Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (SAUIFD)
Beliren yetişkinlik, çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık gibi yaşam dönemlerine eklenen ye... more Beliren yetişkinlik, çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık gibi yaşam dönemlerine eklenen yeni bir kategoridir. Bu çalışmanın amacı, beliren yetişkinlerin din anlayışlarını tespit edecek bir ölçek geliştirmektir. Çalışma kapsamında internet üzerinden, 18-27 yaş aralığındaki 637 kişiye kolayda ve kartopu örnekleme yoluyla ulaşılmıştır. Ölçek geliştirmede yapı geçerliliği için açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri yapılmıştır. İlk olarak KMO değerinin ,937; Bartlett Küresellik Testi sonucunun ise istatistiksel olarak anlamlı sonuç verdiği görülmüştür. Açımlayıcı faktör analizleri sonucunda 23 maddeli ve dört faktörlü bir yapıya ulaşılmıştır. Tüm ölçeğin açıkladığı varyans yüzde 56,874 olmuştur. Doğrulayıcı faktör analizi sonuçları ise şu şekilde gerçekleşmiştir: ki kare/sd değeri (CMIN/SD) 2,989 (mükemmel uyum); RMSEA değeri 0,056 (iyi uyum); GFI değeri 0,916 (iyi uyum); AGFI değeri 0,894 (zayıf uyum); RMR değeri 0,080 (iyi uyum); CFI değeri 0,931 (iyi uyum). Bu sonuçlara g...
Pesa uluslararası sosyal araştırmalar dergisi, Jul 30, 2021
Bu çalışmanın amacı Türk Milli Eğitiminin genel amaçlarında yer alan ifadelerin değer tipleri bağ... more Bu çalışmanın amacı Türk Milli Eğitiminin genel amaçlarında yer alan ifadelerin değer tipleri bağlamında öğretmen adaylarının yönelimleri ile örtüşme durumunu incelemektir. Araştırmanın katılımcıları 2019-2020 eğitim öğretim yılında Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi dördüncü sınıfta öğrenimlerine devam eden 281 öğretmen adayıdır. Araştırmada veri toplama aracı olarak portre değerler anketi kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu Genel Amaçları'nda yer alan ifadelerden Portre değerler anketindeki değer tiplerinin tümüne ait çıkarımların bulunduğu tespit edilmiştir. Özyönelim, evrenselcilik, iyilikseverlik değer tiplerinin her amaçta yer aldığı görülmektedir. Amaçlarda en çok evrenselcilik ve özyönelim değeri yer almakta onları sırasıyla geleneksellik, iyilikseverlik, uyma, güvenlik, uyarılma izlemekte en az güç, başarı ve hazcılık değeri bulunmaktadır. Portre değerler anketinde yer alan değer tipleri boyutundan öğretmen adaylarının değer yönelimlerine bakıldığında en çok tercih edilen değerin evrenselcilik, en az tercih edilen değerin ise güç olduğu tespit edilmiştir. Kanundaki genel amaçlarda yer alma sıklığı ile öğretmenlerin değer yönelim tercihleri açısından sıralama yönünden 7 değer tipinin paralellik gösterdiği, 3 değer tipinin ise sıralama yönünden farklılaştığı sonucuna ulaşılmıştır.
TÜRKİYE’DE GENÇLİK PROFİLİ ve SORUN ALANLARI Sakarya Örneği, 2022
Çalışma temel olarak üç bölümden oluşmaktadır. Birinci kısımda gençlik olgusu teorik olarak ele a... more Çalışma temel olarak üç bölümden oluşmaktadır. Birinci kısımda gençlik olgusu teorik olarak ele alınmakta ilave olarak dünyada gençliğin profili ve sorun alanları örnek ülkeler üzerinden betimlenmektedir. İkinci bölümde Türkiye’de gençlik konusu incelenmektedir. Üçüncü bölüm konuyu, Sakarya’da gençlik ile ilgili literatür bağlamında ele almaktadır. Bölümün son kısmında ise Sakarya’daki resmî kurumlardan alınan bilgiler ve proje kapsamında yapılan saha araştırması verilerinin özet bir sunumu yer almaktadır. Çalışmamızın gençlikle ilgili politika yapıcılara, gençlik çalışması yapan kurum ve kuruluşlara rehberlik etmesi hedeflenmektedir. Sakarya ile ilgili bu tür bir çalışma tespitlerimize göre ilk defa yapılmaktadır.
Pamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2022
Beliren yetişkinlik dönemi, ergenlikle yetişkinlik arasında bir dönemdir. Arada kalmışlık hissini... more Beliren yetişkinlik dönemi, ergenlikle yetişkinlik arasında bir dönemdir. Arada kalmışlık hissinin yoğun olarak yaşandığı bu dönemde dini kimlik gelişmeye devam eder. Din ve inanılan dinin tanrısına yönelik tasavvur, dini kimliğin belirleyici unsuru olarak kabul edilebilir. Bu araştırmada, katılımcılara demografik bilgilerin yanı sıra din tasavvurunu ölçmek üzere dört, Allah tasavvurunu ölçmek üzere iki soru sorulmuştur. Araştırmada nicel yaklaşıma uygun olarak betimsel tarama modeli benimsenmiştir. Araştırmanın örneklemini 18-29 yaş grubunda yer alan 1950 Sakarya Üniversitesi öğrencisi oluşturmaktadır. Veriler, frekans dağılımları, çapraz tablolar, k2, anova testleri ve çoklu uyum analizi yapılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonuçları, beliren yetişkinlerin din ve Allah tasavvurunu niteleyecek iki yeni bulgunun “değişim” ve “ilgisizlik” olduğunu göstermektedir. Ayrıca veriler değerlendirilirken bu dönemin özellikleri dikkate alınmadan yapılacak değerlendirmelerin hedef kitleyi etiketlemekle sonuçlanacağı görülmektedir.
Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2022
Beliren yetişkinlik, çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık gibi yaşam dönemlerine eklenen ye... more Beliren yetişkinlik, çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık gibi yaşam dönemlerine eklenen yeni bir kategoridir. Bu çalışmanın amacı, beliren yetişkinlerin din anlayışlarını tespit edecek bir ölçek geliştirmektir. Çalışma kapsamında internet üzerinden, 18-29 yaş aralığındaki 637 kişiye kolayda ve kartopu örnekleme yoluyla ulaşılmıştır. Ölçek geliştirmede yapı geçerliliği için açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri yapılmıştır. İlk olarak KMO değerinin ,937; Bartlett Küresellik Testi sonucunun ise istatistiksel olarak anlamlı sonuç verdiği görülmüştür. Açımlayıcı faktör analizleri sonucunda 23 maddeli ve dört faktörlü bir yapıya ulaşılmıştır. Tüm ölçeğin açıkladığı varyans yüzde 56,874 olmuştur. Doğrulayıcı faktör analizi sonuçları ise şu şekilde gerçekleşmiştir: ki kare/sd değeri (CMIN/SD) 2,989 (mükemmel uyum); RMSEA değeri 0,056 (iyi uyum); GFI değeri 0,916 (iyi uyum); AGFI değeri 0,894 (zayıf uyum); RMR değeri 0,080 (iyi uyum); CFI değeri 0,931 (iyi uyum). Bu sonuçlara göre, uyum indeksleri yeterliliğini sağlayan 23 madde ve dört faktörlü ölçek yapısı doğrulanmıştır. Ölçeğin güvenilirlik analizi sonuçları (Cronbach Alfa) ise şöy-ledir: Faktör 1 = 0,899; Faktör 2 = 0,775; Faktör 3 = 0,544 ve Faktör 4 = 0,813. Ölçeğin alt boyutları; Seküler-Mesafeli Din Anlayışı, Muhafazakâr-Geleneksel Din Anlayışı, Mistik-Özcü Din Anlayışı, Kurumsal-Aidiyete Dayalı Din Anlayışı olarak adlandırılmıştır. Sonuç olarak ölçeğin beli-ren yetişkinlerin din anlayışını ölçmede geçerli ve güvenilir bir araç olduğu görülmüştür.
Pamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2021
Bu makale, Ithenticate intihal tarama programı ile taranmıştır. Ayrıca iki hakem tarafından da in... more Bu makale, Ithenticate intihal tarama programı ile taranmıştır. Ayrıca iki hakem tarafından da incelenmiştir. / This article has been scanned with Ithenticate plagiarism screening program. Also this article has been reviewed by two referees.
PESA International Journal of Social Studies, Nov 30, 2018
Water, which is an indisputable resource in terms of survival for humans, other living beings, ec... more Water, which is an indisputable resource in terms of survival for humans, other living beings, ecosystems and habitats, has attracted the living creatures in every period of history. Because of the expansion of agricultural activities and the industrial revolution, the need for water has increased as never before in history in order to meet the basic needs of population growth and the increasing population. Scarce freshwater resources have faced serious problems resulting from the consumption and pollution pressures. Today, the risks and dangers of global warming on all environmental elements have been found to be quite high in terms of freshwater resources. This resource, which is indispensable for human beings, is threatened by the pressure of increasing population and changing usage habits. The region where our country is located usually consists of poor countries. The threats to the freshwater resources of countries especially located in the geographical region of the Middle East, which is poor in terms of water, are serious. In this context, the water potential, need, policy and strategy of Turkey and the countries of the region will be evaluated. Even though Turkey is in a country experiencing water shortage in terms of the annual amount of usable water per capita, Turkey has certain obligations in terms of humanity, equity and international law. Moreover, the fact that water resources have a strategic significance for the region is also a factor affecting the way of approaching the issue. However, various aspects of the pressures and other issues brought to the agenda by the countries of the region based on the idea that Turkey is rich in water will be examined in this study. The negativities resulting from turning the water, which is a basic need for all living beings, into a strategic weapon and threat for Turkey and the countries of the region will be examined.
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2018
Türkiye'de 1980'lerden itibaren neo-liberal politikaların uygulanmasıyla ekonomik büyüme yaşanmış... more Türkiye'de 1980'lerden itibaren neo-liberal politikaların uygulanmasıyla ekonomik büyüme yaşanmış, bu durum dindar kesimin tüketim davranışlarında değişikliğe sebep olmuştur. Ayrıca 1980'li-1990'lı yıllar, dindar kesimin kendi kimlikleri ve yaşam tarzlarıyla kamusal alanda yer edinmeye çalıştıkları dönemdir. 2000'li yıllarda küresel ekonomiyle bütünleşme süreci hızlanmış ve yeni tüketim normları benimsenmiştir. Bu çalışmada, aldıkları eğitim ve meslekleri sebebiyle dindar olarak tanımlanabilecek bireylerin, banka kredisi kullanma eğilimleriyle kredi kullanma eğiliminin eğitim düzeyi ve meslek bağımsız değişkenleriyle ilişkisi sosyolojik olarak ortaya konmaktadır. Çalışmanın evreni, lise, üniversite ve lisansüstü düzeyde din eğitimi almış bireylerden oluşmaktadır. Örneklemi Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi akademik personeli, Sakarya ili merkez ilçelerinde görev yapan İmam-Hatip, Müezzin-Kayyım, Kur'an Kursu Öğreticisi, Din Kültürü Öğretmenleri ve İHL Meslek Dersleri öğretmenleri oluşturmaktadır. Araştırmada nicel yaklaşım benimsenmiş olup, uygulamalı-survey (tarama) araştırmasıdır. Bu kapsamda %3 hata payıyla 516 kişiye anket uygulanması gereklidir. Ancak çalışmanın geçerliliğini arttırmak amacıyla 563 kişiye anket uygulanmıştır. Elde edilen veriler Spss 20.0 programıyla analiz edilmiştir.
Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (SAUIFD), 2017
Kur'an kursları Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı olarak hizmet veren yaygın din eğitimi kurumla... more Kur'an kursları Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı olarak hizmet veren yaygın din eğitimi kurumlarıdır. Ancak öğrencilerin Kur'an kurslarından beklentileri din eğitimi ile sınırlı değildir. Bunlardan biri de danışmanlık hizmetidir. Dinsel alanın dışında görünürlük kazanan beklentiler daha çok sosyal ve psikolojik-bireysel ve ailevi gibi-düzeylerde kendini göstermektedir. Bu çalışmada yetişkin kadın öğrencilerin psikolojik ve ailevi sorunlarının çözümünde, danışmanlık hizmeti veren bir kurum olarak Kur'an kurslarının fonksiyonları ele alınmaktadır. Kur'an kurslarının öğrencilerin problemlerine ne tür katkılarının olabileceği Kur'an kursu öğreticilerinin (KKÖ) verdiği bilgilere dayalı olarak tartışılmaktadır. Çalışmamızda öğrenciler tarafından bir "din adamı" olarak konumlandırılan Kur'an kursu öğreticilerinin, yetişkin kadın öğrencilerin dînî, psikolojik ve sosyal problemlerine anlamlı katkılar sunabileceği, Kur'an kurslarının daha fonksiyonel hale getirilerek bu konuda ciddi katkılar sunabileceği savunulmaktadır.
Inthis article relationship between religion and social development-social changewill be discusse... more Inthis article relationship between religion and social development-social changewill be discussed instance of Cetin Ozek. It will be referred shortly the thoughof Ozek on source of religion after a general introduction about religion, socialdevelopment and change. Then wiev of Ozek to relation between religion andsocial development will be introduced. It will be referred to religion-socialintegration and social development, relationship between Islam and socialdevelopment from the viewpoint of Cetin Ozek as subheadings. Finally lookingof a spesific example of this intellectual view –religion and social developmentin Ottoman- will be introduced.
Dezavantajlilik bireylerin toplumsal hayata katilimini sinir layan sosyal bir problemdir. Dezavan... more Dezavantajlilik bireylerin toplumsal hayata katilimini sinir layan sosyal bir problemdir. Dezavantajli yetiskin bireyler bu eksikliklerini gidermek icin yaygin egitim kurumlarindan destek almaktadir. Turkiye’de Kur’ân kurslari, egitim eksik ligi sebebiyle dezavantajli durumda olan yetiskin kadinlara onemli imkânlar sunmaktadir. Bu makalede ozellikle egitim eksikligi sebebiyle dezavantajli konuma dusmus yetiskin kadinlarin, dezavantajlilik sorununu asmasinda Diyanet Is leri Baskanligi Kur’ân kurslarinin rolu ele alinmistir. Ayrica Kur’ân kurslarinin ortuk benin ortaya cikmasina, sosyalles- meye, manevi danismanlik-rehberlik ihtiyacina ve birey sel-manevi problemlerin cozumune katkilari incelenmistir. Calismanin orneklem grubunu Sakarya’da Kur’ân kurslarina devam eden, egitim duzeyi dusuk yetiskin kadinlar ile yetis kin kadinlarin devam ettigi Kur’ân kurslarindaki ogreticiler olusturmaktadir. Calisma sonucunda Kur’ân kurslarinin dezavantajliligin giderilmesinde onemli roller oynadigi ve kursa devam eden yetiskin kadinlara bireysel, sosyal ve manevi katkilar sagladigi gorulmustur.
Bu calismanin konusu iki farkli cografya ve kulturde yasamis iki dusunur olan Ibn-i Tufeyl ve Jea... more Bu calismanin konusu iki farkli cografya ve kulturde yasamis iki dusunur olan Ibn-i Tufeyl ve Jean Jacques Rousseau’nun din gorusleridir. Iki dusunurun din go ruslerini ana hatlariyla ele aldik ve birbiriyle karsilastirdik. Konuyu ele alinirken once kisaca sosyolojik acidan din konusuna degindik. Calismanin sistematigi aci sindan Ibn-i Tufeyl ve Rousseau’nun kisaca hayat hikâyelerine, yetistigi cevreye ve genel olarak fikirlerine yer verildi. Iki dusunurun din gorusunu detaylandirirken de Tanri inanci, Tanrinin ozellikleri, aklin ve vahyin yeri dolayisiyla bilgi kaynagi, insanin Tanri ile iliskisi, bu baglamda dinin ibadet sekli uzerinde duruldu. Calismanin veri kaynaklari birinci derecede iki dusunurun kendi eserleri olmus, ihtiyac oldukca ilgili kaynaklara da muracaat edilmistir. Calisma bu iki dusunurun ele alinan fikirlerinin karsilastirilmasi ile bitirilmistir. The matter of study is thoughts of Ibn Tufeyl and J.J. Rousseau on religion, two thinker who have been lived in two ...
Bu calismada Ebu Bekir Ibn-i Tufeyl’in “Hay Bin Yakzan” ismiyle bilinen felsefi romani ile Jean J... more Bu calismada Ebu Bekir Ibn-i Tufeyl’in “Hay Bin Yakzan” ismiyle bilinen felsefi romani ile Jean Jacques Rousseau’nun “Emile Yahut Cocuk Egitimine Dair” isimli eserindeki egitim dusuncesi karsilastirmali olarak ele alinmistir. Giris bolumunde her iki dusunur ve fikirleri hakkinda genel bilgi verilmistir. Takip eden bolumde bu iki dusunure gore egitimde kalitim ve cevrenin etkisi, gelisim basamaklarina gore egitim konusu ele alinmistir. Bunlardan sonra her iki dusunurun egitim surecinde vurguladiklari diger konular incelenmistir. Calismanin sistematigi acisindan her bir dusunurun ilgili konulardaki fikirleri ayri basliklar halinde ele alinmistir. Degerlendirme ve sonuc bolumunde her iki dusunurun calisma kapsaminda ele aldigimiz dusunceleri karsilastirilmistir
Bu makalede, Cevdet Said’e gore, Islam dunyasinda toplumsal degisme ve siddet iliskisi ele alinma... more Bu makalede, Cevdet Said’e gore, Islam dunyasinda toplumsal degisme ve siddet iliskisi ele alinmaktadir. Cevdet Said, geri kalmislik probleminin kaynagini ele alirken, Islam dunyasinin ic dinamikleri uzerine yogunlasmaktadir. Buna gore, ic dinamikler cozume kavusmadigi takdirde, dis dinamikler problem uretmeye devam edecektir. Cevdet Said, Islam dunyasindaki geri kalmislik problemini ciddi bir mesele edinmis, omrunu bu dusunceye adamis ve bu konudaki entelektuel faaliyetini devam ettirmistir. Said, dusuncelerini Kur’an ayetleri ve Hz. Peygamberin uygulamalarina dayandirmaya ve belirli bir yonteme oturtmaya calismaktadir. Onun toplumsal hareket yontemi “sivil itaatsizlik” olarak isimlendirilebilir. Said’e gore, Islam dunyasinin buyuk bir toplumsal degismeye ihtiyaci vardir. Bu degisimin gerceklesmesi icin uzun ve derin analizler yapilmalidir. Ancak Muslumanlar, olgusal gerceklige dayali, uzun vadeli tespitler yapmak yerine, kisa vadede toplumu degistirmeyi arzulamaktadir. Bu sebeple,...
Cetin Ozek bir donem sol dusunce icerisinde fikirleri ile one cikmis, fikir onderligi yapmis bir ... more Cetin Ozek bir donem sol dusunce icerisinde fikirleri ile one cikmis, fikir onderligi yapmis bir bilim adamidir. Ilhan Arsel'de 1961 Anayasasinin hazirlanmasinda aktif olarak gorev almis, dine-Islam'a- :::· getirdigi elestirileriyle bilinen bir bilim adamidir. Her iki bilim adaminin din-devlet iliskileri konusundaki fikirleri ele alinmayi hak etmektedir. Bu calismada Ozek ve Arsel'in Islam-demokrasi, Islam-laiklik iliskisi konusundaki fikirlerini ele alacagiz. Aralarindaki benzerlik ve farkliliklara isaret edecegiz.
Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (SAUIFD)
Beliren yetişkinlik, çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık gibi yaşam dönemlerine eklenen ye... more Beliren yetişkinlik, çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık gibi yaşam dönemlerine eklenen yeni bir kategoridir. Bu çalışmanın amacı, beliren yetişkinlerin din anlayışlarını tespit edecek bir ölçek geliştirmektir. Çalışma kapsamında internet üzerinden, 18-27 yaş aralığındaki 637 kişiye kolayda ve kartopu örnekleme yoluyla ulaşılmıştır. Ölçek geliştirmede yapı geçerliliği için açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri yapılmıştır. İlk olarak KMO değerinin ,937; Bartlett Küresellik Testi sonucunun ise istatistiksel olarak anlamlı sonuç verdiği görülmüştür. Açımlayıcı faktör analizleri sonucunda 23 maddeli ve dört faktörlü bir yapıya ulaşılmıştır. Tüm ölçeğin açıkladığı varyans yüzde 56,874 olmuştur. Doğrulayıcı faktör analizi sonuçları ise şu şekilde gerçekleşmiştir: ki kare/sd değeri (CMIN/SD) 2,989 (mükemmel uyum); RMSEA değeri 0,056 (iyi uyum); GFI değeri 0,916 (iyi uyum); AGFI değeri 0,894 (zayıf uyum); RMR değeri 0,080 (iyi uyum); CFI değeri 0,931 (iyi uyum). Bu sonuçlara g...
Pesa uluslararası sosyal araştırmalar dergisi, Jul 30, 2021
Bu çalışmanın amacı Türk Milli Eğitiminin genel amaçlarında yer alan ifadelerin değer tipleri bağ... more Bu çalışmanın amacı Türk Milli Eğitiminin genel amaçlarında yer alan ifadelerin değer tipleri bağlamında öğretmen adaylarının yönelimleri ile örtüşme durumunu incelemektir. Araştırmanın katılımcıları 2019-2020 eğitim öğretim yılında Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi dördüncü sınıfta öğrenimlerine devam eden 281 öğretmen adayıdır. Araştırmada veri toplama aracı olarak portre değerler anketi kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu Genel Amaçları'nda yer alan ifadelerden Portre değerler anketindeki değer tiplerinin tümüne ait çıkarımların bulunduğu tespit edilmiştir. Özyönelim, evrenselcilik, iyilikseverlik değer tiplerinin her amaçta yer aldığı görülmektedir. Amaçlarda en çok evrenselcilik ve özyönelim değeri yer almakta onları sırasıyla geleneksellik, iyilikseverlik, uyma, güvenlik, uyarılma izlemekte en az güç, başarı ve hazcılık değeri bulunmaktadır. Portre değerler anketinde yer alan değer tipleri boyutundan öğretmen adaylarının değer yönelimlerine bakıldığında en çok tercih edilen değerin evrenselcilik, en az tercih edilen değerin ise güç olduğu tespit edilmiştir. Kanundaki genel amaçlarda yer alma sıklığı ile öğretmenlerin değer yönelim tercihleri açısından sıralama yönünden 7 değer tipinin paralellik gösterdiği, 3 değer tipinin ise sıralama yönünden farklılaştığı sonucuna ulaşılmıştır.
TÜRKİYE’DE GENÇLİK PROFİLİ ve SORUN ALANLARI Sakarya Örneği, 2022
Çalışma temel olarak üç bölümden oluşmaktadır. Birinci kısımda gençlik olgusu teorik olarak ele a... more Çalışma temel olarak üç bölümden oluşmaktadır. Birinci kısımda gençlik olgusu teorik olarak ele alınmakta ilave olarak dünyada gençliğin profili ve sorun alanları örnek ülkeler üzerinden betimlenmektedir. İkinci bölümde Türkiye’de gençlik konusu incelenmektedir. Üçüncü bölüm konuyu, Sakarya’da gençlik ile ilgili literatür bağlamında ele almaktadır. Bölümün son kısmında ise Sakarya’daki resmî kurumlardan alınan bilgiler ve proje kapsamında yapılan saha araştırması verilerinin özet bir sunumu yer almaktadır. Çalışmamızın gençlikle ilgili politika yapıcılara, gençlik çalışması yapan kurum ve kuruluşlara rehberlik etmesi hedeflenmektedir. Sakarya ile ilgili bu tür bir çalışma tespitlerimize göre ilk defa yapılmaktadır.
Pamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2022
Beliren yetişkinlik dönemi, ergenlikle yetişkinlik arasında bir dönemdir. Arada kalmışlık hissini... more Beliren yetişkinlik dönemi, ergenlikle yetişkinlik arasında bir dönemdir. Arada kalmışlık hissinin yoğun olarak yaşandığı bu dönemde dini kimlik gelişmeye devam eder. Din ve inanılan dinin tanrısına yönelik tasavvur, dini kimliğin belirleyici unsuru olarak kabul edilebilir. Bu araştırmada, katılımcılara demografik bilgilerin yanı sıra din tasavvurunu ölçmek üzere dört, Allah tasavvurunu ölçmek üzere iki soru sorulmuştur. Araştırmada nicel yaklaşıma uygun olarak betimsel tarama modeli benimsenmiştir. Araştırmanın örneklemini 18-29 yaş grubunda yer alan 1950 Sakarya Üniversitesi öğrencisi oluşturmaktadır. Veriler, frekans dağılımları, çapraz tablolar, k2, anova testleri ve çoklu uyum analizi yapılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonuçları, beliren yetişkinlerin din ve Allah tasavvurunu niteleyecek iki yeni bulgunun “değişim” ve “ilgisizlik” olduğunu göstermektedir. Ayrıca veriler değerlendirilirken bu dönemin özellikleri dikkate alınmadan yapılacak değerlendirmelerin hedef kitleyi etiketlemekle sonuçlanacağı görülmektedir.
Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2022
Beliren yetişkinlik, çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık gibi yaşam dönemlerine eklenen ye... more Beliren yetişkinlik, çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık gibi yaşam dönemlerine eklenen yeni bir kategoridir. Bu çalışmanın amacı, beliren yetişkinlerin din anlayışlarını tespit edecek bir ölçek geliştirmektir. Çalışma kapsamında internet üzerinden, 18-29 yaş aralığındaki 637 kişiye kolayda ve kartopu örnekleme yoluyla ulaşılmıştır. Ölçek geliştirmede yapı geçerliliği için açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri yapılmıştır. İlk olarak KMO değerinin ,937; Bartlett Küresellik Testi sonucunun ise istatistiksel olarak anlamlı sonuç verdiği görülmüştür. Açımlayıcı faktör analizleri sonucunda 23 maddeli ve dört faktörlü bir yapıya ulaşılmıştır. Tüm ölçeğin açıkladığı varyans yüzde 56,874 olmuştur. Doğrulayıcı faktör analizi sonuçları ise şu şekilde gerçekleşmiştir: ki kare/sd değeri (CMIN/SD) 2,989 (mükemmel uyum); RMSEA değeri 0,056 (iyi uyum); GFI değeri 0,916 (iyi uyum); AGFI değeri 0,894 (zayıf uyum); RMR değeri 0,080 (iyi uyum); CFI değeri 0,931 (iyi uyum). Bu sonuçlara göre, uyum indeksleri yeterliliğini sağlayan 23 madde ve dört faktörlü ölçek yapısı doğrulanmıştır. Ölçeğin güvenilirlik analizi sonuçları (Cronbach Alfa) ise şöy-ledir: Faktör 1 = 0,899; Faktör 2 = 0,775; Faktör 3 = 0,544 ve Faktör 4 = 0,813. Ölçeğin alt boyutları; Seküler-Mesafeli Din Anlayışı, Muhafazakâr-Geleneksel Din Anlayışı, Mistik-Özcü Din Anlayışı, Kurumsal-Aidiyete Dayalı Din Anlayışı olarak adlandırılmıştır. Sonuç olarak ölçeğin beli-ren yetişkinlerin din anlayışını ölçmede geçerli ve güvenilir bir araç olduğu görülmüştür.
Pamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2021
Bu makale, Ithenticate intihal tarama programı ile taranmıştır. Ayrıca iki hakem tarafından da in... more Bu makale, Ithenticate intihal tarama programı ile taranmıştır. Ayrıca iki hakem tarafından da incelenmiştir. / This article has been scanned with Ithenticate plagiarism screening program. Also this article has been reviewed by two referees.
PESA International Journal of Social Studies, Nov 30, 2018
Water, which is an indisputable resource in terms of survival for humans, other living beings, ec... more Water, which is an indisputable resource in terms of survival for humans, other living beings, ecosystems and habitats, has attracted the living creatures in every period of history. Because of the expansion of agricultural activities and the industrial revolution, the need for water has increased as never before in history in order to meet the basic needs of population growth and the increasing population. Scarce freshwater resources have faced serious problems resulting from the consumption and pollution pressures. Today, the risks and dangers of global warming on all environmental elements have been found to be quite high in terms of freshwater resources. This resource, which is indispensable for human beings, is threatened by the pressure of increasing population and changing usage habits. The region where our country is located usually consists of poor countries. The threats to the freshwater resources of countries especially located in the geographical region of the Middle East, which is poor in terms of water, are serious. In this context, the water potential, need, policy and strategy of Turkey and the countries of the region will be evaluated. Even though Turkey is in a country experiencing water shortage in terms of the annual amount of usable water per capita, Turkey has certain obligations in terms of humanity, equity and international law. Moreover, the fact that water resources have a strategic significance for the region is also a factor affecting the way of approaching the issue. However, various aspects of the pressures and other issues brought to the agenda by the countries of the region based on the idea that Turkey is rich in water will be examined in this study. The negativities resulting from turning the water, which is a basic need for all living beings, into a strategic weapon and threat for Turkey and the countries of the region will be examined.
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2018
Türkiye'de 1980'lerden itibaren neo-liberal politikaların uygulanmasıyla ekonomik büyüme yaşanmış... more Türkiye'de 1980'lerden itibaren neo-liberal politikaların uygulanmasıyla ekonomik büyüme yaşanmış, bu durum dindar kesimin tüketim davranışlarında değişikliğe sebep olmuştur. Ayrıca 1980'li-1990'lı yıllar, dindar kesimin kendi kimlikleri ve yaşam tarzlarıyla kamusal alanda yer edinmeye çalıştıkları dönemdir. 2000'li yıllarda küresel ekonomiyle bütünleşme süreci hızlanmış ve yeni tüketim normları benimsenmiştir. Bu çalışmada, aldıkları eğitim ve meslekleri sebebiyle dindar olarak tanımlanabilecek bireylerin, banka kredisi kullanma eğilimleriyle kredi kullanma eğiliminin eğitim düzeyi ve meslek bağımsız değişkenleriyle ilişkisi sosyolojik olarak ortaya konmaktadır. Çalışmanın evreni, lise, üniversite ve lisansüstü düzeyde din eğitimi almış bireylerden oluşmaktadır. Örneklemi Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi akademik personeli, Sakarya ili merkez ilçelerinde görev yapan İmam-Hatip, Müezzin-Kayyım, Kur'an Kursu Öğreticisi, Din Kültürü Öğretmenleri ve İHL Meslek Dersleri öğretmenleri oluşturmaktadır. Araştırmada nicel yaklaşım benimsenmiş olup, uygulamalı-survey (tarama) araştırmasıdır. Bu kapsamda %3 hata payıyla 516 kişiye anket uygulanması gereklidir. Ancak çalışmanın geçerliliğini arttırmak amacıyla 563 kişiye anket uygulanmıştır. Elde edilen veriler Spss 20.0 programıyla analiz edilmiştir.
Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (SAUIFD), 2017
Kur'an kursları Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı olarak hizmet veren yaygın din eğitimi kurumla... more Kur'an kursları Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı olarak hizmet veren yaygın din eğitimi kurumlarıdır. Ancak öğrencilerin Kur'an kurslarından beklentileri din eğitimi ile sınırlı değildir. Bunlardan biri de danışmanlık hizmetidir. Dinsel alanın dışında görünürlük kazanan beklentiler daha çok sosyal ve psikolojik-bireysel ve ailevi gibi-düzeylerde kendini göstermektedir. Bu çalışmada yetişkin kadın öğrencilerin psikolojik ve ailevi sorunlarının çözümünde, danışmanlık hizmeti veren bir kurum olarak Kur'an kurslarının fonksiyonları ele alınmaktadır. Kur'an kurslarının öğrencilerin problemlerine ne tür katkılarının olabileceği Kur'an kursu öğreticilerinin (KKÖ) verdiği bilgilere dayalı olarak tartışılmaktadır. Çalışmamızda öğrenciler tarafından bir "din adamı" olarak konumlandırılan Kur'an kursu öğreticilerinin, yetişkin kadın öğrencilerin dînî, psikolojik ve sosyal problemlerine anlamlı katkılar sunabileceği, Kur'an kurslarının daha fonksiyonel hale getirilerek bu konuda ciddi katkılar sunabileceği savunulmaktadır.
Inthis article relationship between religion and social development-social changewill be discusse... more Inthis article relationship between religion and social development-social changewill be discussed instance of Cetin Ozek. It will be referred shortly the thoughof Ozek on source of religion after a general introduction about religion, socialdevelopment and change. Then wiev of Ozek to relation between religion andsocial development will be introduced. It will be referred to religion-socialintegration and social development, relationship between Islam and socialdevelopment from the viewpoint of Cetin Ozek as subheadings. Finally lookingof a spesific example of this intellectual view –religion and social developmentin Ottoman- will be introduced.
Dezavantajlilik bireylerin toplumsal hayata katilimini sinir layan sosyal bir problemdir. Dezavan... more Dezavantajlilik bireylerin toplumsal hayata katilimini sinir layan sosyal bir problemdir. Dezavantajli yetiskin bireyler bu eksikliklerini gidermek icin yaygin egitim kurumlarindan destek almaktadir. Turkiye’de Kur’ân kurslari, egitim eksik ligi sebebiyle dezavantajli durumda olan yetiskin kadinlara onemli imkânlar sunmaktadir. Bu makalede ozellikle egitim eksikligi sebebiyle dezavantajli konuma dusmus yetiskin kadinlarin, dezavantajlilik sorununu asmasinda Diyanet Is leri Baskanligi Kur’ân kurslarinin rolu ele alinmistir. Ayrica Kur’ân kurslarinin ortuk benin ortaya cikmasina, sosyalles- meye, manevi danismanlik-rehberlik ihtiyacina ve birey sel-manevi problemlerin cozumune katkilari incelenmistir. Calismanin orneklem grubunu Sakarya’da Kur’ân kurslarina devam eden, egitim duzeyi dusuk yetiskin kadinlar ile yetis kin kadinlarin devam ettigi Kur’ân kurslarindaki ogreticiler olusturmaktadir. Calisma sonucunda Kur’ân kurslarinin dezavantajliligin giderilmesinde onemli roller oynadigi ve kursa devam eden yetiskin kadinlara bireysel, sosyal ve manevi katkilar sagladigi gorulmustur.
Bu calismanin konusu iki farkli cografya ve kulturde yasamis iki dusunur olan Ibn-i Tufeyl ve Jea... more Bu calismanin konusu iki farkli cografya ve kulturde yasamis iki dusunur olan Ibn-i Tufeyl ve Jean Jacques Rousseau’nun din gorusleridir. Iki dusunurun din go ruslerini ana hatlariyla ele aldik ve birbiriyle karsilastirdik. Konuyu ele alinirken once kisaca sosyolojik acidan din konusuna degindik. Calismanin sistematigi aci sindan Ibn-i Tufeyl ve Rousseau’nun kisaca hayat hikâyelerine, yetistigi cevreye ve genel olarak fikirlerine yer verildi. Iki dusunurun din gorusunu detaylandirirken de Tanri inanci, Tanrinin ozellikleri, aklin ve vahyin yeri dolayisiyla bilgi kaynagi, insanin Tanri ile iliskisi, bu baglamda dinin ibadet sekli uzerinde duruldu. Calismanin veri kaynaklari birinci derecede iki dusunurun kendi eserleri olmus, ihtiyac oldukca ilgili kaynaklara da muracaat edilmistir. Calisma bu iki dusunurun ele alinan fikirlerinin karsilastirilmasi ile bitirilmistir. The matter of study is thoughts of Ibn Tufeyl and J.J. Rousseau on religion, two thinker who have been lived in two ...
Bu calismada Ebu Bekir Ibn-i Tufeyl’in “Hay Bin Yakzan” ismiyle bilinen felsefi romani ile Jean J... more Bu calismada Ebu Bekir Ibn-i Tufeyl’in “Hay Bin Yakzan” ismiyle bilinen felsefi romani ile Jean Jacques Rousseau’nun “Emile Yahut Cocuk Egitimine Dair” isimli eserindeki egitim dusuncesi karsilastirmali olarak ele alinmistir. Giris bolumunde her iki dusunur ve fikirleri hakkinda genel bilgi verilmistir. Takip eden bolumde bu iki dusunure gore egitimde kalitim ve cevrenin etkisi, gelisim basamaklarina gore egitim konusu ele alinmistir. Bunlardan sonra her iki dusunurun egitim surecinde vurguladiklari diger konular incelenmistir. Calismanin sistematigi acisindan her bir dusunurun ilgili konulardaki fikirleri ayri basliklar halinde ele alinmistir. Degerlendirme ve sonuc bolumunde her iki dusunurun calisma kapsaminda ele aldigimiz dusunceleri karsilastirilmistir
Bu makalede, Cevdet Said’e gore, Islam dunyasinda toplumsal degisme ve siddet iliskisi ele alinma... more Bu makalede, Cevdet Said’e gore, Islam dunyasinda toplumsal degisme ve siddet iliskisi ele alinmaktadir. Cevdet Said, geri kalmislik probleminin kaynagini ele alirken, Islam dunyasinin ic dinamikleri uzerine yogunlasmaktadir. Buna gore, ic dinamikler cozume kavusmadigi takdirde, dis dinamikler problem uretmeye devam edecektir. Cevdet Said, Islam dunyasindaki geri kalmislik problemini ciddi bir mesele edinmis, omrunu bu dusunceye adamis ve bu konudaki entelektuel faaliyetini devam ettirmistir. Said, dusuncelerini Kur’an ayetleri ve Hz. Peygamberin uygulamalarina dayandirmaya ve belirli bir yonteme oturtmaya calismaktadir. Onun toplumsal hareket yontemi “sivil itaatsizlik” olarak isimlendirilebilir. Said’e gore, Islam dunyasinin buyuk bir toplumsal degismeye ihtiyaci vardir. Bu degisimin gerceklesmesi icin uzun ve derin analizler yapilmalidir. Ancak Muslumanlar, olgusal gerceklige dayali, uzun vadeli tespitler yapmak yerine, kisa vadede toplumu degistirmeyi arzulamaktadir. Bu sebeple,...
Cetin Ozek bir donem sol dusunce icerisinde fikirleri ile one cikmis, fikir onderligi yapmis bir ... more Cetin Ozek bir donem sol dusunce icerisinde fikirleri ile one cikmis, fikir onderligi yapmis bir bilim adamidir. Ilhan Arsel'de 1961 Anayasasinin hazirlanmasinda aktif olarak gorev almis, dine-Islam'a- :::· getirdigi elestirileriyle bilinen bir bilim adamidir. Her iki bilim adaminin din-devlet iliskileri konusundaki fikirleri ele alinmayi hak etmektedir. Bu calismada Ozek ve Arsel'in Islam-demokrasi, Islam-laiklik iliskisi konusundaki fikirlerini ele alacagiz. Aralarindaki benzerlik ve farkliliklara isaret edecegiz.
Sakarya'da gençlerin beklentileri ve sorun alanları, 2023
Bu araştırmada Sakarya'da gençlerin beklentileri ve sorun alanları bazı başlıklar üzerinden incel... more Bu araştırmada Sakarya'da gençlerin beklentileri ve sorun alanları bazı başlıklar üzerinden incelenmektedir. Araştırma nicel yöntemle Sakarya'da lise ve Üniversite öğrencileri üzerinde gerçekleştirilmiştir.
TÜRKİYE’DE GENÇLİK PROFİLİ ve SORUN ALANLARI Sakarya Örneği, 2022
Çalışma temel olarak üç bölümden oluşmaktadır. Birinci kısımda gençlik olgusu teorik olarak ele a... more Çalışma temel olarak üç bölümden oluşmaktadır. Birinci kısımda gençlik olgusu teorik olarak ele alınmakta ilave olarak dünyada gençliğin profili ve sorun alanları örnek ülkeler üzerinden betimlenmektedir. İkinci bölümde Türkiye’de gençlik konusu incelenmektedir. Üçüncü bölüm konuyu, Sakarya’da gençlik ile ilgili literatür bağlamında ele almaktadır. Bölümün son kısmında ise Sakarya’daki resmî kurumlardan alınan bilgiler ve proje kapsamında yapılan saha araştırması verilerinin özet bir sunumu yer almaktadır. Çalışmamızın gençlikle ilgili politika yapıcılara, gençlik çalışması yapan kurum ve kuruluşlara rehberlik etmesi hedeflenmektedir.
Her bir gelişim döneminin özellikleri, problemleri, ihtiyaçları ve beklentileri birbirinden farkl... more Her bir gelişim döneminin özellikleri, problemleri, ihtiyaçları ve beklentileri birbirinden farklılık gösterir. Bu nedenle her bir dönemi yakın mercekten incelemek o döneme ilişkin daha geniş bilgi edinmeyi sağlayacaktır. Bu amaçla gerçekleştirilen “Sakarya Gençlik Profili Çalıştayı”nda kamu, özel sektör/STK ve öğrenci temsilcileri, ergenlerin ve beliren yetişkinlik dönemindeki bireylerin (gençlerin) sorunlarını ve ihtiyaçlarını değerlendirdiler. Kamu kurumu temsilcileri, öncelikli olarak gençlerin dikkate değer potansiyellerinin bulunduğuna ve bu potansiyelin değerlendirilmesi, öğrenci-sektör iş birliği sağlanarak öğrencilerin sağlıklı ve güvenilir staj alanlarına yönlendirilmesi gerektiğine dikkat çektiler. Bunun yanı sıra, gençlerin çevresel imkanlara yönelik bilgilendirilmeye ihtiyacı olduğu, bu kapsamda gençlere oryantasyon çalışmaları düzenlenerek bu ihtiyacın karşılanması gerektiği ifade edilmiştir. Kamu çalışanları gençlerin yaşadığı sorunlara ilişkin sahadaki gözlemlerini de paylaşmışlardır. Bu gözlemlere göre gençlerin; gelecek kaygısı, ekonomik problemler, zararlı alışkanlıklar, teknolojinin doğru kullanımı, yetişkin- genç iletişimi, din(darlık) algısı ve değerler konusunda çeşitli sorunlar yaşadığı belirtilmiştir. Özel sektör/STK çalışanları da kamu çalışanları ile benzer şekilde gençlerin potansiyellerine ve sektör öğrenci iş birliğinin sağlanmasına dikkat çekmişlerdir. Özel sektör/STK çalışanlarının gözlemlerine göre; istihdam politikaları, gençlik mekânlarının denetimi, teknoloji kullanımı, değerler ve zararlı alışkanlıklar konusunda sorunlar yaşanmaktadır. Bununla birlikte katılımcılar tarafından kültür ve spor faaliyetlerine yönlendirme, teknolojinin doğru kullanımı, beceri geliştirme konularında gençlerin desteklenmesi gerektiği belirtilmiştir. Aynı zamanda gençlerin aile ile ilişkilerinin güçlendirilmesi de vurgulanan noktalardan biri olmuştur. Kamu çalışanları ve özel sektör/STK temsilcilerinin dikkat çektiği gibi öğrenci temsilcileri de gençlerin potansiyelleri olduğunu ve bunların uygulama dersleri, eğitici rehberliği, sektör-öğrenci iş birliği yoluyla daha da güçlendirilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Gençlerin çeşitli kategorizasyonlarla (X, Y, Z; sağcısolcu vb.) kalıplara sokularak etiketlenmemesi ge rektiği değinilen konular arasındadır. Öğrenci temsilcileri ayrıca, gençlerin çeşitli alanlarda sorunlar yaşadığını ifade etmişlerdir. Bu sorunlar arasında; ekonomik, politik ve sosyal problemler, genç-yetişkin ilişkilerine dair problemler ve değerler yer almaktadır. Çalıştayda, gençler tarafından vurgulanan iki nokta dikkat çekmektedir. Bunlardan ilki gençlerin anlaşılmaya ihtiyaçları vardır. İkincisi gençler, kendi dışındaki kesimler tarafından çeşitli kategorilere dâhil edilerek tanımlanmak istememektedirler. Gençlerin kendi döneminin koşulları içerisinde değerlendirilmesi gerekir. Gençlere göre, yetişkinler çoğunlukla kendi gençliklerini referans alarak gençliği yargılamaktadır. Sonuç olarak her üç grupta da; gençlerin potansiyelleri vurgulanmış ve yaşanan ekonomik problemler konusunda ortak görüş sunulmuştur. Bunun yanı sıra kamu kurumu ve özel sektör/STK temsilcileri, gençlerin teknoloji kullanımı ve zararlı alışkanlıklara yönelik problemlerinin olduğunu belirtmişler, bu problemlere yönelik teknolojinin doğru kullanımını teşvik etme, beceri geliştirme, kültür sanat faaliyetlerine yöneltme gibi çözüm önerileri sunmuşlardır.
Bu metinde Türkiye’de dindarların toplumsal değişimi tüketimle ilişkisi bakımından ele alınacaktı... more Bu metinde Türkiye’de dindarların toplumsal değişimi tüketimle ilişkisi bakımından ele alınacaktır. Türkiye’nin son elli yılı dindarların toplumsal değişimi açısından kritik değişmelerin gözlemlenebileceği bir zaman dilimidir. Metnin teorik çerçevesini tüketim kavramı ve toplumsal değişme oluşturmaktadır. Bu çerçevede öncelikle tüketim kavramının anlam değişimi, ilişkili kavramları ile birlikte toplumsal değişme kavramları ele alınacaktır. Takip eden kısımda Türkiye’de dindarların dönüşümü genel olarak ortaya konacak ardından daha özel olarak tüketimle ilişkisi açısından incelenecektir.
Bu metinde 2000'li yıllardan itibaren Türkiye'de iktidarda bulunan muhafazakar AK Parti ile Nakşi... more Bu metinde 2000'li yıllardan itibaren Türkiye'de iktidarda bulunan muhafazakar AK Parti ile Nakşi, tarikatların kimi zaman uyum kimi zaman gerilim kimi zaman da mesafeli birliktelikle süren ilişkisi Altınoluk, Menzil, İskenderpaşa ve Yahyalı Cemaat-Tarikatları özelinde incelenmektedir.
Bu çalışmanın amacı Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Kur’an kurslarında eğitim gören öğrenciler... more Bu çalışmanın amacı Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Kur’an kurslarında eğitim gören öğrencilerden sosyoekonomik ve sosyokültürel sebeplerle dezavantajlı durumda olan kadınların sosyalleşme problemlerini ve Kur’an kursu eğitim sürecinin bu sorunların çözümüne ne gibi katkılarda bulunduğunu tespit etmektir. Çalışmanın temel hedefi ise dezavantajlı kadınların sosyalleşmesinde Kur’an kurslarının ve Kur’an kursu öğreticilerinin daha aktif rol almasına yönelik tekliflerde bulunmaktır. Nitel araştırma yönteminin esas alındığı çalışmada veri toplama araçları olarak literatür taraması, doküman incelemesi, gözlem ve görüşme teknikleri kullanılmıştır. Araştırmanın birincil veri kaynağını Kur’an kursu öğreticileri ve öğrencileriyle yapılan yarı yapılandırılmış görüşmeler oluşturmaktadır. Araştırma sonucunda ulaşılan bulgular, Kur’an kurslarında eğitim gören kadınların önemli bir kısmının dezavantajlı bireylerden oluştuğunu göstermektedir. Yine yapılan alan araştırmasında, bu kadınların önemli bir kısmının birbiriyle iç içe geçmiş çeşitli sebeplerden kaynaklanan sosyalleşme sorunları yaşadığı ortaya çıkmıştır. Bu anlamda mahallelerinde veya köylerinde açılan bir Kur’an kursu meslek sahibi olamayan, örgün veya yaygın eğitim kurumlarına düzenli olarak devam etmemiş kadınlar için önemli bir sosyalleşme imkânı sağlamaktadır. Çalışma kapsamında yapılan gözlem ve yarı yapılandırılmış görüşmeler Kur’an kurslarında eğitim gören/ görmekte olan yetişkin kadınların önemli bir kısmının çeşitli sosyoekonomik ve sosyokültürel nedenlerden dolayı dezavantajlı bireylerden oluştuğunu göstermektedir. Kadınların dezavantajlı olmalarının sebepleri düşük eğitim seviyesi, ekonomik yetersizlikler, iletişim problemleri; özgüven eksikliği, çekingenlik ve utangaçlık gibi psikolojik faktörler ile aile yapısı ve göç gibi sosyolojik etmenler etrafında toplanmaktadır. Bu çalışma özellikle eğitim eksikliği sebebiyle dezavantajlı duruma düşmüş yetişkin kadınlara odaklanmaktadır. Kur’an kursu öğrencileri üzerinde yapılmış az sayıda nicel çalışma dışında, bu kurslardaki dezavantajlı kadınların sosyalleşme sorunlarını ve bu sorunların çözümünde Kur’an kurslarının oynayabileceği rolü inceleyen bir çalışmaya literatürde ulaşılamamıştır. Çalışmamız ilgili kurumlara yeni açılımlar sağlaması, Kur’an kurslarının daha işlevsel hale getirilmesi ve dezavantajlı kadınların sosyal uyumuna katkı sağlaması açısından önemli görülmektedir. Çalışma sonucunda Kur’an kurslarının dezavantajlı yetişkin kadınların sosyalleşmesinde önemli fonksiyonları olacağı görülmüştür.
Dini Eğitimli Bireylerde Dindarlık Tüketim İlişkisi, 2018
Bu çalışmada dindarlık tüketim ilişkisi dini eğitimli bireyler örneklemi bağlamında incelenmiştir... more Bu çalışmada dindarlık tüketim ilişkisi dini eğitimli bireyler örneklemi bağlamında incelenmiştir. Araştırmanın teorik kısmında tüketim olgusu, tüketimin din ile ilişkisi yanında Türkiye'de dindarların toplumsal dönüşümü incelenmiştir.
Saha araştırmasının örneklemini din görevlileri, öğretmenler ve ilahiyat fakültesi akademisyenleri oluşturmaktadır. Örneklem grubunun din-tüketim ilişkisine bakışı Onay tarafından geliştirilen dini yönelim ölçeği ile tarafımızdan geliştirilen tüketim dinamikleri ölçeği kullanılarak tespit edilmiştir.
ÖZET
Bu çalışmada yaşlanma süreci ile elli ve üzeri yaş dönemi kastedilmektedir. Yaşlanma sürecin... more ÖZET Bu çalışmada yaşlanma süreci ile elli ve üzeri yaş dönemi kastedilmektedir. Yaşlanma sürecinde ortaya çıkabilecek yalnızlık hissi, kendini değersiz hissetme, toplum tarafından rolsüzlük rolünün uygun görülmesi, yeniden sosyalleşme ve uyum süreçlerinde din etkili bir unsurdur. Literatürde konunun dini hayatla ilişkilendirilmiş olarak yeterince ele alınmadığı görülmektedir. Boş zaman uğraşıları kişisel ve toplumsal özelliklerin hem şekillendiği hem de yansıtıldığı bir alandır. Kişinin yaşam felsefesi ve yaşamdan beklentileriyle de ilgili bir alan olduğundan din kurumuyla da ilişkilidir. Boş zaman uğraşıları yaşlılar için mecburi toplumsal rollerine göre daha anlamlı olabilir. Tebliğimizde sosyal bakım merkezi dışında yaşayan elli ve üzeri üniversite mezunu bireylerin yaş, cinsiyet, sosyo-ekonomik düzey ve dindarlık algısı bağımsız değişkenlerine göre, boş zaman uğraşıları bağımlı değişkeni ele alınacaktır. Çalışmanın verileri Sakarya il merkezinde yapılmış bir çalışmanın verilerinin daha önce yayımlanmamış kısmını içermektedir. Tebliğde sosyo-ekonomik düzey katılımcıların kendilerini sosyo-ekonomik olarak hangi düzeyde gördükleri, dindarlık algısı kendilerini dindar olma açısından nasıl gördüklerine göre tanımlanmış, boş zaman uğraşıları da televizyonda izlenen program, dinledikleri müzik türü, okuma alışkanlığı, spor yapma ve tatille ilgili düşünce ve davranışlarla sınırlandırılmıştır.
Anahtar kelimeler: Yaşlanma, Din, Boş Zaman
It is intended fifty years and over by aging process in this study. Religion is effective in the conditions like loneliness, feeling rubbishy, roleless given by society, resocializing and harmony that can be arise in the aging process. It is seen that this subject hadn’t been sealed enough in literature. Leisure time occupations is a field that individual and social specialities both shaped and reflected. Due to related with also life philosophy and expectations from life, it is related with religion too. Leisure occupations can be more meaningful for aged people according to their compulsory social roles. In our paper it will be talked over dependent variable of leisure time occupations according to independent variables of university graduated fifty and over and living out of senior centre persons’ age, sex, socioeconomic level and perception of religion. The datas of study contain some unpublished parts of another research studied in centirum of Sakarya. In paper, the socioeconomic level has been defined in according to participant’s opinion of their socioeconomic level and perception of religion has been defined in according to how they see themselves on religiosity. ..The leisure time occupations has been limited as opinions and behaviors about programs they watch on TV, the music kind they listen, reading habits, work out and vacation.
Din toplumlarda sosyal yaşamın önemli unsuru olarak yer almıştır. Din-
darlık bir yönüyle bireyin... more Din toplumlarda sosyal yaşamın önemli unsuru olarak yer almıştır. Din- darlık bir yönüyle bireyin din ile olan bireysel ilişkisini ifade ederken bir yönüyle de dinin toplumsal hayatta yaşanma biçimlerini içeren bir kavramdır. Gençlik dö- nemi bireylerin dine ilişkin düşünce, tutum ve pratiklerinin karar bulmaya başla- dığı diğer bir ifadeyle dini hayatın şekillenmeye başladığı bir dönemdir. Bu çalışmada gençlik döneminde dini hayat, ibadet hayatı, günlük yaşam ve dini algı perspektifinde incelenmektedir. Çalışmanın örneklem grubu Doğu Marmara Bölgesi’dir. Bu tebliğin verileri Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından ya- pılan “Türkiye’de Dini Hayat Araştırması”nın Doğu Marmara Bölgesi’ne ait ve- rilerine dayanmaktadır. Bölgeye ait veriler daha önce yayınlanmamış verilerdir. Çalışmamızda ilgili veri setindeki 18-24 yaş arası genç nüfusun dini hayatı, ibadetler, aile hayatında dinin yeri, gündelik hayatta din, dindarlığa ilişkin düşünce ve çevre sorunlarıyla dindarlığı ilişkilendirme konularındaki sorulara verilen cevaplar bağlamında analiz edilmektedir. Ayrıca konuyla ilgili diğer bilimsel çalışmaların verileri değerlendirilmektedir. Tebliğimizde Doğu Marmara Bölgesi gençliğinin dini hayatının bilimsel veriler ışığında analiz edilmesi, gençlik döneminde dindarlık olgusunun bölge ve- rileri bağlamında daha anlaşılır kılınması hedeflenmektedir.
ULUSLARASI GENÇLİK ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU 2022 TAM METİN KİTABI, 2022
Bu araştırma, Sakarya’da yaşayan genç profilini, gençlerin geleceğe yönelik beklenti ve endişeler... more Bu araştırma, Sakarya’da yaşayan genç profilini, gençlerin geleceğe yönelik beklenti ve endişelerini belirleyip bu sorunlara yönelik çözüm önerileri sunmayı amaçlamaktadır. Bu doğrultuda gençlerin geleceğe yönelik beklentileri çeşitli kategorilerde incelenmiştir. Çalışma yaşamına dair beklentiler, ekonomik beklentiler, mutluluk kaynakları ve evlenme konusundaki beklentiler gibi birçok alanda beklenti ve endişeler demografik özellikler ile ilişkili olarak analiz edilmiştir. Çalışmanın uygulaması “Sakarya’daki Gençlerin Sorunları ve Beklentileri Araştırması” adlı projenin üniversite ayağını oluşturan Sakarya Üniversitesinde öğrenim gören 283 sayıda öğrenci ile yapılmıştır. Elde edilen veriler içerik analizine tabi tutularak kategorilere ayrılmış ve yorumlanmıştır. Araştırma verileri SPSS programı ile analiz edilerek elde edilecek bulgular sınıflandırılmıştır. Bu çalışma Sakarya gençlerinin beklenti ve sorunlarına yönelik durumu resmederek, tartışmaya açmayı ve öneriler geliştirebilmeyi amaçlamıştır. Çalışmanın bulgularına göre, üniversite öğrencilerinin çalışma yaşamına ve ekonomik koşullara dair endişeleri ağır basmaktadır. Aynı zamanda demografik özellikler ile geleceğe dair beklentiler arasında ilişki tespit edilmiştir.
Uluslararası Gençlik Araştırmaları Sempozyumu 2022, 2022
Belirsizlik, kaygıyı beraberinde getirir. Gelecek, doğal olarak belirsizlik içerdiği için kaygıya... more Belirsizlik, kaygıyı beraberinde getirir. Gelecek, doğal olarak belirsizlik içerdiği için kaygıya sebep olabilmektedir. Kaygı, bilhassa gençlerde göze çarpmaktadır. Nitekim gençlik periyodu bireylerin geleceklerini tasarlama süreçlerinin başında gelir. Bu kapsamda gelecek beklentisi, bireylerin geçmiş hayatlarındaki tecrübelere dayanarak kendilerine yönelik var ettikleri algılar, geleceğe yönelik düşünce, ilgi ve kaygıların oluşturduğu zihinsel haritalar veya geleceğe dair ilgi, kaygı, korku veya ümitlerini içeren bilişsel bir süreç şeklinde tanımlanmaktadır. Bu araştırmada, gençlerin gelecek beklentilerini tespit etmek ve bazı demografik değişkenler açısından incelemek amaçlanmaktadır. Araştırmada yöntem olarak, ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. İlk olarak gençlerin gelecek beklentilerini değerlendirebilmek için “iş ve eğitim”, “hayat memnuniyeti”, “evlilik ve aile”, “din ve toplum”, “sağlık ve yaşam” ve “sosyal bağ” temalarından hareketle 6 ayrı ölçüm aracı geliştirme çalışması yapılmaktadır. Ölçme araçlarının geçerlik ve güvenirlik çalışmaları gençlik çağında olan 305’i erkek, 387’si kadın olmak üzere toplam 692 kişinin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Ölçüm araçlarını geliştirme çalışmasında açımlayıcı faktör analizi kullanılmıştır. Gerçekleştirilen analizler sonucunda oluşan modellerin istatistiksel olarak uygun olduğu tespit edilmiştir. Ölçüm araçlarının güvenirliğini test etmek üzere gerçekleştirilen iç tutarlık analizleri neticesinde hesaplanan güvenirlik katsayıları ölçme araçlarında yer alan maddelerin birbirleri ile tutarlı olduğu göstermiştir. Ölçüm araçlarının güvenirliğini belirlemek amacıyla gerçekleştirilen iç tutarlılık analizleri sonucunda Cronbach’s Alpha değerleri temalar için sırasıyla .823, .843, .847, .575, .764, .783 olarak hesaplanmıştır. Araştırmanın ikinci kısmında geliştirilen ölçüm araçlarıyla bazı demografik değişkenler (cinsiyet, yaş, eğitim durumu, gelir düzeyi ve medeni hal) arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Gelecek beklentilerinin cinsiyete göre genellikle anlamlı bir şekilde farklılaşmadığı; medeni duruma göre bekârlara karşın evlilerin gelecekbeklentilerinin genellikle daha olumlu olduğu; yaş ilerledikçe, eğitim durumu arttıkça ve gelir seviyesi yükseldikçe gelecek beklentilerinin genellikle olumlu seyrettiği tespit edilmiştir.
Bu çalışmada sosyolojinin dinamik doğası ile izah edilemeyecek
ölçüde canlı, her gün yeniden kuru... more Bu çalışmada sosyolojinin dinamik doğası ile izah edilemeyecek ölçüde canlı, her gün yeniden kurulan Türkiye’de din-siyaset ilişkisi, Ak Parti ve Nakşî tarikatlar özelinde ele alınacaktır
Postmodern dünyanın en başat unsurlarından birisi dijitalleşmedir. Eğitimden sağlık sektörüne, me... more Postmodern dünyanın en başat unsurlarından birisi dijitalleşmedir. Eğitimden sağlık sektörüne, mesleki uygulamalardan eğlence sektörüne kadar neredeyse tüm alanlar 21. yüzyılda hızla dijital bir kimlik kazanmışlardır. Özellikle eğlence sektöründeki dijital atılım farklı dijital platformların oluşmasına zemin hazırlamıştır. Bu dijital platformların başında dizi ve film içeriği üreticileri Netflix, Amazon Prime ve BluTV gibi firmalar bulunmaktadırlar. Bunlardan en fazla izleyici sayısına sahip Netflix, 2021 Ocak ayında 203,7 milyon üye sayısına ulaşmıştır. Türkiye’de 2019 yılının sonunda 500 bin aboneye sahip olan Netflix’in, 2020 Aralık ayında 3 milyon üyesi bulunmaktadır. Her üyeliğin birden fazla kişi ve aile tarafından kullanıldığı düşünüldüğünde rakam daha astronomik seviyeye ulaşacaktır. Bu platformların, sosyal kurumları etkilediği ve belli ölçüde dönüştürdüğü tartışılmaz bir gerçektir. Dijital platformların etkilediği kurumların başında aile gelmektedir. Aile bireyi yetiştirmede, kimlik kazandırmada ve geleceğe hazırlamada en önemli sosyal kurumların başındadır. Bu gibi rolleri sebebiyle aile, gelecek nesillerin eğitilmesinde ve toplumsal yapının sağlıklı bir şekilde işleyebilmesinde kilit rolü üstlenir. Aile toplumun devamlılığı için önemli bir konumda dururken bahsedilen platformlardaki Türk yapımı diziler, geleneksel aile yapısından uzak bir görüntü sergilemektedir. Çarpık ilişkiler, evlilik öncesi birliktelikler gibi aile yapısı için sakıncalı içerikleri milyonlarca insan izlemektedir. İnsanların kendi istekleri doğrultusunda aylık düzenli olarak para ödedikleri bu platformlardaki yapımları yasaklama ya da sansürleme gibi önlemler çözüm fikrinden ve bütünsel bakış açısından uzaktır. Dijitalleşmenin hayatın her alanına girdiği düşünüldüğünde “alternatif çözüm yollarının mümkünlüğü” sosyal bilimler için önemli bir konuma sahiptir. Bu tebliğde Netflix yapımı 3 Türk dizisi içerik analizi yöntemi kullanılarak, Türk aile yapısına uygunluğu, aile içi ilişkiler ve aile kurumu üzerindeki dönüştürücü etkisi bakımından incelenecektir.
Özet
Yaşlanma doğumla başlayan ölümle sona eren bir süreçtir. Yaşlılık bu sürecin son halkasıdır.... more Özet Yaşlanma doğumla başlayan ölümle sona eren bir süreçtir. Yaşlılık bu sürecin son halkasıdır. Kalıtım, çevre, sağlık ve dindarlık gibi unsurlar, yaşlanma sürecinde bireylerin psikolojik hayatına etkilidir. Bunlar hem yaşlının kendini algılamasına hem de toplumsal ilişkilerinin kalitesine etki eder. Yaşlılık döneminde bireylerin yaşadığı sosyal, psikolojik, fiziki vb. değişimler, yaşlıların ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir. Dindarlık farklı şekillerde tanımlanabilmektedir. Fakat nasıl tanımlanırsa tanımlansın, dindarlığın bireylerin psikolojik sağlığına etkisi tartışmasızdır. Dindarlığın bireylerin ruh sağlığına etkisi, yaşlanma sürecinde daha belirgin bir şekilde ortaya çıkar. Bu tebliğ, yaşlanma sürecindeki bireylerin dindarlık ile psikolojik hayat arasındaki ilişkilerini ele almayı amaçlamaktadır. Tebliğde, yaşlanma sürecinde bireylerin, dindarlık algısı ve yorumu, yaşlı dindarlığı, dindarlık-ölüm korkusu, psikolojik sıkıntılarla dindarlığın ilişkisi konusundaki düşünceleri ele alınacaktır. Tebliğin verileri daha önce yaptığımız bir çalışmamızın verilerine dayanmaktadır. Örneklem grubu Sakarya’da yaşayan elli ve üzeri yaş grubundaki bireylerdir. Veri toplama aracı olarak anket ve mülakat birlikte kullanılmıştır. 248 kişiyle anket yapılmış, bunun 210 adedi değerlendirmeye alınmıştır. Ayrıca nitel veri sağlama düşüncesiyle 30 kişiyle mülakat yapılmıştır. Anket sonuçları SPSS aracılığıyla analiz edilmiş, mülakatlar istatistiksel sonuçların yorumlanmasında değerlendirilmiştir.
ABSTRACT
Aging is a process that ends with death that starts with birth. Old age is the last circle of this process. Factors such as heredity, environment, health and religiosity affect the psychological life of the individual in the aging process. These affect both the perception of the elderly and the quality of social relations. The social, psychological, physical, etc. changes can negatively affect the mental health of the elderly. Religiosity can be defined in different forms. However, how it is defined is that it does not argue the effect of religiousness on the psychological well-being of individuals. The effect of religiosity on the mental health of individuals is manifested more prominently in the aging process. This paper aims to discuss the relationships between the religious and psychological life of the individuals in the aging process. In the paper, the aging process will focus on the individual's thoughts on the perception and interpretation of religiosity, the religiosity of the elderly, the religiosity-fear of death, and the relationship between religiosity and psychological distress. The notification is based on the data of our previous work. The sample group is the age group of fifty and over in Sakarya. Questionnaires and interviews were used as data collection tools. A questionnaire was conducted with 248 people, 210 of which were evaluated. In addition, 30 interviews were conducted with the intention of providing qualitative data. The results of the questionnaires were analyzed by SPSS and the interviews were evaluated by interpreting the statistical results.
Uploads
Papers by abdullah ince
ihtiyacı olduğu, bu kapsamda gençlere oryantasyon çalışmaları düzenlenerek bu ihtiyacın karşılanması gerektiği ifade edilmiştir. Kamu çalışanları gençlerin yaşadığı sorunlara ilişkin sahadaki gözlemlerini
de paylaşmışlardır. Bu gözlemlere göre gençlerin; gelecek kaygısı, ekonomik problemler, zararlı alışkanlıklar, teknolojinin doğru kullanımı, yetişkin- genç iletişimi, din(darlık) algısı ve değerler konusunda çeşitli sorunlar yaşadığı belirtilmiştir.
Özel sektör/STK çalışanları da kamu çalışanları ile benzer şekilde gençlerin potansiyellerine ve sektör öğrenci iş birliğinin sağlanmasına dikkat çekmişlerdir. Özel sektör/STK çalışanlarının gözlemlerine
göre; istihdam politikaları, gençlik mekânlarının denetimi, teknoloji kullanımı, değerler ve zararlı alışkanlıklar konusunda sorunlar yaşanmaktadır. Bununla birlikte katılımcılar tarafından kültür ve spor
faaliyetlerine yönlendirme, teknolojinin doğru kullanımı, beceri geliştirme konularında gençlerin desteklenmesi gerektiği belirtilmiştir. Aynı zamanda
gençlerin aile ile ilişkilerinin güçlendirilmesi de vurgulanan noktalardan biri olmuştur.
Kamu çalışanları ve özel sektör/STK temsilcilerinin dikkat çektiği gibi öğrenci temsilcileri de gençlerin potansiyelleri olduğunu ve bunların uygulama dersleri, eğitici rehberliği, sektör-öğrenci iş birliği yoluyla daha da güçlendirilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Gençlerin çeşitli kategorizasyonlarla (X, Y, Z; sağcısolcu vb.) kalıplara sokularak etiketlenmemesi ge rektiği değinilen konular arasındadır. Öğrenci temsilcileri ayrıca, gençlerin çeşitli alanlarda sorunlar yaşadığını ifade etmişlerdir. Bu sorunlar arasında; ekonomik, politik ve sosyal problemler, genç-yetişkin ilişkilerine dair problemler ve değerler yer almaktadır. Çalıştayda, gençler tarafından vurgulanan iki nokta dikkat çekmektedir. Bunlardan ilki gençlerin anlaşılmaya ihtiyaçları vardır. İkincisi gençler, kendi dışındaki kesimler tarafından çeşitli kategorilere dâhil edilerek tanımlanmak istememektedirler. Gençlerin kendi döneminin koşulları içerisinde değerlendirilmesi gerekir. Gençlere göre, yetişkinler çoğunlukla kendi gençliklerini referans alarak gençliği yargılamaktadır.
Sonuç olarak her üç grupta da; gençlerin potansiyelleri vurgulanmış ve yaşanan ekonomik problemler konusunda ortak görüş sunulmuştur. Bunun yanı sıra kamu kurumu ve özel sektör/STK temsilcileri, gençlerin teknoloji kullanımı ve zararlı alışkanlıklara yönelik problemlerinin olduğunu belirtmişler, bu problemlere yönelik teknolojinin doğru kullanımını teşvik etme, beceri geliştirme, kültür sanat faaliyetlerine yöneltme gibi çözüm önerileri sunmuşlardır.
kadınların sosyalleşmesinde Kur’an kurslarının ve Kur’an kursu öğreticilerinin daha aktif rol almasına yönelik tekliflerde bulunmaktır. Nitel araştırma yönteminin esas alındığı çalışmada veri toplama araçları olarak literatür taraması, doküman incelemesi, gözlem ve görüşme teknikleri kullanılmıştır.
Araştırmanın birincil veri kaynağını Kur’an kursu öğreticileri ve öğrencileriyle yapılan yarı yapılandırılmış görüşmeler oluşturmaktadır.
Araştırma sonucunda ulaşılan bulgular, Kur’an kurslarında eğitim gören kadınların önemli bir kısmının dezavantajlı bireylerden oluştuğunu göstermektedir. Yine yapılan alan araştırmasında, bu kadınların önemli bir kısmının birbiriyle iç içe geçmiş çeşitli sebeplerden kaynaklanan sosyalleşme sorunları yaşadığı ortaya çıkmıştır. Bu anlamda mahallelerinde veya köylerinde açılan bir Kur’an kursu meslek sahibi olamayan, örgün veya yaygın eğitim kurumlarına düzenli olarak devam etmemiş kadınlar için önemli bir sosyalleşme imkânı sağlamaktadır. Çalışma kapsamında yapılan gözlem ve yarı yapılandırılmış görüşmeler Kur’an kurslarında eğitim gören/ görmekte olan yetişkin kadınların önemli bir kısmının çeşitli sosyoekonomik ve sosyokültürel nedenlerden dolayı dezavantajlı bireylerden oluştuğunu göstermektedir. Kadınların
dezavantajlı olmalarının sebepleri düşük eğitim seviyesi, ekonomik yetersizlikler, iletişim problemleri; özgüven eksikliği, çekingenlik ve utangaçlık gibi psikolojik faktörler ile aile yapısı ve göç gibi sosyolojik etmenler etrafında toplanmaktadır.
Bu çalışma özellikle eğitim eksikliği sebebiyle dezavantajlı duruma düşmüş yetişkin kadınlara odaklanmaktadır. Kur’an kursu öğrencileri üzerinde yapılmış az sayıda nicel çalışma dışında, bu kurslardaki dezavantajlı kadınların sosyalleşme sorunlarını ve bu sorunların çözümünde Kur’an kurslarının oynayabileceği rolü inceleyen bir çalışmaya literatürde ulaşılamamıştır. Çalışmamız ilgili kurumlara yeni açılımlar sağlaması, Kur’an kurslarının daha işlevsel hale getirilmesi ve
dezavantajlı kadınların sosyal uyumuna katkı sağlaması açısından önemli görülmektedir.
Çalışma sonucunda Kur’an kurslarının dezavantajlı yetişkin kadınların sosyalleşmesinde önemli fonksiyonları olacağı görülmüştür.
Araştırmanın teorik kısmında tüketim olgusu, tüketimin din ile ilişkisi yanında Türkiye'de dindarların toplumsal dönüşümü incelenmiştir.
Saha araştırmasının örneklemini din görevlileri, öğretmenler ve ilahiyat fakültesi akademisyenleri oluşturmaktadır.
Örneklem grubunun din-tüketim ilişkisine bakışı Onay tarafından geliştirilen dini yönelim ölçeği ile tarafımızdan geliştirilen tüketim dinamikleri ölçeği kullanılarak tespit edilmiştir.
Bu çalışmada yaşlanma süreci ile elli ve üzeri yaş dönemi kastedilmektedir. Yaşlanma sürecinde ortaya çıkabilecek yalnızlık hissi, kendini değersiz hissetme, toplum tarafından rolsüzlük rolünün uygun görülmesi, yeniden sosyalleşme ve uyum süreçlerinde din etkili bir unsurdur. Literatürde konunun dini hayatla ilişkilendirilmiş olarak yeterince ele alınmadığı görülmektedir. Boş zaman uğraşıları kişisel ve toplumsal özelliklerin hem şekillendiği hem de yansıtıldığı bir alandır. Kişinin yaşam felsefesi ve yaşamdan beklentileriyle de ilgili bir alan olduğundan din kurumuyla da ilişkilidir. Boş zaman uğraşıları yaşlılar için
mecburi toplumsal rollerine göre daha anlamlı olabilir.
Tebliğimizde sosyal bakım merkezi dışında yaşayan elli ve üzeri üniversite mezunu bireylerin yaş, cinsiyet, sosyo-ekonomik düzey ve dindarlık algısı bağımsız değişkenlerine göre, boş zaman uğraşıları bağımlı değişkeni ele alınacaktır. Çalışmanın verileri Sakarya il merkezinde yapılmış bir çalışmanın verilerinin daha önce yayımlanmamış kısmını içermektedir. Tebliğde sosyo-ekonomik düzey katılımcıların kendilerini sosyo-ekonomik olarak hangi düzeyde gördükleri, dindarlık algısı kendilerini dindar olma açısından nasıl gördüklerine göre tanımlanmış, boş zaman uğraşıları da televizyonda izlenen program, dinledikleri müzik türü, okuma alışkanlığı, spor yapma ve tatille ilgili düşünce ve davranışlarla sınırlandırılmıştır.
Anahtar kelimeler: Yaşlanma, Din, Boş Zaman
It is intended fifty years and over by aging process in this study. Religion is effective in the conditions like loneliness, feeling rubbishy, roleless given by society, resocializing and harmony that can be arise in the aging process. It is seen that this subject hadn’t been sealed enough in literature. Leisure time occupations is a field that individual and social specialities both shaped and reflected. Due to related with also life philosophy and expectations from life, it is related with religion too. Leisure occupations can be more meaningful for aged people according to their compulsory social roles. In our paper it will be talked over dependent variable of leisure time occupations according to independent variables of university graduated fifty and over and living
out of senior centre persons’ age, sex, socioeconomic level and perception of religion. The datas of study contain some unpublished parts of another research studied in centirum of Sakarya.
In paper, the socioeconomic level has been defined in according to participant’s opinion of their socioeconomic level and perception of religion has been defined in according to how they see themselves on religiosity. ..The leisure time occupations has been limited as opinions and behaviors about programs they watch on TV, the music kind they listen, reading habits, work out and vacation.
Keywords; Aging, Religion, Leisure Time
darlık bir yönüyle bireyin din ile olan bireysel ilişkisini ifade ederken bir yönüyle
de dinin toplumsal hayatta yaşanma biçimlerini içeren bir kavramdır. Gençlik dö-
nemi bireylerin dine ilişkin düşünce, tutum ve pratiklerinin karar bulmaya başla-
dığı diğer bir ifadeyle dini hayatın şekillenmeye başladığı bir dönemdir.
Bu çalışmada gençlik döneminde dini hayat, ibadet hayatı, günlük yaşam
ve dini algı perspektifinde incelenmektedir. Çalışmanın örneklem grubu Doğu
Marmara Bölgesi’dir. Bu tebliğin verileri Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından ya-
pılan “Türkiye’de Dini Hayat Araştırması”nın Doğu Marmara Bölgesi’ne ait ve-
rilerine dayanmaktadır. Bölgeye ait veriler daha önce yayınlanmamış verilerdir.
Çalışmamızda ilgili veri setindeki 18-24 yaş arası genç nüfusun dini
hayatı, ibadetler, aile hayatında dinin yeri, gündelik hayatta din, dindarlığa ilişkin
düşünce ve çevre sorunlarıyla dindarlığı ilişkilendirme konularındaki sorulara
verilen cevaplar bağlamında analiz edilmektedir. Ayrıca konuyla ilgili diğer
bilimsel çalışmaların verileri değerlendirilmektedir.
Tebliğimizde Doğu Marmara Bölgesi gençliğinin dini hayatının bilimsel
veriler ışığında analiz edilmesi, gençlik döneminde dindarlık olgusunun bölge ve-
rileri bağlamında daha anlaşılır kılınması hedeflenmektedir.
Bu çalışma Sakarya gençlerinin beklenti ve sorunlarına yönelik durumu resmederek, tartışmaya açmayı ve öneriler geliştirebilmeyi amaçlamıştır. Çalışmanın bulgularına göre, üniversite öğrencilerinin çalışma yaşamına
ve ekonomik koşullara dair endişeleri ağır basmaktadır. Aynı zamanda demografik özellikler ile geleceğe dair beklentiler arasında ilişki tespit edilmiştir.
zihinsel haritalar veya geleceğe dair ilgi, kaygı, korku veya ümitlerini içeren bilişsel bir süreç şeklinde tanımlanmaktadır. Bu araştırmada, gençlerin gelecek beklentilerini tespit etmek ve bazı demografik değişkenler
açısından incelemek amaçlanmaktadır. Araştırmada yöntem olarak, ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. İlk olarak gençlerin gelecek beklentilerini değerlendirebilmek için “iş ve eğitim”, “hayat memnuniyeti”, “evlilik ve aile”, “din ve toplum”, “sağlık ve yaşam” ve “sosyal bağ” temalarından hareketle 6 ayrı ölçüm aracı geliştirme çalışması yapılmaktadır. Ölçme araçlarının geçerlik ve güvenirlik çalışmaları gençlik çağında olan 305’i erkek, 387’si kadın olmak üzere toplam 692 kişinin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Ölçüm araçlarını geliştirme çalışmasında açımlayıcı faktör analizi kullanılmıştır. Gerçekleştirilen analizler sonucunda oluşan modellerin istatistiksel olarak uygun olduğu tespit edilmiştir. Ölçüm araçlarının güvenirliğini test etmek üzere gerçekleştirilen iç tutarlık analizleri neticesinde hesaplanan güvenirlik katsayıları ölçme araçlarında yer alan maddelerin birbirleri ile tutarlı olduğu göstermiştir. Ölçüm araçlarının güvenirliğini belirlemek amacıyla gerçekleştirilen iç tutarlılık
analizleri sonucunda Cronbach’s Alpha değerleri temalar için sırasıyla .823, .843, .847, .575, .764, .783 olarak hesaplanmıştır. Araştırmanın ikinci kısmında geliştirilen ölçüm araçlarıyla bazı demografik değişkenler (cinsiyet, yaş, eğitim durumu, gelir düzeyi ve medeni hal) arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Gelecek beklentilerinin cinsiyete göre genellikle anlamlı bir şekilde farklılaşmadığı; medeni duruma göre bekârlara karşın evlilerin gelecekbeklentilerinin genellikle daha olumlu olduğu; yaş
ilerledikçe, eğitim durumu arttıkça ve gelir seviyesi yükseldikçe gelecek beklentilerinin genellikle olumlu seyrettiği tespit edilmiştir.
ölçüde canlı, her gün yeniden kurulan Türkiye’de din-siyaset ilişkisi, Ak
Parti ve Nakşî tarikatlar özelinde ele alınacaktır
platformların oluşmasına zemin hazırlamıştır. Bu dijital platformların başında dizi ve film içeriği üreticileri Netflix, Amazon Prime ve BluTV gibi firmalar bulunmaktadırlar. Bunlardan en fazla izleyici sayısına sahip Netflix, 2021 Ocak ayında 203,7 milyon üye sayısına ulaşmıştır.
Türkiye’de 2019 yılının sonunda 500 bin aboneye sahip olan Netflix’in, 2020 Aralık ayında 3 milyon üyesi bulunmaktadır. Her üyeliğin birden fazla kişi ve aile tarafından kullanıldığı düşünüldüğünde rakam daha astronomik seviyeye ulaşacaktır. Bu platformların, sosyal kurumları
etkilediği ve belli ölçüde dönüştürdüğü tartışılmaz bir gerçektir. Dijital platformların etkilediği kurumların başında aile gelmektedir. Aile bireyi yetiştirmede, kimlik kazandırmada ve geleceğe hazırlamada en önemli sosyal kurumların başındadır. Bu gibi rolleri sebebiyle aile, gelecek nesillerin eğitilmesinde ve toplumsal yapının sağlıklı bir şekilde işleyebilmesinde kilit rolü üstlenir. Aile toplumun devamlılığı için önemli bir konumda dururken bahsedilen platformlardaki Türk yapımı diziler, geleneksel aile yapısından uzak bir görüntü sergilemektedir. Çarpık
ilişkiler, evlilik öncesi birliktelikler gibi aile yapısı için sakıncalı içerikleri milyonlarca insan izlemektedir. İnsanların kendi istekleri doğrultusunda aylık düzenli olarak para ödedikleri bu platformlardaki yapımları yasaklama ya da sansürleme gibi önlemler çözüm fikrinden ve bütünsel bakış açısından uzaktır. Dijitalleşmenin hayatın her alanına girdiği düşünüldüğünde “alternatif çözüm yollarının mümkünlüğü” sosyal bilimler için önemli bir konuma sahiptir. Bu tebliğde Netflix yapımı 3 Türk dizisi içerik analizi yöntemi kullanılarak, Türk aile yapısına uygunluğu, aile içi ilişkiler ve aile kurumu üzerindeki dönüştürücü etkisi bakımından incelenecektir.
Yaşlanma doğumla başlayan ölümle sona eren bir süreçtir. Yaşlılık bu sürecin son halkasıdır. Kalıtım, çevre, sağlık ve dindarlık gibi unsurlar, yaşlanma sürecinde bireylerin psikolojik hayatına etkilidir. Bunlar hem yaşlının kendini algılamasına hem de toplumsal ilişkilerinin kalitesine etki eder. Yaşlılık döneminde bireylerin yaşadığı sosyal, psikolojik, fiziki vb. değişimler, yaşlıların ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir. Dindarlık farklı şekillerde tanımlanabilmektedir. Fakat nasıl tanımlanırsa tanımlansın, dindarlığın bireylerin psikolojik sağlığına etkisi tartışmasızdır. Dindarlığın bireylerin ruh sağlığına etkisi, yaşlanma sürecinde daha belirgin bir şekilde ortaya çıkar. Bu tebliğ, yaşlanma sürecindeki bireylerin dindarlık ile psikolojik hayat arasındaki ilişkilerini ele almayı amaçlamaktadır. Tebliğde, yaşlanma sürecinde bireylerin, dindarlık algısı ve yorumu, yaşlı dindarlığı, dindarlık-ölüm korkusu, psikolojik sıkıntılarla dindarlığın ilişkisi konusundaki düşünceleri ele alınacaktır. Tebliğin verileri daha önce yaptığımız bir çalışmamızın verilerine dayanmaktadır. Örneklem grubu Sakarya’da yaşayan elli ve üzeri yaş grubundaki bireylerdir. Veri toplama aracı olarak anket ve mülakat birlikte kullanılmıştır. 248 kişiyle anket yapılmış, bunun 210 adedi değerlendirmeye alınmıştır. Ayrıca nitel veri sağlama düşüncesiyle 30 kişiyle mülakat yapılmıştır. Anket sonuçları SPSS aracılığıyla analiz edilmiş, mülakatlar istatistiksel sonuçların yorumlanmasında değerlendirilmiştir.
ABSTRACT
Aging is a process that ends with death that starts with birth. Old age is the last circle of this process. Factors such as heredity, environment, health and religiosity affect the psychological life of the individual in the aging process. These affect both the perception of the elderly and the quality of social relations. The social, psychological, physical, etc. changes can negatively affect the mental health of the elderly. Religiosity can be defined in different forms. However, how it is defined is that it does not argue the effect of religiousness on the psychological well-being of individuals. The effect of religiosity on the mental health of individuals is manifested more prominently in the aging process. This paper aims to discuss the relationships between the religious and psychological life of the individuals in the aging process. In the paper, the aging process will focus on the individual's thoughts on the perception and interpretation of religiosity, the religiosity of the elderly, the religiosity-fear of death, and the relationship between religiosity and psychological distress. The notification is based on the data of our previous work. The sample group is the age group of fifty and over in Sakarya. Questionnaires and interviews were used as data collection tools. A questionnaire was conducted with 248 people, 210 of which were evaluated. In addition, 30 interviews were conducted with the intention of providing qualitative data. The results of the questionnaires were analyzed by SPSS and the interviews were evaluated by interpreting the statistical results.