Papers by Mehmet Salih ERPOLAT
Hersini was a sub-district of Harput Sanjak in the 16th century consisting of seven villages in 1... more Hersini was a sub-district of Harput Sanjak in the 16th century consisting of seven villages in 1518 and eight villages in 1526 and five villages in 1566. This district consisted of Ribat, Herdi, Zeyve (Zaviye-i Hersini), Parçikan, Şahaplı, Sanik, Arındik and Görgüşan villages. Of these villages, the people living in Ribat, Sanik and Arındik villages were non-Muslims. Muslim villages were settled by tribal members. Today, in the villages in this geography, people belonging to the tribes of Herdi, Zeyve and Parçikan have been living in the region since the 16th century. Hersini County is within the borders of Baskil district of Elazig province today. Therefore, in this study, information was given about the administrative structure of Baskil district in the Republican Period. So, the opportunity to show the changes in the Baskil district's resettlement in the 20th century and Hersini county in the 16th century was presented. For the names of the people living in the 16th century in the villages of Hersini county, the data on the pages containing the Hersini sub-district of the Harput banner of the Mufassal Tahrir notebooks of Diyarbekir Province, which were held in 1518 and 1566, were used. Abovementioned books contain the name of the three hundred fifteen (315) taxpayers in the one dated 1518 from the mentioned tahrir book and the name of the one thousand five hundred and twenty-seven (1527) taxpayers in the 1566 date together with the name of their fathers. These person names in Tahrir notebooks were given in the order given in the notebooks.
Alevilik-bektaşilik araştirmalari dergisi, Dec 24, 2018
gibi tercihleri, bölge halkının inancı konusuna da ışık tutmaktadır. Hz. Ali ve Ali sevgisinin iz... more gibi tercihleri, bölge halkının inancı konusuna da ışık tutmaktadır. Hz. Ali ve Ali sevgisinin izini taşıyan kişi adlarının yoğun olarak kullanıldığı yerleşim yerlerinin hangileri olduğu belirtilerek Ali sevgisinin kişi adları ve coğrafya üzerine yansımasının tarihi izlerine ışık tutulacaktır. XVIII. yüzyılın ilk yarısında Iğdır coğrafyasında Ali adının
Cihannümâ tarih ve coğrafya araştırmaları dergisi, Jul 14, 2020
Şile ilçelerini kapsamaktaydı. Kocaeli İstanbul ile Anadolu'yu karadan bağlayan yolların kavşak n... more Şile ilçelerini kapsamaktaydı. Kocaeli İstanbul ile Anadolu'yu karadan bağlayan yolların kavşak noktası olması ile kara ulaşımı bakımından, burada bulunan limanları ile deniz ulaşımı bakımından tarih boyunca avantajlı jeopolitik bir konuma sahip olmuştur. Bunun yanında gemi yapımına elverişli ağaçların bol olduğu geniş ormanlık alanlar bu coğrafyayı kıymetli hâle getiren başka bir unsurdu. Kocaeli coğrafyası Osmanlı Devleti'ne kuruluşunda beşiklik yapmış sahalardan biridir. Buradaki şehirlerde kurulan ilk Osmanlı medrese, cami, imaret ve zaviyeleri Osmanlı dinî, hukuki ve sosyal düşüncesini oluşturan kurumlardı. Adı geçen kurumlar Kocaeli Sancağı'nı Osmanlı Devleti'nin kuruluş dönemi tarihi için farklı kılmaktadır. Bu makalede Kocaeli Sancağı'na bağlı şehir, kasaba ve köylerdeki cami, mescit, medrese, muallimhane, imaret ve zaviye gibi dinî hizmetlerin yerine getirildiği müesseselerin adları tespit edilmiştir. Tahrir defterlerinde yer alan bu müesseseler ile kişi ve yer adlarında görülen dinî unsurlar üzerinden hareketle sancaktaki dinî hayat hakkında değerlendirmeler yapılmıştır. Ayrıca Türk eğitim tarihi açısından mühim olan bu müesseselerin bulunduğu mahaller, bânileri, buralarda icra edilen hizmetler üzerinde durulmuştur.
Alevilik-bektaşilik araştirmalari dergisi, Dec 30, 2019
This paper has determined the names of people living in the sanjaks of the province of Agri from ... more This paper has determined the names of people living in the sanjaks of the province of Agri from the archival documents of the Ottoman period and is presented for the benefit of those who are interested in the subject. The paper has assessed the names of Muslims in the cadastral record book number 199 in the Archive of Kuyud-i Kadime of the General Directorate of Land Registry and Cadastre in Ankara, dated 1578. This paper draws attention to the fact that Sufism and the love for Ali stand out in the personal names of taxpayers living in the above-mentioned sanjaks. The signs of the love for Ali are clearly seen in some personal names,
RİTÜELLERİ VE ANLATILARIYLA KUTSAL MEKÂNLAR GÜNEYDOĞU ANADOLU ÖRNEĞİ-III, 2023
Alevilik-bektaşilik araştirmalari dergisi, Jul 1, 2016
Although the existence of the Turkmen Alevis in Diyarbakir and its environs is a
known fact, the... more Although the existence of the Turkmen Alevis in Diyarbakir and its environs is a
known fact, the reflection of this matter on the Ottoman archive records is not much
known. In this paper, the reasons for this problem will be explained.
In this paper, detailed cadastral record books registered under numbers 64 and
200 belonging to Diyarbekir province, which are found in the Ottoman Archive of
the Prime Ministry in Istanbul and under number 155 in the Archive of Kuyud-i
Kadime, connected to General Directorate of Land Registry and Cadaster of Ministry
of Environment and Urban Planning in Ankara along with data from account books
of Diyarbekir province, registered under number 988 in the Ottoman Archive of
the Prime Ministry in Istanbul were used as source material. In addition to these
documents, after the analysis of court records of Diyarbekir and provisions book
number 1of Diyarbekir, information relevant to the topic was appraised.
The tracks of the Turkmen Alevis’ existence in Diyarbakir established in
mentioned sources, were presented along with evidences. The topic was elaborated
with reference to some personal names, name of places and centers of Alevi ocaks
in the region which were determined in cadastral record books. The research paper
includes all information about nature, payers, prevalence and quantity of the tax
known as “surh-seran” (Kizilbaslar) which is not very known in academic circles and
which was apparently taken only from Alevis and was mentioned just once in one of
the cadastral record books of Dyarbekir province.
In this paper, the nature of the Turkmen Alevis’ existence in Diyarbakir and its
environs in XVI Century came to light within the frame of information about its
prevalence, reflected to archive records.
Key Words: Diyarbekir province, Turkmen, Alevi, Surh-seran (Kizilbaslar)
ZUSAMMENFASSUNG
Die Existenz der Turkmenen-Aleviten in Diyarbakır und Umgebung ist eine
bekannte Tatsache, jedoch weiß man recht wenig darüber, welche Informationen
die osmanischen Archivdokumente darüber liefern. Die vorliegende Arbeit wird die
Gründe dieser angesprochenen Obskurität erklären.
Als Archiv-Quelle für diese Arbeit dienen dabei die zu Provinz (Wilayet)
Diyarbekir gehörenden Steuerregister mit den Nummern 64 und 200 im Osmanischen
Archiv des Ministerpräsidentenamts in Istanbul sowie die ausführlich (detailliert)
gehaltenen Steuerregister mit der Nummer 155, die sich im Archiv für Historische
Dokumente (Kuyûd-ı Kadime Arşivi) befinden, welches der Generaldirektion für
das Grundbuch- und Katasteramt des Ministeriums für Umwelt und Städte in Ankara
unterstellt ist sowie die Einträge aus dem Geschäftsbuch der Provinz Diyarbekir,
welches unter der Nummer 998 im Osmanischen Archiv des Ministerpräsidentenamts
in Istanbul registriert ist. Neben diesen Quellen wurden auch die Kadiamtsregister aus
Diyarbekir (Diyarbekir Şeriye Sicilleri) sowie das Buch für Bestimmungen ( Ahkâm
Defteri) mit der Nr. 1 zu Diyarbekir untersucht und themenbezogene Informationen
ausgewertet.
In diesen genannten Quellen wurde alle Spuren, die sich bezüglich der Existenz
der Turkmenen-Aleviten in Diyarbekir feststellen ließen, samt ihrer Beweise offen
gelegt. Das Thema wurde ausgehend von manchen Personen- und Ortsnamen und
Zentren der alevitischen Geistlichenhäusern in der Region, die in den Steuerregistern
festgestellt wurden, ausführlich behandelt. Die Arbeit liefert auch komplette
Informationen über die “Rotköpfe“ (Kızılbaş) genannte Steuer und über deren Art,
Ausdehnung, Höhe und Angaben darüber, von wem sie erhoben wurde, wobei auch
hervorzuheben ist, dass die Wissenschaftswelt über diese Steuer recht wenig weiß
und sie auch lediglich in einem der Steuerregister der Provinz Diyarbekir Erwähnung
findet und nach unseren Feststellungen auch nur von den Aleviten erhoben wurde.
Dieser Artikel verdeutlicht die Existenz der Turkmenen-Aleviten im XVI.
ÇAYÖNÜ'NDEN OSMANLI'YA ERGANİ, 2023
ERGANİ SANCAĞI’NIN XVI YÜZYILDAKİ İDARİ YAPISI
Doç. Dr. Mehmet Salih ERPOLAT*
Ergani Çaldıran S... more ERGANİ SANCAĞI’NIN XVI YÜZYILDAKİ İDARİ YAPISI
Doç. Dr. Mehmet Salih ERPOLAT*
Ergani Çaldıran Savaşından sonra 1515 yılında Osmanlı hâkimiyetine girdi. 1515’te Diyarbekir Beylerbeyliği kurulduğunda Ergani de sancak itibar edilerek klasik Osmanlı sancağı olarak buraya bağlandı
Tahrir defterlerindeki bilgilere göre XVI. yüzyılda Ergani Sancağı; Ergani, Çüngüş, Hasaran (günümüzde Çermik ilçesi sınırları dâhilinde) ve Behremaz (halk arasında Bermaz) (günümüzde Elazığ ili sınırları dahilinde) olmak üzere dört nahiyeden ibaretti. . Ergani Sancağı’nın da dahil olduğu Diyarbekir Beylerbeyliği’nin yapılan ilk tahriri 1518’de tamamlandı.
Bu çalışmada amacımız Ergani Sancağı’nın 1518’den başlayarak 1526 ve 1566’da yapılan tahrirlerdeki idarî durumunu ayrıntılı olarak tespit etmek ve XVI. yüzyılın başlarından XVI. yüzyılın sonlarına kadar sancakta idarî manada meydana gelen değişme ve gelişmeleri meydana çıkarmaktır. Bununla beraber Ergani Sancağı’nda 1518, 1526 ve 1566 yıllarında mevcut olan mahalle, köy ve mezraları bağlı oldukları nahiyelerle beraber liste hâlinde vererek Ergani Sancağı’nın tarihi coğrafyasında bir kesitini meydana çıkarmaktır.
Ergani Sancağı XVI. yüzyılda günümüzdeki Ergani ilçesinin sınırlarından daha geniş bir alanı kapsıyordu. Günümüzde müstakil olan Çüngüş ilçesi tamamen, Çermik ilçesinin doğu ve güneydoğusunda kalan büyük bir kısmı ile Elazığ’ın Maden ve Sivrice ilçelerinin tamamına yakını Ergani Sancağı’na bağlıydı. Bu bildiri ile bir bakıma adı zikredilen yerlerin tarihi coğrafyası hakkında bir kesit sunuldu.
Ergani Sancağı’nda XVI. yüzyılda mevcut olan köy ve mezralardan günümüze kalan birimler tek tek belirtilecek ve böylece zaman içinde Ergani coğrafyasındaki iskânda meydana gelen değişmeler sebepleriyle beraber değerlendirildi.
Ergani şehir merkezinde ve köylerinde yaşayan halk inançları bakımından da ele alındı. Ergani Sancağı dâhilinde Müslümanlar ve gayrimüslimler ile meskûn olan yerleşim yerleri hakkında bilgiler verildi.
Gayrimüslimlerin meskûn oldukları köyler: Bagur, Nife, Ekrek, Norşin, Yukarı Teltinak, Aşağı Teltinak, Balahor, Tilguzur, Hersini, Herbeto, Hilar, Mendegân ve Hurşid’den ibaretti. Bunların yanında Çüngüş, Hasan ve Behremaz nahiyelerine bağlı olan gayrimüslimlerle meskûn köyler de tespit edilerek günümüzdeki durumları hakkında açıklamalarda bulunuldu.
Bu çalışma ile Ergani Sancağı’nın XVI. yüzyıldaki idarî yapısının ayrıntılı olarak ortaya çıkarılmasının yanında sancakta zamanla meydana gelen iskân faaliyetlerinin doğurduğu gelişmelerin sebep ve sonuçları hakkındaki değerlendirmelere yer verildi. Böylece Osmanlı arşiv belgeleri ışığında Ergani tarihinin bir kesiti ilgililerinin istifadesine sunuldu.
Anahtar kelimeler: Ergani Sancağı, Türkçe yer adları, XVI. yüzyıl, Ergani’nin köyleri, idari yapı.
ADMINISTRATIVE STRUCTURE OF ERGANI SANJAK IN XVIth CENTURY
Assoc. Prof. Dr. Mehmet Salih ERPOLAT*
Ergani came under the Ottoman control after the battle of Çaldiran in 1515. When Diyarbekir Governorate was established in 1515, Ergani was incorporated in Diyarbekir as an Ottoman sanjak.
According to the information in Ottoman cadastral record books Ergani Sanjak had four boroughs (governorate of a sub-district) called Ergani, Çüngüş, Hasaran (it is actually located in Çermik district) and Behremaz (popularly called Bermaz). The first census in Diyarbekir was completed in 1518.
The aim of this paper is to determine the administrative status of Ergani Sancak by using the censuses made in 1518, 1526 and 1566. In addition, it is aimed to reveal a part of historical geography of Ergani Sanjak by listing the neighboorhoods, hamlets and villages which existed in Ergani in 1518, 1526 and 1566.
Ergani Sanjak covered an area that larger than the borders of the present Ergani district. Çüngüş district, which is detached today, was completely within the borders of Ergani Sanjak. A large part of the southeast and east of Çermik, Maden and Sivrice districts of Elazığ were within the borders of Ergani Sanjak. In this paper, some information was given about the historical geography of the places mentioned above.
Villages and hamlets surviving from the XVI. Century were mentioned one by one, thus the changes in the settlement in Ergani geography over time were evaluated together with their reasons.
Ergani was also discussed in terms of folk beliefs living in the city centre, villages and hamlets. Information was given about the settlements inhabited by Muslims and non-Muslims within the Ergani Sanjak. Villages where non-Muslims reside were consisted of Bagus, Nife, Ekrek, Norşin, Yukarı Teltinak, Balahor, Tilguzur, Hersini, Herbeto, Hilar, Mendegan and Hurşid. In addition to these, non-Muslim villaages that belonged to Çüngüş, Hasaran and Behremaz boroughs were also identified and some explanations were made about their current situation. Thus, a section of the history of Ergani prepared in the light of Ottoman archival documents, was presented to the benefit of those concerned.
Keywords: Ergani Sanjak, Turkish Place Names, XVIth Century, The Villages of Ergani, Administrative Structure
II. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜRÜNDE AĞRI DAĞI SEMPOZYUMU (13-14 MART 2016, IĞDIR), , 2018
CHANGES IN THE NAMES OF THE SETTLEMENT PLACES OF IĞDIR REGION FROM OTTOMAN ERA TO THE REPUBLIC OF... more CHANGES IN THE NAMES OF THE SETTLEMENT PLACES OF IĞDIR REGION FROM OTTOMAN ERA TO THE REPUBLIC OF TURKEY PERIOD
The purpose of this presentation is to determine the administrative status of Iğdır Province, the names of the settlements, the villages and the winter resorts from the records of the Ottoman archives and compare them with the records of the Republican period, and take the developments that occurred during the settlement period of Igdir over time.
The source for this is tax registers of Revan Sanjak written in the beginning of XVIII. century. Because Iğdır was a town and village connected to Revan Sanjak during the Ottoman period.
It is possible to identify the names of villagers, mezras, winter houses and neighborhoods, and the names of those residing there, in the Tax Registers. In this respect, the reader will find the names of villages, mezra, winter houses and tribes of Iğdır, Aralık and Sürmeli connected to Revan Sanjak in the mentioned registers. So there will be a chance to learn about the historical geography of Igdir in the light of the archival documents of the Ottoman in the XVIII. century.
In this study, instead of using all of the data in the tax registers belonging to Revan Sanjak, the information about the names of places in Igdir, Aralık and Sürmeli which are now within the borders of Igdir province has been evaluated. The data on production, taxation and population in the tax registers can be subject to other researches and have not been evaluated with the thought of exceeding the limits of this presentation.
In this presentation, changes in the names of places in the Ottoman period and the Republican period were determined in the geographical area within the boundaries of today's Iğdır province and tried to express the reasons and results. In addition to these, the names of the places belonging to Iğdır in the Tax registers are given in table form in the order of the registers, providing raw material which can be considered important to those who research on toponomy, etymology, Turkish language and history.
The names of Iğdır province of were provided from Son Teşkilatı Esasiye de Köylerimizin Adları published in 1928 in Arabic alphabet in Turkish and Türkiye Mülkî İdare Bölümleri ve Bunlara Bağlı Köyler Belediyeler published in 1971. Iğdır was a suburb and a hilltop affiliated to Revan Sanjak in the XVIII. century. In 1928 it was affiliated to Bayezid (East Beyazit, now the city of Ağrı) and in 1971 it was a town affiliated to Kars province. It has been made a province in 3 October 1992. In Türkiye Mülkî İdare Bölümleri ve Bunlara Bağlı Köyler Belediyeler published in 1971, it is possible to find out all kinds of changes related to the names of villages of Iğdır.
With this study, changes of almost four hundred years in historical geography of Iğdır have been presented to the use of people in tables. Some of the local history has been brought to light by bringing together the information reflected in the official records of Igdir's settlement history.
Key words: Iğdır, Revan, Place Names, village, mezra, tribe, local history, changes in names of places, tax registers.
Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Oct 19, 2020
OSMANLI DEVLETİ DÖNEMİNDE EĞİL SANCAĞI (XVI.-XVII. YÜZYILLAR) Öz Bu makalede günümüzde Diyarbakır... more OSMANLI DEVLETİ DÖNEMİNDE EĞİL SANCAĞI (XVI.-XVII. YÜZYILLAR) Öz Bu makalede günümüzde Diyarbakır iline bağlı bulunan Eğil ilçesinin idarî bakımdan Osmanlı Devleti Dönemi’nden günümüze kadar geçirdiği değişime yer verilmiştir. Bu çalışmada Eğil’in Osmanlı Devleti Dönemi’ne dair tarihini aydınlatmaya yardımcı olabilecek arşiv belgelerinden, Şerafeddin (Şeref) Han’ın XVI. yüzyılın sonlarında (1597) yazdığı Şerefname, Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi, Şemseddin Sami’nin yazdığı Kamusu’l‘Al‘am, Ali Cevad’ın yazdığı Memalik-i Osmaniyenin Tarih ve Coğrafya Luğatı gibi devrinin önemli eserlerindeki bilgilerden faydalanılmıştır. Osmanlı Devleti Dönemi’ndeki Eğil Sancağı’nı yöneten idareciler, idarecilerin mensup oldukları Mirdasî ailesi hakkında bilgilere yer verilmiştir. Osmanlı Devleti Dönemi’nde Eğil’deki gayrimüslim nüfusun varlığı, sancaktaki dağılımı, yaşadıkları yerleşim yerleri, fiziki görünümleri, meşgul oldukları zanaat ve iş kolları hakkında önemli sayılabilecek bilgileri içeren 3409 Numaralı Maliyeden Müdevver Kataloğunda bulunan 1691 tarihli Cizye Defterindeki bilgiler değerlendirilmiştir. Eğil sancağına bağlı köylerin adları, Cumhuriyet Dönemi’nde bu köy adlarında meydana gelen değişmelere de yer verilerek bölgenin tarihî coğrafyasının adlarındaki izlerin takibinin yapılması mümkün hâle getirilmiştir. Tasavvuf yaşantısının bölgedeki tarihi geçmişi, bölgenin sosyal ve ekonomik hayatı üzerindeki etkileri ve idari yapının şekillenmesindeki katkısı üzerinde durulmuştur. Tarihî kaynaklarda yer alan bilgilerden faydalanılarak Eğil sancağının idari, sosyal ve ekonomik durumuna ilişkin verilerle bölge tarihinin bir kesiti aydınlatılmıştır. Böylece Osmanlı Devleti Dönemi’nden günümüze kadar Eğil’deki tarihî gelişmelerin mukayesesini yapma imkânı sağlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Eğil Sancağı, Diyarbekir Beylerbeyliği, Pir Mansur, Tarihî Coğrafya, Osmanlı idaresi. EĞİL SANJAK IN THE OTTOMAN PERIOD (XVI. – XVII. CENTURIES) Abstract In this article, the change that the administrative district of Eğil, which is in the province of Diyarbakır today, has gone through from the Ottoman Empire to the present day has evaluated. In this study, the information in the important works of the era like archive documents that can help to enlighten Eğil's history of the Ottoman period, Şerefname written by Sherafeddin (Şeref) Khan at the end of the XVI. century (1597), Travel Book by Evliya Çelebi, Kamusu’l-‘Al‘am by Şemseddin Sami, Dictionary of History and Geography of Memalik-i Osmaniye by Ali Cevad was used. Information is given about Rulers who ruled the Eğil sanjak during the Ottoman period, and the Mirdasî family to which the administrators belong. The existence of non-Muslim population in Eğil during the Ottoman State, distribution of them in the sanjak, settlements where they live, their physical appearance, the information in the Cizye Book dated 1691, which is in the 3409 Numbered Maliyeden Müdevver Catalog, which contains information that can be considered important about the crafts and businesses they are engaged in has been evaluated. The names of the villages connected to the Eğil sanjak, including the changes in these village names during the Republican Period, have been made possible to follow the traces in the names of the historical geography of the region. The historical background of Sufi life in the region, its effects on the social and economic life of the region and its contribution in shaping the administrative structure were emphasized.A section of the history of the region has been enlightened with the data regarding the administrative, social and economic situation of Eğil sanjak by making use of the information in historical sources. Thus, the opportunity to compare historical developments in Eğil from the Ottoman Empire Period to the present has been provided. Keywords: Eğil Sanjak, Diyarbekir Beylerbeyligi, Pir Mansur, Historical Geography, Ottoman Administration.
ALEVİLİK–BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2020
Kızılbaşlar ve Kızılbaşlık konusu XX. yüzyılın başlarından itibaren ilim âleminin dikkatini çeken... more Kızılbaşlar ve Kızılbaşlık konusu XX. yüzyılın başlarından itibaren ilim âleminin dikkatini çeken ve üzerinde durulan konular arasındaki yerini almıştır. Gün geçtikçe konu ile ilgili çalışmalar sayı, çeşitlilik ve nitelik bakımından artmaktadır. Bu araştırmaların bazılarında kaynak olarak Osmanlı arşiv belgelerinin titizlikle kullanıldığı görülmektedir. Özellikle Osmanlı yönetiminin merkezi olan Divanıhümayun’da tutulan Mühimme Defterlerindeki hükümler ve zaviyeler ile ilgili arşiv belgeleri birçok araştırmanın temel kaynağını oluşturmuştur. Tahrir Defterleri, Osmanlı Devleti Dönemi’ne ait sosyal, ekonomik, malî, hukuki, demografik, askerî, toponomi (adbilim), dinî ve tasavvufi konular ile ilgili olarak başvurulan kaynakların başında yer almaktadır. Bu defterlerin hemen tamamı araştırmacılar tarafından incelenmiş ve birçoğu yüksek lisans ve doktora tezlerine konu olmuştur. Bazıları kitap hâline getirilerek yayımlanmıştır. Bu defterlerin verileri kullanılarak Osmanlı Dönemi’ne dair b...
Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi, 2004
MEHMET ALİ YAŞAR'A ARMAĞAN KİTABI, 2021
öğretim Üyesi olarak göreve başladı halen aynı bölümde öğretim üyesi olarak görevine devam etmekt... more öğretim Üyesi olarak göreve başladı halen aynı bölümde öğretim üyesi olarak görevine devam etmektedir.
Hersini XVI. yuzyilda Harput sancagina bagli 1518’de yedi, 1526’da sekiz ve 1566’da bes koyden ol... more Hersini XVI. yuzyilda Harput sancagina bagli 1518’de yedi, 1526’da sekiz ve 1566’da bes koyden olusan bir nahiyeydi. Bu nahiye Ribat, Herdi, Zeyve (Zaviye-i Hersini), Parcikan, Şahapli, Sanik, Arindik ve Gorgusan koylerinden ibaretti. Bu koylerden Ribat, Sanik ve Arindik koylerinde yasayan halk Gayrimuslim idi. Musluman koyler asiret mensuplari tarafindan iskân edilmisti. Bu cografyadaki koylerde gunumuzde de XVI. yuzyildan beri bolgede yasayan Herdi, Zeyve, Parcikan asiretlerine mensup kisiler yasamaktadir. Hersini nahiyesi gunumuzde Elazig ilinin Baskil ilcesinin sinirlari dâhilindedir. Bundan dolayi bu calismamizda Baskil ilcesinin Cumhuriyet Donemi’ndeki idari yapisi hakkinda da bilgi verildi. Boylece XVI. yuzyildaki Hersini nahiyesi ile XX. yuzyildaki Baskil ilcesinin iskân durumunda meydana gelen degisikleri gosterme imkâni sunuldu. Hersini nahiyesine bagli koylerde XVI. yuzyilda yasayan kisilerin adlari, 1518 ve 1566 tutulan Diyarbekir Vilayetinin Mufassal Tahrir defterlerini...
SULTANLAR ŞEHRİ SİLVAN Tarih-Toplum I, 2021
1567 yılında tutulan tahrir defterindeki verilere göre Meyyâfârikîn (Silvan)'ın XVI. yüzyıldaki d... more 1567 yılında tutulan tahrir defterindeki verilere göre Meyyâfârikîn (Silvan)'ın XVI. yüzyıldaki demografik ve ekonomik durumu hakkında bilgiler içermektedir. Bunun yanında Silvan'a bağlı köy adları ve bu adlarda meydana gelen değişmelere ilişkin bilgiler içermektedir.
I. ULUSLARARASIADBILIMSEMPOZYUMUBILDIRILERKITABI, 2021
Tahrir defterleri Anadolu Türk iskân tarihi, yer ve kişi adları için başta gelen
arşiv kaynaklar... more Tahrir defterleri Anadolu Türk iskân tarihi, yer ve kişi adları için başta gelen
arşiv kaynaklarındandır. Bu çalışmada kaynak olarak 1518, 1526, 1540 ve 1564
tarihlerinde tutulan Diyarbekir Vilayetine ait 64, 200 ve 151 numaralı mufassal
tapu-tahrir defterlerindeki konu ile ilgili verilerden faydalanılmıştır. Bu çalışma,
alan olarak Amid Sancağı’nın 1564 yılında tutulan mufassal tahrir defterindeki
Amid Sancağı’nın kapladığı idari sınırları içermektedir. Bu bildiride
İstanbul’daki Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivinde bulunan 1518 tarihli 64
Numaralı Tapu-Tahrir Defterinde yer almadığı hâlde, 1540 ve 1664 tarihlerinde
tutulan tahrir defterlerinde yer alan Türkçe mezra adları üzerinde durulmuştur.
Tespitlerimize göre; Gök Viran, Karaca Viran, Kuyucak, Bayındır Pınarı,
Kamışlu, Kargucak, Arpa Depesi, Ayranı Kara, Bıyıklu, Kara Han, Ekizce,
Ahurluca, Dama Girmez, Arslan Kayası nâm-ı diğer Sırtlan Kayası, Karamanlu,
Yaramış, Kutludoğmuş Viranı, Sekiz Ağaç, Ballu Ağaç, Söğütlü, Arslan Deresi…
gibi Türkçe mezra adları Amid Sancağı’nın kırsal alanında da hâkim dilin Türkçe
olduğunu göstermektedir. Ancak bu Türkçe yer adlarından çok azı günümüzde
bilinmektedir. Adı geçen tahrir defterlerindeki Türkçe köy adlarının yoğunluğu ile
bu köylerde yaşayan kişilerin taşıdıkları Yağmur, Çalapverdi, Tanrıverdi,
Durmuş, Dursun, Satılmış, Korkmaz, Eslemez… gibi Türkçe kişi adlarının
yöredeki yaygınlığı da desteklemektedir. Bunların yanında XVI. yüzyılın
başlarında Amid Sancağı’nda Kürtçe yer ve kişi adlarının olmaması da dikkat
çeken bir başka husustur. Amid Sancağı bilindiği üzere Anadolu’da Türkleşen ilk
coğrafyalardandır. XVI. yüzyılda tutulan tahrir defterleri bu durumu
doğrulamaktadır. Bu bildiri ile arşiv rafları arasında kalmış Türkçe yer adlarının
bir kısmı gün yüzüne çıkarılarak bilim aleminin istifadesine sunulmuş olacaktır.
Bunun yanında Türklerin coğrafyayı adlandırırken uymuş olduğu esaslar ile o
günün imlası hakkında da bilgi sahibi olunacaktır. Böylece konu ile ilgili olarak
halka arşiv belgelerine dayanan bilgiler verilirken, dil bilimciler ve başka
disiplinlerdeki uzmanlara, konu ile ilgili olarak, ham veriler sunulmuş olacaktır.
Anahtar kelimeler: Amid (Diyarbakır) Sancağı, Türkçe yer adları
Abstract
Cadastral record books are one of the leading archival documents for Turkish
populating history, person and place names. In this study, ıt was used some
detailed cadastral records books numbered 64, 200 and 151 belonging to
Diarbekr Province which were carried out respectively in 1518, 1526, 1540 and
1564. This study comprises the administrative regions of Amid Sanjak in 16th
Century. In this study, it was emphasized the Turkic hamlets which are available
in the cadastral records books dated 1540, 1564 (although they are not available
in the book 64 carried out in 1518) in Presidential Ottoman Archive in Istanbul.
According to our determination; Turkic hamlet names such as Gök Viran, Karaca
Viran, Kuyucak, Bayındır Pınarı, Kamışlu, Kargucak, Arpa Depesi, Ayranı Kara,
Bıyıklu, Kara Han, Ekizce, Ahurluca, Dama Girmez, Arslan Kayası (also known
as Sırtlan Kayası), Karamanlu, Yaramış, Kutludoğmuş Viranı, Sekiz Ağaç, Ballu
Ağaç, Söğütlü, Arslan Deresi show that Turkish was the dominant language in the
rural areas of Amid Sanjak. But very few of these Turkic place names are known
today. Numbers of Turkish village names and person names such as Yağmur,
Çalapverdi, Tanrıverdi, Durmuş, Dursun, Satılmış, Korkmaz, Eslemez in the
aforementioned cadastral record books support that Turkish was the dominant
language of that region. Beside these, the absence of Kurdish place and person
names in the Amid Sanjak at the beginning of the century is another remarkable
case. As it is known, Amid Sanjak was one of the first regions that became
Turkified in Anatolia. Cadastral record books carried out in the 16th Century also
confirm this Turkification. Thanks to this study, some of Turkic place names in
cadastral record books left on archive shelves were found and made available for
scientists. Besides, information was also given about the principles that Turkish
people followed when naming the geography and the spelling of that century.
Keywords: Amid (Diarbekr) Sanjak, Turkic place names
RİTÜELLERİ VE ANLATILARIYLA KUTSAL MEKÂNLAR ( GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ ÖRNEĞİ)-II, 2021
RİTÜELLERİ VE ANLATILARIYLA KUTSAL MEKÂNLAR (GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ ÖRNEĞİ) - II, 2021
Bu çalışmada Diyarbekir Vilayetinin XVI. yüzyılda farklı tarihlerde yapılan tahrirleri sonucunda ... more Bu çalışmada Diyarbekir Vilayetinin XVI. yüzyılda farklı tarihlerde yapılan tahrirleri sonucunda tutulan defterlerde adında ziyaret olan köyler ve mezralar tespit edilmiştir. XVI. yüzyılda Diyarbekir Beylerbeyliğine bağlı olan Amid (Diyarbakır), Ruha (Şanlıurfa), Mardin, Siverek, Ergani ve Nusaybin sancaklarına bağlı "Ziyaret" adlı köy ve mezralar tespit edilmiş ve kutsal mekânlara yöneliş, inanış unsurlarının bazı yer adlarına kaynaklık ettiği vurgulanmıştır.
Uploads
Papers by Mehmet Salih ERPOLAT
known fact, the reflection of this matter on the Ottoman archive records is not much
known. In this paper, the reasons for this problem will be explained.
In this paper, detailed cadastral record books registered under numbers 64 and
200 belonging to Diyarbekir province, which are found in the Ottoman Archive of
the Prime Ministry in Istanbul and under number 155 in the Archive of Kuyud-i
Kadime, connected to General Directorate of Land Registry and Cadaster of Ministry
of Environment and Urban Planning in Ankara along with data from account books
of Diyarbekir province, registered under number 988 in the Ottoman Archive of
the Prime Ministry in Istanbul were used as source material. In addition to these
documents, after the analysis of court records of Diyarbekir and provisions book
number 1of Diyarbekir, information relevant to the topic was appraised.
The tracks of the Turkmen Alevis’ existence in Diyarbakir established in
mentioned sources, were presented along with evidences. The topic was elaborated
with reference to some personal names, name of places and centers of Alevi ocaks
in the region which were determined in cadastral record books. The research paper
includes all information about nature, payers, prevalence and quantity of the tax
known as “surh-seran” (Kizilbaslar) which is not very known in academic circles and
which was apparently taken only from Alevis and was mentioned just once in one of
the cadastral record books of Dyarbekir province.
In this paper, the nature of the Turkmen Alevis’ existence in Diyarbakir and its
environs in XVI Century came to light within the frame of information about its
prevalence, reflected to archive records.
Key Words: Diyarbekir province, Turkmen, Alevi, Surh-seran (Kizilbaslar)
ZUSAMMENFASSUNG
Die Existenz der Turkmenen-Aleviten in Diyarbakır und Umgebung ist eine
bekannte Tatsache, jedoch weiß man recht wenig darüber, welche Informationen
die osmanischen Archivdokumente darüber liefern. Die vorliegende Arbeit wird die
Gründe dieser angesprochenen Obskurität erklären.
Als Archiv-Quelle für diese Arbeit dienen dabei die zu Provinz (Wilayet)
Diyarbekir gehörenden Steuerregister mit den Nummern 64 und 200 im Osmanischen
Archiv des Ministerpräsidentenamts in Istanbul sowie die ausführlich (detailliert)
gehaltenen Steuerregister mit der Nummer 155, die sich im Archiv für Historische
Dokumente (Kuyûd-ı Kadime Arşivi) befinden, welches der Generaldirektion für
das Grundbuch- und Katasteramt des Ministeriums für Umwelt und Städte in Ankara
unterstellt ist sowie die Einträge aus dem Geschäftsbuch der Provinz Diyarbekir,
welches unter der Nummer 998 im Osmanischen Archiv des Ministerpräsidentenamts
in Istanbul registriert ist. Neben diesen Quellen wurden auch die Kadiamtsregister aus
Diyarbekir (Diyarbekir Şeriye Sicilleri) sowie das Buch für Bestimmungen ( Ahkâm
Defteri) mit der Nr. 1 zu Diyarbekir untersucht und themenbezogene Informationen
ausgewertet.
In diesen genannten Quellen wurde alle Spuren, die sich bezüglich der Existenz
der Turkmenen-Aleviten in Diyarbekir feststellen ließen, samt ihrer Beweise offen
gelegt. Das Thema wurde ausgehend von manchen Personen- und Ortsnamen und
Zentren der alevitischen Geistlichenhäusern in der Region, die in den Steuerregistern
festgestellt wurden, ausführlich behandelt. Die Arbeit liefert auch komplette
Informationen über die “Rotköpfe“ (Kızılbaş) genannte Steuer und über deren Art,
Ausdehnung, Höhe und Angaben darüber, von wem sie erhoben wurde, wobei auch
hervorzuheben ist, dass die Wissenschaftswelt über diese Steuer recht wenig weiß
und sie auch lediglich in einem der Steuerregister der Provinz Diyarbekir Erwähnung
findet und nach unseren Feststellungen auch nur von den Aleviten erhoben wurde.
Dieser Artikel verdeutlicht die Existenz der Turkmenen-Aleviten im XVI.
Doç. Dr. Mehmet Salih ERPOLAT*
Ergani Çaldıran Savaşından sonra 1515 yılında Osmanlı hâkimiyetine girdi. 1515’te Diyarbekir Beylerbeyliği kurulduğunda Ergani de sancak itibar edilerek klasik Osmanlı sancağı olarak buraya bağlandı
Tahrir defterlerindeki bilgilere göre XVI. yüzyılda Ergani Sancağı; Ergani, Çüngüş, Hasaran (günümüzde Çermik ilçesi sınırları dâhilinde) ve Behremaz (halk arasında Bermaz) (günümüzde Elazığ ili sınırları dahilinde) olmak üzere dört nahiyeden ibaretti. . Ergani Sancağı’nın da dahil olduğu Diyarbekir Beylerbeyliği’nin yapılan ilk tahriri 1518’de tamamlandı.
Bu çalışmada amacımız Ergani Sancağı’nın 1518’den başlayarak 1526 ve 1566’da yapılan tahrirlerdeki idarî durumunu ayrıntılı olarak tespit etmek ve XVI. yüzyılın başlarından XVI. yüzyılın sonlarına kadar sancakta idarî manada meydana gelen değişme ve gelişmeleri meydana çıkarmaktır. Bununla beraber Ergani Sancağı’nda 1518, 1526 ve 1566 yıllarında mevcut olan mahalle, köy ve mezraları bağlı oldukları nahiyelerle beraber liste hâlinde vererek Ergani Sancağı’nın tarihi coğrafyasında bir kesitini meydana çıkarmaktır.
Ergani Sancağı XVI. yüzyılda günümüzdeki Ergani ilçesinin sınırlarından daha geniş bir alanı kapsıyordu. Günümüzde müstakil olan Çüngüş ilçesi tamamen, Çermik ilçesinin doğu ve güneydoğusunda kalan büyük bir kısmı ile Elazığ’ın Maden ve Sivrice ilçelerinin tamamına yakını Ergani Sancağı’na bağlıydı. Bu bildiri ile bir bakıma adı zikredilen yerlerin tarihi coğrafyası hakkında bir kesit sunuldu.
Ergani Sancağı’nda XVI. yüzyılda mevcut olan köy ve mezralardan günümüze kalan birimler tek tek belirtilecek ve böylece zaman içinde Ergani coğrafyasındaki iskânda meydana gelen değişmeler sebepleriyle beraber değerlendirildi.
Ergani şehir merkezinde ve köylerinde yaşayan halk inançları bakımından da ele alındı. Ergani Sancağı dâhilinde Müslümanlar ve gayrimüslimler ile meskûn olan yerleşim yerleri hakkında bilgiler verildi.
Gayrimüslimlerin meskûn oldukları köyler: Bagur, Nife, Ekrek, Norşin, Yukarı Teltinak, Aşağı Teltinak, Balahor, Tilguzur, Hersini, Herbeto, Hilar, Mendegân ve Hurşid’den ibaretti. Bunların yanında Çüngüş, Hasan ve Behremaz nahiyelerine bağlı olan gayrimüslimlerle meskûn köyler de tespit edilerek günümüzdeki durumları hakkında açıklamalarda bulunuldu.
Bu çalışma ile Ergani Sancağı’nın XVI. yüzyıldaki idarî yapısının ayrıntılı olarak ortaya çıkarılmasının yanında sancakta zamanla meydana gelen iskân faaliyetlerinin doğurduğu gelişmelerin sebep ve sonuçları hakkındaki değerlendirmelere yer verildi. Böylece Osmanlı arşiv belgeleri ışığında Ergani tarihinin bir kesiti ilgililerinin istifadesine sunuldu.
Anahtar kelimeler: Ergani Sancağı, Türkçe yer adları, XVI. yüzyıl, Ergani’nin köyleri, idari yapı.
ADMINISTRATIVE STRUCTURE OF ERGANI SANJAK IN XVIth CENTURY
Assoc. Prof. Dr. Mehmet Salih ERPOLAT*
Ergani came under the Ottoman control after the battle of Çaldiran in 1515. When Diyarbekir Governorate was established in 1515, Ergani was incorporated in Diyarbekir as an Ottoman sanjak.
According to the information in Ottoman cadastral record books Ergani Sanjak had four boroughs (governorate of a sub-district) called Ergani, Çüngüş, Hasaran (it is actually located in Çermik district) and Behremaz (popularly called Bermaz). The first census in Diyarbekir was completed in 1518.
The aim of this paper is to determine the administrative status of Ergani Sancak by using the censuses made in 1518, 1526 and 1566. In addition, it is aimed to reveal a part of historical geography of Ergani Sanjak by listing the neighboorhoods, hamlets and villages which existed in Ergani in 1518, 1526 and 1566.
Ergani Sanjak covered an area that larger than the borders of the present Ergani district. Çüngüş district, which is detached today, was completely within the borders of Ergani Sanjak. A large part of the southeast and east of Çermik, Maden and Sivrice districts of Elazığ were within the borders of Ergani Sanjak. In this paper, some information was given about the historical geography of the places mentioned above.
Villages and hamlets surviving from the XVI. Century were mentioned one by one, thus the changes in the settlement in Ergani geography over time were evaluated together with their reasons.
Ergani was also discussed in terms of folk beliefs living in the city centre, villages and hamlets. Information was given about the settlements inhabited by Muslims and non-Muslims within the Ergani Sanjak. Villages where non-Muslims reside were consisted of Bagus, Nife, Ekrek, Norşin, Yukarı Teltinak, Balahor, Tilguzur, Hersini, Herbeto, Hilar, Mendegan and Hurşid. In addition to these, non-Muslim villaages that belonged to Çüngüş, Hasaran and Behremaz boroughs were also identified and some explanations were made about their current situation. Thus, a section of the history of Ergani prepared in the light of Ottoman archival documents, was presented to the benefit of those concerned.
Keywords: Ergani Sanjak, Turkish Place Names, XVIth Century, The Villages of Ergani, Administrative Structure
The purpose of this presentation is to determine the administrative status of Iğdır Province, the names of the settlements, the villages and the winter resorts from the records of the Ottoman archives and compare them with the records of the Republican period, and take the developments that occurred during the settlement period of Igdir over time.
The source for this is tax registers of Revan Sanjak written in the beginning of XVIII. century. Because Iğdır was a town and village connected to Revan Sanjak during the Ottoman period.
It is possible to identify the names of villagers, mezras, winter houses and neighborhoods, and the names of those residing there, in the Tax Registers. In this respect, the reader will find the names of villages, mezra, winter houses and tribes of Iğdır, Aralık and Sürmeli connected to Revan Sanjak in the mentioned registers. So there will be a chance to learn about the historical geography of Igdir in the light of the archival documents of the Ottoman in the XVIII. century.
In this study, instead of using all of the data in the tax registers belonging to Revan Sanjak, the information about the names of places in Igdir, Aralık and Sürmeli which are now within the borders of Igdir province has been evaluated. The data on production, taxation and population in the tax registers can be subject to other researches and have not been evaluated with the thought of exceeding the limits of this presentation.
In this presentation, changes in the names of places in the Ottoman period and the Republican period were determined in the geographical area within the boundaries of today's Iğdır province and tried to express the reasons and results. In addition to these, the names of the places belonging to Iğdır in the Tax registers are given in table form in the order of the registers, providing raw material which can be considered important to those who research on toponomy, etymology, Turkish language and history.
The names of Iğdır province of were provided from Son Teşkilatı Esasiye de Köylerimizin Adları published in 1928 in Arabic alphabet in Turkish and Türkiye Mülkî İdare Bölümleri ve Bunlara Bağlı Köyler Belediyeler published in 1971. Iğdır was a suburb and a hilltop affiliated to Revan Sanjak in the XVIII. century. In 1928 it was affiliated to Bayezid (East Beyazit, now the city of Ağrı) and in 1971 it was a town affiliated to Kars province. It has been made a province in 3 October 1992. In Türkiye Mülkî İdare Bölümleri ve Bunlara Bağlı Köyler Belediyeler published in 1971, it is possible to find out all kinds of changes related to the names of villages of Iğdır.
With this study, changes of almost four hundred years in historical geography of Iğdır have been presented to the use of people in tables. Some of the local history has been brought to light by bringing together the information reflected in the official records of Igdir's settlement history.
Key words: Iğdır, Revan, Place Names, village, mezra, tribe, local history, changes in names of places, tax registers.
arşiv kaynaklarındandır. Bu çalışmada kaynak olarak 1518, 1526, 1540 ve 1564
tarihlerinde tutulan Diyarbekir Vilayetine ait 64, 200 ve 151 numaralı mufassal
tapu-tahrir defterlerindeki konu ile ilgili verilerden faydalanılmıştır. Bu çalışma,
alan olarak Amid Sancağı’nın 1564 yılında tutulan mufassal tahrir defterindeki
Amid Sancağı’nın kapladığı idari sınırları içermektedir. Bu bildiride
İstanbul’daki Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivinde bulunan 1518 tarihli 64
Numaralı Tapu-Tahrir Defterinde yer almadığı hâlde, 1540 ve 1664 tarihlerinde
tutulan tahrir defterlerinde yer alan Türkçe mezra adları üzerinde durulmuştur.
Tespitlerimize göre; Gök Viran, Karaca Viran, Kuyucak, Bayındır Pınarı,
Kamışlu, Kargucak, Arpa Depesi, Ayranı Kara, Bıyıklu, Kara Han, Ekizce,
Ahurluca, Dama Girmez, Arslan Kayası nâm-ı diğer Sırtlan Kayası, Karamanlu,
Yaramış, Kutludoğmuş Viranı, Sekiz Ağaç, Ballu Ağaç, Söğütlü, Arslan Deresi…
gibi Türkçe mezra adları Amid Sancağı’nın kırsal alanında da hâkim dilin Türkçe
olduğunu göstermektedir. Ancak bu Türkçe yer adlarından çok azı günümüzde
bilinmektedir. Adı geçen tahrir defterlerindeki Türkçe köy adlarının yoğunluğu ile
bu köylerde yaşayan kişilerin taşıdıkları Yağmur, Çalapverdi, Tanrıverdi,
Durmuş, Dursun, Satılmış, Korkmaz, Eslemez… gibi Türkçe kişi adlarının
yöredeki yaygınlığı da desteklemektedir. Bunların yanında XVI. yüzyılın
başlarında Amid Sancağı’nda Kürtçe yer ve kişi adlarının olmaması da dikkat
çeken bir başka husustur. Amid Sancağı bilindiği üzere Anadolu’da Türkleşen ilk
coğrafyalardandır. XVI. yüzyılda tutulan tahrir defterleri bu durumu
doğrulamaktadır. Bu bildiri ile arşiv rafları arasında kalmış Türkçe yer adlarının
bir kısmı gün yüzüne çıkarılarak bilim aleminin istifadesine sunulmuş olacaktır.
Bunun yanında Türklerin coğrafyayı adlandırırken uymuş olduğu esaslar ile o
günün imlası hakkında da bilgi sahibi olunacaktır. Böylece konu ile ilgili olarak
halka arşiv belgelerine dayanan bilgiler verilirken, dil bilimciler ve başka
disiplinlerdeki uzmanlara, konu ile ilgili olarak, ham veriler sunulmuş olacaktır.
Anahtar kelimeler: Amid (Diyarbakır) Sancağı, Türkçe yer adları
Abstract
Cadastral record books are one of the leading archival documents for Turkish
populating history, person and place names. In this study, ıt was used some
detailed cadastral records books numbered 64, 200 and 151 belonging to
Diarbekr Province which were carried out respectively in 1518, 1526, 1540 and
1564. This study comprises the administrative regions of Amid Sanjak in 16th
Century. In this study, it was emphasized the Turkic hamlets which are available
in the cadastral records books dated 1540, 1564 (although they are not available
in the book 64 carried out in 1518) in Presidential Ottoman Archive in Istanbul.
According to our determination; Turkic hamlet names such as Gök Viran, Karaca
Viran, Kuyucak, Bayındır Pınarı, Kamışlu, Kargucak, Arpa Depesi, Ayranı Kara,
Bıyıklu, Kara Han, Ekizce, Ahurluca, Dama Girmez, Arslan Kayası (also known
as Sırtlan Kayası), Karamanlu, Yaramış, Kutludoğmuş Viranı, Sekiz Ağaç, Ballu
Ağaç, Söğütlü, Arslan Deresi show that Turkish was the dominant language in the
rural areas of Amid Sanjak. But very few of these Turkic place names are known
today. Numbers of Turkish village names and person names such as Yağmur,
Çalapverdi, Tanrıverdi, Durmuş, Dursun, Satılmış, Korkmaz, Eslemez in the
aforementioned cadastral record books support that Turkish was the dominant
language of that region. Beside these, the absence of Kurdish place and person
names in the Amid Sanjak at the beginning of the century is another remarkable
case. As it is known, Amid Sanjak was one of the first regions that became
Turkified in Anatolia. Cadastral record books carried out in the 16th Century also
confirm this Turkification. Thanks to this study, some of Turkic place names in
cadastral record books left on archive shelves were found and made available for
scientists. Besides, information was also given about the principles that Turkish
people followed when naming the geography and the spelling of that century.
Keywords: Amid (Diarbekr) Sanjak, Turkic place names
known fact, the reflection of this matter on the Ottoman archive records is not much
known. In this paper, the reasons for this problem will be explained.
In this paper, detailed cadastral record books registered under numbers 64 and
200 belonging to Diyarbekir province, which are found in the Ottoman Archive of
the Prime Ministry in Istanbul and under number 155 in the Archive of Kuyud-i
Kadime, connected to General Directorate of Land Registry and Cadaster of Ministry
of Environment and Urban Planning in Ankara along with data from account books
of Diyarbekir province, registered under number 988 in the Ottoman Archive of
the Prime Ministry in Istanbul were used as source material. In addition to these
documents, after the analysis of court records of Diyarbekir and provisions book
number 1of Diyarbekir, information relevant to the topic was appraised.
The tracks of the Turkmen Alevis’ existence in Diyarbakir established in
mentioned sources, were presented along with evidences. The topic was elaborated
with reference to some personal names, name of places and centers of Alevi ocaks
in the region which were determined in cadastral record books. The research paper
includes all information about nature, payers, prevalence and quantity of the tax
known as “surh-seran” (Kizilbaslar) which is not very known in academic circles and
which was apparently taken only from Alevis and was mentioned just once in one of
the cadastral record books of Dyarbekir province.
In this paper, the nature of the Turkmen Alevis’ existence in Diyarbakir and its
environs in XVI Century came to light within the frame of information about its
prevalence, reflected to archive records.
Key Words: Diyarbekir province, Turkmen, Alevi, Surh-seran (Kizilbaslar)
ZUSAMMENFASSUNG
Die Existenz der Turkmenen-Aleviten in Diyarbakır und Umgebung ist eine
bekannte Tatsache, jedoch weiß man recht wenig darüber, welche Informationen
die osmanischen Archivdokumente darüber liefern. Die vorliegende Arbeit wird die
Gründe dieser angesprochenen Obskurität erklären.
Als Archiv-Quelle für diese Arbeit dienen dabei die zu Provinz (Wilayet)
Diyarbekir gehörenden Steuerregister mit den Nummern 64 und 200 im Osmanischen
Archiv des Ministerpräsidentenamts in Istanbul sowie die ausführlich (detailliert)
gehaltenen Steuerregister mit der Nummer 155, die sich im Archiv für Historische
Dokumente (Kuyûd-ı Kadime Arşivi) befinden, welches der Generaldirektion für
das Grundbuch- und Katasteramt des Ministeriums für Umwelt und Städte in Ankara
unterstellt ist sowie die Einträge aus dem Geschäftsbuch der Provinz Diyarbekir,
welches unter der Nummer 998 im Osmanischen Archiv des Ministerpräsidentenamts
in Istanbul registriert ist. Neben diesen Quellen wurden auch die Kadiamtsregister aus
Diyarbekir (Diyarbekir Şeriye Sicilleri) sowie das Buch für Bestimmungen ( Ahkâm
Defteri) mit der Nr. 1 zu Diyarbekir untersucht und themenbezogene Informationen
ausgewertet.
In diesen genannten Quellen wurde alle Spuren, die sich bezüglich der Existenz
der Turkmenen-Aleviten in Diyarbekir feststellen ließen, samt ihrer Beweise offen
gelegt. Das Thema wurde ausgehend von manchen Personen- und Ortsnamen und
Zentren der alevitischen Geistlichenhäusern in der Region, die in den Steuerregistern
festgestellt wurden, ausführlich behandelt. Die Arbeit liefert auch komplette
Informationen über die “Rotköpfe“ (Kızılbaş) genannte Steuer und über deren Art,
Ausdehnung, Höhe und Angaben darüber, von wem sie erhoben wurde, wobei auch
hervorzuheben ist, dass die Wissenschaftswelt über diese Steuer recht wenig weiß
und sie auch lediglich in einem der Steuerregister der Provinz Diyarbekir Erwähnung
findet und nach unseren Feststellungen auch nur von den Aleviten erhoben wurde.
Dieser Artikel verdeutlicht die Existenz der Turkmenen-Aleviten im XVI.
Doç. Dr. Mehmet Salih ERPOLAT*
Ergani Çaldıran Savaşından sonra 1515 yılında Osmanlı hâkimiyetine girdi. 1515’te Diyarbekir Beylerbeyliği kurulduğunda Ergani de sancak itibar edilerek klasik Osmanlı sancağı olarak buraya bağlandı
Tahrir defterlerindeki bilgilere göre XVI. yüzyılda Ergani Sancağı; Ergani, Çüngüş, Hasaran (günümüzde Çermik ilçesi sınırları dâhilinde) ve Behremaz (halk arasında Bermaz) (günümüzde Elazığ ili sınırları dahilinde) olmak üzere dört nahiyeden ibaretti. . Ergani Sancağı’nın da dahil olduğu Diyarbekir Beylerbeyliği’nin yapılan ilk tahriri 1518’de tamamlandı.
Bu çalışmada amacımız Ergani Sancağı’nın 1518’den başlayarak 1526 ve 1566’da yapılan tahrirlerdeki idarî durumunu ayrıntılı olarak tespit etmek ve XVI. yüzyılın başlarından XVI. yüzyılın sonlarına kadar sancakta idarî manada meydana gelen değişme ve gelişmeleri meydana çıkarmaktır. Bununla beraber Ergani Sancağı’nda 1518, 1526 ve 1566 yıllarında mevcut olan mahalle, köy ve mezraları bağlı oldukları nahiyelerle beraber liste hâlinde vererek Ergani Sancağı’nın tarihi coğrafyasında bir kesitini meydana çıkarmaktır.
Ergani Sancağı XVI. yüzyılda günümüzdeki Ergani ilçesinin sınırlarından daha geniş bir alanı kapsıyordu. Günümüzde müstakil olan Çüngüş ilçesi tamamen, Çermik ilçesinin doğu ve güneydoğusunda kalan büyük bir kısmı ile Elazığ’ın Maden ve Sivrice ilçelerinin tamamına yakını Ergani Sancağı’na bağlıydı. Bu bildiri ile bir bakıma adı zikredilen yerlerin tarihi coğrafyası hakkında bir kesit sunuldu.
Ergani Sancağı’nda XVI. yüzyılda mevcut olan köy ve mezralardan günümüze kalan birimler tek tek belirtilecek ve böylece zaman içinde Ergani coğrafyasındaki iskânda meydana gelen değişmeler sebepleriyle beraber değerlendirildi.
Ergani şehir merkezinde ve köylerinde yaşayan halk inançları bakımından da ele alındı. Ergani Sancağı dâhilinde Müslümanlar ve gayrimüslimler ile meskûn olan yerleşim yerleri hakkında bilgiler verildi.
Gayrimüslimlerin meskûn oldukları köyler: Bagur, Nife, Ekrek, Norşin, Yukarı Teltinak, Aşağı Teltinak, Balahor, Tilguzur, Hersini, Herbeto, Hilar, Mendegân ve Hurşid’den ibaretti. Bunların yanında Çüngüş, Hasan ve Behremaz nahiyelerine bağlı olan gayrimüslimlerle meskûn köyler de tespit edilerek günümüzdeki durumları hakkında açıklamalarda bulunuldu.
Bu çalışma ile Ergani Sancağı’nın XVI. yüzyıldaki idarî yapısının ayrıntılı olarak ortaya çıkarılmasının yanında sancakta zamanla meydana gelen iskân faaliyetlerinin doğurduğu gelişmelerin sebep ve sonuçları hakkındaki değerlendirmelere yer verildi. Böylece Osmanlı arşiv belgeleri ışığında Ergani tarihinin bir kesiti ilgililerinin istifadesine sunuldu.
Anahtar kelimeler: Ergani Sancağı, Türkçe yer adları, XVI. yüzyıl, Ergani’nin köyleri, idari yapı.
ADMINISTRATIVE STRUCTURE OF ERGANI SANJAK IN XVIth CENTURY
Assoc. Prof. Dr. Mehmet Salih ERPOLAT*
Ergani came under the Ottoman control after the battle of Çaldiran in 1515. When Diyarbekir Governorate was established in 1515, Ergani was incorporated in Diyarbekir as an Ottoman sanjak.
According to the information in Ottoman cadastral record books Ergani Sanjak had four boroughs (governorate of a sub-district) called Ergani, Çüngüş, Hasaran (it is actually located in Çermik district) and Behremaz (popularly called Bermaz). The first census in Diyarbekir was completed in 1518.
The aim of this paper is to determine the administrative status of Ergani Sancak by using the censuses made in 1518, 1526 and 1566. In addition, it is aimed to reveal a part of historical geography of Ergani Sanjak by listing the neighboorhoods, hamlets and villages which existed in Ergani in 1518, 1526 and 1566.
Ergani Sanjak covered an area that larger than the borders of the present Ergani district. Çüngüş district, which is detached today, was completely within the borders of Ergani Sanjak. A large part of the southeast and east of Çermik, Maden and Sivrice districts of Elazığ were within the borders of Ergani Sanjak. In this paper, some information was given about the historical geography of the places mentioned above.
Villages and hamlets surviving from the XVI. Century were mentioned one by one, thus the changes in the settlement in Ergani geography over time were evaluated together with their reasons.
Ergani was also discussed in terms of folk beliefs living in the city centre, villages and hamlets. Information was given about the settlements inhabited by Muslims and non-Muslims within the Ergani Sanjak. Villages where non-Muslims reside were consisted of Bagus, Nife, Ekrek, Norşin, Yukarı Teltinak, Balahor, Tilguzur, Hersini, Herbeto, Hilar, Mendegan and Hurşid. In addition to these, non-Muslim villaages that belonged to Çüngüş, Hasaran and Behremaz boroughs were also identified and some explanations were made about their current situation. Thus, a section of the history of Ergani prepared in the light of Ottoman archival documents, was presented to the benefit of those concerned.
Keywords: Ergani Sanjak, Turkish Place Names, XVIth Century, The Villages of Ergani, Administrative Structure
The purpose of this presentation is to determine the administrative status of Iğdır Province, the names of the settlements, the villages and the winter resorts from the records of the Ottoman archives and compare them with the records of the Republican period, and take the developments that occurred during the settlement period of Igdir over time.
The source for this is tax registers of Revan Sanjak written in the beginning of XVIII. century. Because Iğdır was a town and village connected to Revan Sanjak during the Ottoman period.
It is possible to identify the names of villagers, mezras, winter houses and neighborhoods, and the names of those residing there, in the Tax Registers. In this respect, the reader will find the names of villages, mezra, winter houses and tribes of Iğdır, Aralık and Sürmeli connected to Revan Sanjak in the mentioned registers. So there will be a chance to learn about the historical geography of Igdir in the light of the archival documents of the Ottoman in the XVIII. century.
In this study, instead of using all of the data in the tax registers belonging to Revan Sanjak, the information about the names of places in Igdir, Aralık and Sürmeli which are now within the borders of Igdir province has been evaluated. The data on production, taxation and population in the tax registers can be subject to other researches and have not been evaluated with the thought of exceeding the limits of this presentation.
In this presentation, changes in the names of places in the Ottoman period and the Republican period were determined in the geographical area within the boundaries of today's Iğdır province and tried to express the reasons and results. In addition to these, the names of the places belonging to Iğdır in the Tax registers are given in table form in the order of the registers, providing raw material which can be considered important to those who research on toponomy, etymology, Turkish language and history.
The names of Iğdır province of were provided from Son Teşkilatı Esasiye de Köylerimizin Adları published in 1928 in Arabic alphabet in Turkish and Türkiye Mülkî İdare Bölümleri ve Bunlara Bağlı Köyler Belediyeler published in 1971. Iğdır was a suburb and a hilltop affiliated to Revan Sanjak in the XVIII. century. In 1928 it was affiliated to Bayezid (East Beyazit, now the city of Ağrı) and in 1971 it was a town affiliated to Kars province. It has been made a province in 3 October 1992. In Türkiye Mülkî İdare Bölümleri ve Bunlara Bağlı Köyler Belediyeler published in 1971, it is possible to find out all kinds of changes related to the names of villages of Iğdır.
With this study, changes of almost four hundred years in historical geography of Iğdır have been presented to the use of people in tables. Some of the local history has been brought to light by bringing together the information reflected in the official records of Igdir's settlement history.
Key words: Iğdır, Revan, Place Names, village, mezra, tribe, local history, changes in names of places, tax registers.
arşiv kaynaklarındandır. Bu çalışmada kaynak olarak 1518, 1526, 1540 ve 1564
tarihlerinde tutulan Diyarbekir Vilayetine ait 64, 200 ve 151 numaralı mufassal
tapu-tahrir defterlerindeki konu ile ilgili verilerden faydalanılmıştır. Bu çalışma,
alan olarak Amid Sancağı’nın 1564 yılında tutulan mufassal tahrir defterindeki
Amid Sancağı’nın kapladığı idari sınırları içermektedir. Bu bildiride
İstanbul’daki Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivinde bulunan 1518 tarihli 64
Numaralı Tapu-Tahrir Defterinde yer almadığı hâlde, 1540 ve 1664 tarihlerinde
tutulan tahrir defterlerinde yer alan Türkçe mezra adları üzerinde durulmuştur.
Tespitlerimize göre; Gök Viran, Karaca Viran, Kuyucak, Bayındır Pınarı,
Kamışlu, Kargucak, Arpa Depesi, Ayranı Kara, Bıyıklu, Kara Han, Ekizce,
Ahurluca, Dama Girmez, Arslan Kayası nâm-ı diğer Sırtlan Kayası, Karamanlu,
Yaramış, Kutludoğmuş Viranı, Sekiz Ağaç, Ballu Ağaç, Söğütlü, Arslan Deresi…
gibi Türkçe mezra adları Amid Sancağı’nın kırsal alanında da hâkim dilin Türkçe
olduğunu göstermektedir. Ancak bu Türkçe yer adlarından çok azı günümüzde
bilinmektedir. Adı geçen tahrir defterlerindeki Türkçe köy adlarının yoğunluğu ile
bu köylerde yaşayan kişilerin taşıdıkları Yağmur, Çalapverdi, Tanrıverdi,
Durmuş, Dursun, Satılmış, Korkmaz, Eslemez… gibi Türkçe kişi adlarının
yöredeki yaygınlığı da desteklemektedir. Bunların yanında XVI. yüzyılın
başlarında Amid Sancağı’nda Kürtçe yer ve kişi adlarının olmaması da dikkat
çeken bir başka husustur. Amid Sancağı bilindiği üzere Anadolu’da Türkleşen ilk
coğrafyalardandır. XVI. yüzyılda tutulan tahrir defterleri bu durumu
doğrulamaktadır. Bu bildiri ile arşiv rafları arasında kalmış Türkçe yer adlarının
bir kısmı gün yüzüne çıkarılarak bilim aleminin istifadesine sunulmuş olacaktır.
Bunun yanında Türklerin coğrafyayı adlandırırken uymuş olduğu esaslar ile o
günün imlası hakkında da bilgi sahibi olunacaktır. Böylece konu ile ilgili olarak
halka arşiv belgelerine dayanan bilgiler verilirken, dil bilimciler ve başka
disiplinlerdeki uzmanlara, konu ile ilgili olarak, ham veriler sunulmuş olacaktır.
Anahtar kelimeler: Amid (Diyarbakır) Sancağı, Türkçe yer adları
Abstract
Cadastral record books are one of the leading archival documents for Turkish
populating history, person and place names. In this study, ıt was used some
detailed cadastral records books numbered 64, 200 and 151 belonging to
Diarbekr Province which were carried out respectively in 1518, 1526, 1540 and
1564. This study comprises the administrative regions of Amid Sanjak in 16th
Century. In this study, it was emphasized the Turkic hamlets which are available
in the cadastral records books dated 1540, 1564 (although they are not available
in the book 64 carried out in 1518) in Presidential Ottoman Archive in Istanbul.
According to our determination; Turkic hamlet names such as Gök Viran, Karaca
Viran, Kuyucak, Bayındır Pınarı, Kamışlu, Kargucak, Arpa Depesi, Ayranı Kara,
Bıyıklu, Kara Han, Ekizce, Ahurluca, Dama Girmez, Arslan Kayası (also known
as Sırtlan Kayası), Karamanlu, Yaramış, Kutludoğmuş Viranı, Sekiz Ağaç, Ballu
Ağaç, Söğütlü, Arslan Deresi show that Turkish was the dominant language in the
rural areas of Amid Sanjak. But very few of these Turkic place names are known
today. Numbers of Turkish village names and person names such as Yağmur,
Çalapverdi, Tanrıverdi, Durmuş, Dursun, Satılmış, Korkmaz, Eslemez in the
aforementioned cadastral record books support that Turkish was the dominant
language of that region. Beside these, the absence of Kurdish place and person
names in the Amid Sanjak at the beginning of the century is another remarkable
case. As it is known, Amid Sanjak was one of the first regions that became
Turkified in Anatolia. Cadastral record books carried out in the 16th Century also
confirm this Turkification. Thanks to this study, some of Turkic place names in
cadastral record books left on archive shelves were found and made available for
scientists. Besides, information was also given about the principles that Turkish
people followed when naming the geography and the spelling of that century.
Keywords: Amid (Diarbekr) Sanjak, Turkic place names
located within the West Azerbaijan Province, one of the administrative divisions of the Islamic
Republic of Iran, and consists of various Turkish tribes, the majority of which are Bayat and
Pürnak. The city of Makû is 22 km from the eastern border of the Republic of Turkey, on the
highway that leaves Turkey’s Gürbulak border gate and goes to Tabriz. In this study, the tahrir
book registered in the Presidency State Archives Ottoman Archives Department No. 895 was
used as a source. The notebook consists of 41 pages, three of which are blank. This notebook
was written in a writing called siyakat, which was used by the Ottoman Empire in finance
and based on the principle of ignoring the dots in the letters most of the time. On the first
page of the notebook, Sultan Ahmet III has a monogram. As such, it may be difficult to read
the names in the notebook accurately. The villages in the part of the Makû Subdistrict of the
detailed cadastral register of Revan Province, which was kept in Hijri 1139 and A.D. 1727,
and the names of the people residing in these villages were determined. According to this, in
1727, there were 87 villages and two plateaus, including Makû Kalâsı, connected to the Makû
Subdistrict. Of these settlements, 57 were inhabited and 30 were uninhabited. It is determined
that the population in the inhabited villages was not crowded. According to the data in the
tahrir book, it is understood that 943 taxpayers live in these 57 residential areas. In this case,
in our study, 87 settlements, 2 plateaus and 943 people in the Makû Subdistrict in 1727 were
evaluated together with their father’s names. Thus, the settlements of Maku at the beginning of
the 18th century and the names of the men living there were identified from the archive records
and brought to light. Most of the village names of the Makû Subdistrict, it is seen that it consists
of Turkish or Turkicized words such as Yardatlu, Yumrutaş, Uzun Burial, Ak Yaylak, Kızıl
Dağlı, Kara Sur, Dikme, Geçüd (Gate-Pass), Kara Kışlak, Tuğlu Aıl Barracks, Develi, Kuşçu-ı
Büyük, Burnak (Purnak), Kargılı, Happy Devir, Öküz Batur, Söğütlü, Göllüce, Kara Sürü, Ak
Bulak, Acı Göl, Çiğitli, Karabağ, Yola Geldi, Kıtra Basan, İnce and Kara Viran. In addition to
these, it is observed that there are place names inspired by personal names such as Sefer Kulu,
Murad Verdi, Hacı Ustan, Rüstem, İbrahim, Abbas, Muhib Ağa, Şahin Ağa Kışlağı. A similar
situation is observed in the names of people in the subdistrict. Şah Verdi, Hak Verdi, Huda
Verdi, Allah Verdi, Allah Kulu, Kadim Kulu, Ocak Kulu, Hızır Kulu, Halife Kulu, Yar Kulu,
Tanrı Kulu, Tanrı Verdi, Uğur, Uğurlu, Avşar, Bayat, Adı Güzel, Arslan, Atlu Han, El Verdi,
Kutlu, Devlet Geldi, Budak, Sevindik, Aydoğmuş are a few of them. In this study, all the names
of other people in the tahrir book are included. The values of historical place and person names,
which were determined by examining the detailed cadastral register of Makû Subdistrict No.
895, were presented to the benefit of scientific circles working in different disciplines such as
history, philology, folklore, onomastic and sectarian history. Thus, besides the place names in
the Makû District, in 1727, the opportunity to have information about the most preferred names
was provided.
Keywords: Makû Subdistrict, Revan, Turkish personal names (onomastic), Turkish place
names (toponymy
Makû Osmanlı Devleti döneminde Revan Eyaleti’ne bağlı bir nahiyeydi. Günümüzde ise
İran İslam Cumhuriyeti’nin idari bölümlerinden Batı Azerbaycan Eyaleti dahilinde yer alıp
halkının çoğunluğu Bayat ve Pörnek olmak üzere çeşitli Türk aşiretlerinden müteşekkildir.
Makû şehri Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin doğu sınırından 22 km uzaklıktadır, Türkiye’nin
Gürbulak sınır kapısından çıkıp Tebriz’e giden karayolu üzerindedir. Bu çalışmada kaynak
olarak Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığında 895 Numarada
kayıtlı tapu-tahrir defteri kullanılmıştır. Defter üçü boş olmak üzere 41 sayfadan oluşmaktadır.
Bu defter Osmanlı Devleti’nin maliyede kullandığı ve çoğu zaman harflerdeki noktaların göz
ardı edilmesi esasına dayalı siyakat tabir edilen yazı ile kaleme alınmıştır. Defterin ilk sayfasında
Sultan III. Ahmet’in tuğrası bulunmaktadır. Bu itibarla defterdeki adları isabetli okumakta
güçlükler çekilebilir. Revan Eyaleti’nin Hicrî 1139, Milâdî 1727 yılında tutulan mufassal tahrir
defterinin Makû Nahiyesine ait kısmında yer alan köyler ile bu köylerde meskûn olan kişi
adlarının tespiti yapılmıştır. Buna göre 1727 yılında Makû Nahiyesine bağlı, Makû Kal‘ası
dahil, 87 köy ve iki yayla bulunuyordu. Bu yerleşim yerlerinden 57’si meskûn, 30’u ise ıssızdı.
Meskûn olan köylerde de nüfusun kalabalık olmadığı tespit edilmektedir. Tahrir defterindeki
veriler bu 55 meskûn mahalde 943 vergi mükellefinin yaşadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda
çalışmamızda 1727’de Makû Nahiyesindeki 87 yerleşim yeri, 2 yayla ve 943 kişi baba adlarıyla
beraber değerlendirilmiştir. Böylece Makû Nahiyesinin XVIII. yüzyılın başlarındaki yerleşim
yerleri ve buralarda yaşayan erkeklerin taşıdıkları adlar arşiv kayıtlarından tespit edilerek gün
yüzüne çıkarılmıştır. Makû Nahiyesine bağlı köy adlarının büyük bir çoğunluğu; Yardatlu,
Yumrutaş, Uzun Gömü, Ak Yaylak, Kızıl Dağlı, Karasüd, Dikme, Geçüd (Geçit), Kara Kışlak,
Toklu Ağıl Kışlağı, Develi, Kuşçu-ı Büyük, Burnak (Pürnâk), Kargılı, Kutlu Düz, Öküz Yatur,
Söğütlü, Göllüce, Kara Sürü, Ak Bulak, Acı Göl, Çiğitli, Karabağ, Yola Geldi, Kıtra? Basan,
İnce ve Kara Viran gibi Türkçe veya Türkçeleşmiş kelimelerden oluştuğu görülmektedir.
Bunların yanında Sefer Kulu, Hacı Ustan, Rüstem, Dostum, İbrahim, Abbas, Muhib Ağa, Şahin
Ağa Kışlağı gibi kişi adlarından mülhem yer adları olduğu müşahede edilmektedir. Benzeri
bir durum nahiyedeki kişi adlarında da gözlemlenmektedir. Şah Verdi, Hak Verdi, Huda
Verdi, Allah Verdi, Allah Kulu, Kadim Kulu, Ocak Kulu, Hızır Kulu, Halife Kulu, Yar Kulu,
Tanrı Kulu, Tanrı Verdi, Uğur, Uğurlu, Avşar, Bayat, Adı Güzel, Arslan, Atlu Han, El Verdi,
13 Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi, Diyarbakır-Türkiye, msaliherpolat@
hotmail.com
122
Kutlu, Devlet Geldi, Budak, Sevindik, Aydoğmuş gibi kişi adları bunlardan bir kaçıdır. Bu
çalışmada tahrir defterindeki diğer kişi adlarının tamamına yer verilmiştir.895 Numaralı Makû
Nahiyesinin mufassal tahrir defterinin incelenmesi ile tespiti yapılan tarihî yer ve kişi adlarının
taşıdığı değeri tarih, filoloji, halk bilimi, ad bilimi, mezhepler tarihi gibi farklı disiplinlerde
çalışan bilim çevrelerinin istifadesine sunulmuştur. Böylece 1727’de Makû Nahiyesindeki yer
adlarının yanında en çok tercih edilen kişi adları hakkında bilgi sahibi olma imkânı sağlanmıştır.
Anahtar kelimeler: Makû Nahiyesi, Revan, Türkçe kişi adları (onomastik), Türkçe yer
adları (toponimi)
TOPONİMLER (YER ADLARI) HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME
AN EVOLUTION ABOUT ADJECTIVE GROUPS OF TOPONYMS (THE PLACE NAMES) IN
DIYARBEKIR PROVINCE IN THE XVIth CENTURY
Mehmet Salih Erpolat
Diyarbekir, 1515 yılında Osmanlı hâkimiyetine geçtikten sonra beylerbeyilik itibar edilerek
teşkilatlandırıldı. Vilayet, fethi müteakip tahrir edildi. Diyarbekir Vilayetininin ilk tahrir işlemi 1518’de tamamlandı.
Daha sonra ihtiyaca binaen 1526, 1540 ve 1564-1568 yıllarında bu tahrir işlemleri tekrarlandı.
Burada değerlendireceğimiz toponimler XVI. yüzyılda tutulmuş olan tahrir defterlerinden tespit edilmiştir.
Bu itibarla tarihî bir niteliğe sahiptirler olan toponimler olup o dönemin yer adlarındaki ruhu yansıtmanın yanında
Osmanlı döneminde yer adı verme usulleri hakkında ipucu verme niteliğine sahiptirler.
Bu bildiride ele alacağımız toponimler Amid (Diyarbakır), Mardin, Ruha (Şanlıurfa), Berriyecik, Siverek,
Ergani, Harput (Elazığ), Arabgir, Kiğı, Çapakçur (Bingöl) ve Hasankeyf sancakları sınırları dâhilindeki sıfat grubu
mahalle, köy ve mezralara aittir.
XVI. yüzyıldaki yer adlarını tespit etmenin bazı zorlukları vardır. Bunların başında bu defterlerin
yazımında kullanılan siyakat tabir olunan ve çoğu zaman Arap alfabesindeki noktalı harflerin noktalarının gözardı
edilerek yazılmasıdır. Bu durum kelimenin sağlıklı okunmasını çoğu zaman zorlaştırmaktadır hatta bazen
yanıltmaya yol açabilmektedir. İkinci bir zorluk ise bu toponimlerin çoğunun varlığının günümüze ulaşmamış
olmasıdır. Osmanlı döneminin yer adlarını doğru tespit etmenin bir başka zorluğu da aynı adın farklı tarihlerde
tutulan tahrir defterlerinde değişik yazılmasıdır. Bu durumda hangi ad daha doğrudur hususu meselesi ortaya
çıkmaktadır.
Tespitlerimize göre XVI. Yüzyılda Diyarbekir Vilayeti’ndeki sancaklara bağlı sıfat grubu bazı toponimler
şunlardır: Cankurtaran, Köprüyapan, Danakıran, Kuşdoğan, Baldıraçan, Atürküten, Atgüden, Kumsavuran, İlbasdı,
Yolgeçen, Babakıran, Tabakkıran, Keçikıran, Kervankıran, Kurdkıran, Kızılaçan, Hızıruçan, Kızuçan, Horusötmez,
İngeç, Subatan, Konakgörmez, Güngörmez, Söylemez Baba, Subatan, Koçakmaz, Yağyemez, Abdalgörmez,
Damagirmez, Öküzyaran, Eşekdüşen, Yolaşan, Taşkesen, Hamirkesen (Hamurkesen)...
Dikkat edilirse bu toponimlerin tamamı Türçedir. Daha da önemlisi bu toponimlerin yer aldığı coğrafyada
Türk hâkimiyeti kesintisiz sürmüş olmasına rağmen bu özellikteki toponimlerden günümüzde mevcut olanların
sayısı bir elin parmaklarını geçmemektedir.
Bu bildiride sıfat grubu toponimler bağlı olduğu sancaklar belirtilerek liste hâlinde verilecek. Bunların
hangi tarihten itibaren tahrir defterlerinde yer almaya başladığı belirtilecektir. Bunun yanında bunlardan hangilerinin
günümüze ulaştığına vurgu yapılacaktır.
Bu toponimlerin çoğunun günümüze ulaşmamasının tarihî ve demografik sebepleri üzerinde durulacaktır.
Bu bildiride XVI. yüzyılda Diyarbekir Vilayeti’ndeki sıfat grubu toponimler üzerinden tahrir defterlerinin
toponimler için önemli bir kaynak olduğu, bu defterlerin kayıp toponimlerin tespiti için kullanılabileceği
görülmektedir.
Tahrir defterlerinden tespit edilen yer ve kişi adları üzerinden hareket ederek konu ile ilgili olarak geleceğe
yönelik daha sağlıklı politikalar belirlemek mümkündür. Bu itibarla tehrir defterlerindeki yer ve kişi adlarının bir an
önce tamamının tespit edilerek bilimsel değerlendirmeye alınması önemli politik, kültürel ve tarihî ihtiyaçtır.
Bu bildiride alan olarak günümüzde Türkiye’nin Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt, Bingöl,
Tunceli, Elazığ ve kısmen Malatya illerini; Irak Cumhuriyeti’nin Musul ve Sicar ile Suriye’nin Rakka
bölgelerindeki XVI. yüzyıla dair yer adlarını ihtiva etmektedir. Bu kadar geniş sahada XVI. yüzyılda mevcut olan
Türkçe sıfat grubu toponimler ortaya çıkarılacaktır. Böylece Türkçe toponimlerin XVI. yüzyılda yayılmış olduğu
alanlardan bir kısmı kayıt altına alınmış olacaktır.
Anahtar kelimeler: Diyarbekir Beylerbeyliği, Türkçe toponimler (Türkçe yeradları), Tahrir Defteri
Diyarbekir was organized as a governorate after the starting of Ottoman rule in 1515. Following the
conquest, a census was conducted in the province. The first census was completed in 1518. Then, these censuses
were repeated in 1526, 1540 and 1564-1568, depending on the need.
The toponyms we will evaluate were determined from the cadastral registers of 16th century. In this respect,
it has a historic asset. These toponyms not only reflect the spirit of the place names of that term but give some clues
about the methods of giving place names in the Ottoman period.
The toponyms we will discuss in this paper contain the adjective group neighborhoods, hamlets and
villages within the borders of Amid (Diyarbakır), Mardin, Ruha (Şanlıurfa) Berriyecik, Siverek, Ergani, Harput
(Elazığ), Arapgir, Kiği, Çapakçur (Bingöl) and Hasankeyf.
There are some difficulties of identifying the place names in the 16th century. The first difficulty is that the
dotted letters in Arabic alphabet, named siyakat, are written by ignoring the dots. This often makes it difficult to
read the Word correctly and could sometimes lead to misunderstanding. The second difficulty is that many of these
toponyms have not survived to the present day. For this reason, it is very difficult to show them completely on
today’s maps. The last difficulty of determine of place names in the Ottoman period is that the same name was
written differently in the cadastral record books recorded in different dates. Then, the question of which name is
more correct arises.
According to our findings, some of the adjective group toponyms related to the sanjacks in Diyarbakir in
the 16th century are as follows: Cankurtaran, Köprüyapan, Danakıran, Kuşdoğan, Baldıraçan, Atürküten, Atgüden,
Kumsavuran, Yolgeçen, Babakıran, Tabakkıran, Keçikıran, Kervankıran, Kurdkıran, Kızılaçan, Hızıruçan, Kızuçan,
Horusötmez, Subatan, Konakgörmez, Güngörmez, Söylemez Baba, Koçakmaz, Yağyemez, Abdalgörmez,
Damagirmez, Öküzyaran, Eşekdüşen, Yolaşan, Taşkesen, Hamirkesen (Hamurkesen)... If it is closed attention, it
will be understood that all of these toponyms are Turkish. More importantly, although Turkish authority continued
uninterrupted in the region where these toponyms are located, the number of toponyms with this feature existing
today can count on the fingers of one hand.
In this paper, adjective group toponyms will be given in a list. The sanjacks will be indicated. It will be
stated from which date these began to be included in the cadastral books. It will be emphasized that, which of these
names have survived to the present time.
In this paper, it can be seen that cadastral books are very important sources for toponyms of Diyarbekir in
the 16th and can be used to determine lost toponyms. It is possible to implement more accurate future policies on the
subject by acting on the place and person names determined from cadastral record books. In this respect, it is
political, cultural and historic necessity that all the names of that places and persons in the cadastral books are
obliged to be identified and evaluated scientifically within the shortest time.
This paper includes the cities of the Republic of Türkiye as folloes: Diyarbakir, Şanliurfa, Mardin, Batman,
Siirt, Bingöl, Tunceli Elazig, partially Malatya and contains the place names of Mosul, Sinjar regions of Iraq
Republic and finally Raqqa region of Syria in the 16th century. Thereby some of the regions where the Turkish
toponyms spread in the 16th century will be recorded.
Keywords: Diyarbekir Governorate, Turkish toponyms, (Turkish Place Names), Census Books
teşkilatlandırıldı. Vilayet, fethi müteakip tahrir edildi. Diyarbekir Vilayetininin ilk tahrir işlemi 1518’de tamamlandı.
Daha sonra ihtiyaca binaen 1526, 1540 ve 1564-1568 yıllarında bu tahrir işlemleri tekrarlandı.
Burada değerlendireceğimiz toponimler XVI. yüzyılda tutulmuş olan tahrir defterlerinden tespit edilmiştir.
Bu itibarla tarihî bir niteliğe sahiptirler olan toponimler olup o dönemin yer adlarındaki ruhu yansıtmanın yanında
Osmanlı döneminde yer adı verme usulleri hakkında ipucu verme niteliğine sahiptirler.
Bu bildiride ele alacağımız toponimler Amid (Diyarbakır), Mardin, Ruha (Şanlıurfa), Berriyecik, Siverek,
Ergani, Harput (Elazığ), Arabgir, Kiğı, Çapakçur (Bingöl) ve Hasankeyf sancakları sınırları dâhilindeki sıfat grubu
mahalle, köy ve mezralara aittir.
XVI. yüzyıldaki yer adlarını tespit etmenin bazı zorlukları vardır. Bunların başında bu defterlerin
yazımında kullanılan siyakat tabir olunan ve çoğu zaman Arap alfabesindeki noktalı harflerin noktalarının gözardı
edilerek yazılmasıdır. Bu durum kelimenin sağlıklı okunmasını çoğu zaman zorlaştırmaktadır hatta bazen
yanıltmaya yol açabilmektedir. İkinci bir zorluk ise bu toponimlerin çoğunun varlığının günümüze ulaşmamış
olmasıdır. Osmanlı döneminin yer adlarını doğru tespit etmenin bir başka zorluğu da aynı adın farklı tarihlerde
tutulan tahrir defterlerinde değişik yazılmasıdır. Bu durumda hangi ad daha doğrudur hususu meselesi ortaya
çıkmaktadır.
Tespitlerimize göre XVI. Yüzyılda Diyarbekir Vilayeti’ndeki sancaklara bağlı sıfat grubu bazı toponimler
şunlardır: Cankurtaran, Köprüyapan, Danakıran, Kuşdoğan, Baldıraçan, Atürküten, Atgüden, Kumsavuran, İlbasdı,
Yolgeçen, Babakıran, Tabakkıran, Keçikıran, Kervankıran, Kurdkıran, Kızılaçan, Hızıruçan, Kızuçan, Horusötmez,
İngeç, Subatan, Konakgörmez, Güngörmez, Söylemez Baba, Subatan, Koçakmaz, Yağyemez, Abdalgörmez,
Damagirmez, Öküzyaran, Eşekdüşen, Yolaşan, Taşkesen, Hamirkesen (Hamurkesen)...
Dikkat edilirse bu toponimlerin tamamı Türçedir. Daha da önemlisi bu toponimlerin yer aldığı coğrafyada
Türk hâkimiyeti kesintisiz sürmüş olmasına rağmen bu özellikteki toponimlerden günümüzde mevcut olanların
sayısı bir elin parmaklarını geçmemektedir.
Bu bildiride sıfat grubu toponimler bağlı olduğu sancaklar belirtilerek liste hâlinde verilecek. Bunların
hangi tarihten itibaren tahrir defterlerinde yer almaya başladığı belirtilecektir. Bunun yanında bunlardan hangilerinin
günümüze ulaştığına vurgu yapılacaktır.
Bu toponimlerin çoğunun günümüze ulaşmamasının tarihî ve demografik sebepleri üzerinde durulacaktır.
Bu bildiride XVI. yüzyılda Diyarbekir Vilayeti’ndeki sıfat grubu toponimler üzerinden tahrir defterlerinin
toponimler için önemli bir kaynak olduğu, bu defterlerin kayıp toponimlerin tespiti için kullanılabileceği
görülmektedir.
Tahrir defterlerinden tespit edilen yer ve kişi adları üzerinden hareket ederek konu ile ilgili olarak geleceğe
yönelik daha sağlıklı politikalar belirlemek mümkündür. Bu itibarla tehrir defterlerindeki yer ve kişi adlarının bir an
önce tamamının tespit edilerek bilimsel değerlendirmeye alınması önemli politik, kültürel ve tarihî ihtiyaçtır.
Bu bildiride alan olarak günümüzde Türkiye’nin Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt, Bingöl,
Tunceli, Elazığ ve kısmen Malatya illerini; Irak Cumhuriyeti’nin Musul ve Sicar ile Suriye’nin Rakka
bölgelerindeki XVI. yüzyıla dair yer adlarını ihtiva etmektedir. Bu kadar geniş sahada XVI. yüzyılda mevcut olan
Türkçe sıfat grubu toponimler ortaya çıkarılacaktır. Böylece Türkçe toponimlerin XVI. yüzyılda yayılmış olduğu
alanlardan bir kısmı kayıt altına alınmış olacaktır.
Anahtar kelimeler: Diyarbekir Beylerbeyliği, Türkçe toponimler (Türkçe yeradları), Tahrir Defteri
Diyarbekir was organized as a governorate after the starting of Ottoman rule in 1515. Following the
conquest, a census was conducted in the province. The first census was completed in 1518. Then, these censuses
were repeated in 1526, 1540 and 1564-1568, depending on the need.
The toponyms we will evaluate were determined from the cadastral registers of 16th century. In this respect,
it has a historic asset. These toponyms not only reflect the spirit of the place names of that term but give some clues
about the methods of giving place names in the Ottoman period.
The toponyms we will discuss in this paper contain the adjective group neighborhoods, hamlets and
villages within the borders of Amid (Diyarbakır), Mardin, Ruha (Şanlıurfa) Berriyecik, Siverek, Ergani, Harput
(Elazığ), Arapgir, Kiği, Çapakçur (Bingöl) and Hasankeyf.
There are some difficulties of identifying the place names in the 16th century. The first difficulty is that the
dotted letters in Arabic alphabet, named siyakat, are written by ignoring the dots. This often makes it difficult to
read the Word correctly and could sometimes lead to misunderstanding. The second difficulty is that many of these
toponyms have not survived to the present day. For this reason, it is very difficult to show them completely on
today’s maps. The last difficulty of determine of place names in the Ottoman period is that the same name was
written differently in the cadastral record books recorded in different dates. Then, the question of which name is
more correct arises.
According to our findings, some of the adjective group toponyms related to the sanjacks in Diyarbakir in
the 16th century are as follows: Cankurtaran, Köprüyapan, Danakıran, Kuşdoğan, Baldıraçan, Atürküten, Atgüden,
Kumsavuran, Yolgeçen, Babakıran, Tabakkıran, Keçikıran, Kervankıran, Kurdkıran, Kızılaçan, Hızıruçan, Kızuçan,
Horusötmez, Subatan, Konakgörmez, Güngörmez, Söylemez Baba, Koçakmaz, Yağyemez, Abdalgörmez,
Damagirmez, Öküzyaran, Eşekdüşen, Yolaşan, Taşkesen, Hamirkesen (Hamurkesen)... If it is closed attention, it
will be understood that all of these toponyms are Turkish. More importantly, although Turkish authority continued
uninterrupted in the region where these toponyms are located, the number of toponyms with this feature existing
today can count on the fingers of one hand.
In this paper, adjective group toponyms will be given in a list. The sanjacks will be indicated. It will be
stated from which date these began to be included in the cadastral books. It will be emphasized that, which of these
names have survived to the present time.
In this paper, it can be seen that cadastral books are very important sources for toponyms of Diyarbekir in
the 16th and can be used to determine lost toponyms. It is possible to implement more accurate future policies on the
subject by acting on the place and person names determined from cadastral record books. In this respect, it is
political, cultural and historic necessity that all the names of that places and persons in the cadastral books are
obliged to be identified and evaluated scientifically within the shortest time.
This paper includes the cities of the Republic of Türkiye as folloes: Diyarbakir, Şanliurfa, Mardin, Batman,
Siirt, Bingöl, Tunceli Elazig, partially Malatya and contains the place names of Mosul, Sinjar regions of Iraq
Republic and finally Raqqa region of Syria in the 16th century. Thereby some of the regions where the Turkish
toponyms spread in the 16th century will be recorded.
Keywords: Diyarbekir Governorate, Turkish toponyms, (Turkish Place Names), Census Books