sistemidir. Altın sikke, piyasalardan ödeme aracı olarak çekilmiştir ve genel ödeme aracı artık banknottur. Ancak merkez bankaları, banknotları altına tahvil yükümlülüğünü sürdürmektedirler.