Academia.eduAcademia.edu

GELENEKSEL MİMARİ VE ESTETİK

2019, 3.Uluslararası Sanat ve Estetik Sempozyumu

GELENEKSEL MİMARİ VE ESTETİK Prof.Dr. Selma ÇELİKYAY Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öz Mimarlığa sanatsal boyut katan, mimari ürünün estetik özelliğidir. Ekonomik, teknolojik, iklimsel, etik, vs. birçok açıdan değerlendirilebilen mimari ürünün öz değerine erişmek için estetik açıdan da bakılmalıdır. Anadolu’nun her yöresinde farklı şekilde biçimlenen geleneksel mimari, mekânsal gereksinimleri en iyi şekilde karşılayan çözümleri barındırmanın yanı sıra, yapı ustalarının ellerinde hayat bulan sanat eserleri olarak estetik özellik taşımaktadır. Geleneksel formları biçimlendiren yerel iklimsel ve kültürel değerler, bugün benimsenen sürdürülebilir mimari kavramına da temel oluşturmaktadır. Sürdürülebilir ve ekolojik mimarlığın referans aldığı geleneksel mimarideki çözümler ve özgün detaylar, Anadolu mimarlığında somutlaşan kültürel kimliğin estetik boyutunu belgelemektedir. Geleneksel mimari örneklerinin oluşturduğu tarihi kent dokuları koruma ve yaşatma hedefi çerçevesinde iyileştirildiğinde kent estetiğine de katkıda bulunmaktadır. Bu bildiride, geleneksel mimarideki estetik özellikler, ölçek ve oran, renk, doku, ritim, uyum, denge gibi mimari formu oluşturan tasarım öge ve ilkeleri ile birlikte özgünlük boyutu ile de irdelenerek örnekler üzerinden sunulmaktadır. Anahtar Sözcükler: Geleneksel mimari, Estetik, Sivil mimari. TRADITIONAL ARCHITECTURE AND AESTHETIC Abstract It is the aesthetic characteristic of the architectural product that adds artistic dimension to architecture. Economic, technological, climatic, ethical, etc. In order to achieve the eigenvalue of the architectural product which can be evaluated in many respects, it should be looked at aesthetically. Traditional architecture, which is shaped differently in every region of Anatolia, has the aesthetical features as art works that live in the hands of the building masters, in addition to hosting solutions that best meet the spatial requirements. The local climatic and cultural values that shape traditional forms are the basis for the concept of sustainable architecture adopted today. The solutions and original details of traditional architecture, which are taken as reference by sustainable and ecological architecture, document the aesthetic dimension of cultural identity embodied in Anatolian architecture. It also contributes to urban aesthetics when it is improved within the framework of the aim of preserving and renovating the historical urban tissues formed by traditional architectural examples. In this paper, aesthetic features in traditional architecture, like that measurement, scale, ratio, color, texture, rhythm, harmony, balance, design elements and principles that form the 742 architectural form as well as the originality of the dimension will be examined through examples will be examined. Key Words: Traditional architecture, aesthetic, civil architecture. Estetik Kavramı «Estetik » sözcüğü Grekçe «aisthesis» ya da «aisthanesthai» sözünden gelir. «Aisthesis» sözcüğü, duyum, duyulur algı anlamına geldiği gibi, «aisthanesthai» sözcüğü de, duyu ile algılamak anlamına gelir (Tunalı, 1998). Baumgarten’e göre estetik, duyulur algının, açık ve seçik olmayan duyusal bilginin bilimi olarak tanımlanmaktadır (Tunalı, 1998). Baumgarten “estetik” kelimesini özellikle sanatta “güzelin duyular yoluyla algılanması” anlamında kullanmıştır (Taşdelen ve Yazıcı, 2016). Alman Theodor Lipps’e göre «estetik» güzel ile ilgili bir bilim olarak ifade edilmiştir (Susmuş, 1999). İnsanlık tarihi içerisindeki yeri oldukça eski olan “güzel” kavramı, estetiğin en temel kavramı olmuştur (Taşdelen ve Yazıcı, 2016). Bizde güzellik duygusu uyandıran bir obje güzeldir denilebilir (Susmuş, 1999). O halde estetik bir objenin güzellik etkisi yaratabilmesi için gerekli olan bileşenler ve ilkeler nelerdir? Bunun yanıtı; sanatın her alanında geçerli olan ve tasarım sürecinde kullanılan ögelerin ve ilkelerin «göze en hoş gelen birleşimi» yaratmak üzere kullanılmasıdır. Sanatın her alanındaki tasarım bileşenlerini tasarımda kullanılan ögeler ve bunların belli ilkeler çerçevesinde bir araya getirilişi oluşturmaktadır. Tasarım ögeleri; nokta, çizgi, biçim-form, ölçü-oran, yön, renk, değer, doku ögeleridir. Tasarım ilkeleri; Egemenlik, Ritim/Tekrar, Harmoni/Uyum, Kontrast/Zıtlık, Denge/Simetri ve Asimetri, Birlik, Koram/Diziliş ilkeleridir. Her tür sanat yapıtında ve tasarımda bu öge ve ilkelerden bazıları tasarımın amacına uygun olarak kullanılmaktadır. Tasarım ögelerinin tasarım ilkeleri çerçevesinde bir araya getirilişi mimarlıkta da estetiğin dışsal özelliğini oluşturmaktadır (Becerik, 2001). Estetiğe ilişkin değerlendirmeler toplumdan topluma, kişiden kişiye değişmekle birlikte, her kültür için ortak bir değerlendirme düşüncesinden söz edilebilir. Mimari ve Estetik Mimarlık kelimesinin birçok anlamı olabilir. Mimarlık hem bir sanat hem de bilim, bir süreç ve bir sonuç olabilir ve hem bir fikir hem de gerçek olabilir (Thoughtco, 2019). “Mimarlık, bilim ile beşeri bilimleri birleştiren bir sanattır” (Holl, 2012). Mimarlık, yapı tasarlama işidir. Tasarım; planlama, biçimlendirme, kurma işini içeren bir yaratma sürecidir. Ekonomik, teknolojik, iklimsel, etik, vs. birçok açıdan değerlendirilebilen mimari ürünün öz değerine erişmek için estetik açıdan da bakılmalıdır (Akın, 1995). İnsan mimari çevre ile duyuları ve zihni aracılığıyla ilişki kurmaktadır. Mimari çevre ile insan arasındaki bu ilişki sürecinin pozitif yönde olması insanın algılamasına ve tasarımın algılanan yüzüne bağlıdır. İnsan ve çevre ilişkisinde aracı durumunda olan biçim, mimari mekân organizasyonunda en etkin özelliktir. İnsan, biçim aracılığıyla algıladığı, kavradığı ve 743 yorumladığı yapılı çevre ile ilişki kurarken, mimari ögelerin görsel niteliği aracılığıyla da estetik duyuma ulaşmakta veya ulaşamamaktadır. Mimarlığı “sanat için sanat” ilkesi çerçevesinde değerlendirilebilen diğer sanat dallarından ayıran özellik, mimari ürünün bir işlevinin olmasıdır. Mimarlığa sanatsal boyut katan, mimari ürünün estetik özelliğidir. İşlevsel olan ile birlikte yaratıcı ve estetik olanı var edebilmek mimari tasarımın/mimari ürünün özgünlük değerini oluşturmaktadır. Yaratıcılık, estetik, tasarım ve özgünlük, sanat tanımları içerisinde ortak yer alan terimlerdir (Alp, 2009). Bir sanat olarak mimarlık, biçim ve mekânı tek bir özde birleştirirken sadece işlevsel amaca hizmet etmeyip bir anlam da taşımaktadır. Mimarlık sanatı varlığımızı sadece görünür hale getirmeyip, aynı zamanda anlamlı kılmaktadır (Ching, 2007). Geleneksel Mimaride Estetik Boyut Geleneksel mimari; her yörenin gelenek, görenek, yaşam biçimi ve kültürüne göre şekillenen mimari üsluptur. Anadolu’nun her yöresinde farklı şekilde biçimlenen geleneksel mimari, mekânsal gereksinimleri en iyi şekilde karşılayan çözümleri barındırmanın yanı sıra, yapı ustalarının ellerinde hayat bulan sanat eserleri olarak estetik özellik taşımaktadır. Antik Yunan döneminde ölçü ve oranlarını insandan alan sanat (Susmuş, 1999), geleneksel mimariyi yaratan yapı sanatında da insan ölçeği özelliğini ortaya çıkarmıştır (Resim.1). Ölçek, oranla birlikte mimaride güzelliği yaratan bir tasarım ögesidir. Mimarlıkta, insan bedeninin boyutlarına ve oranlarına dayanan insan ölçeği, iki ya da üç katlı binalardan oluşan geleneksel mimaride de insanın kendisiyle ilişki kurabileceği bir ölçeği yaratmıştır. İnsan Ölçeği Resim. 1: Geleneksel mimaride insan ölçeği Geleneksel mimaride estetik boyut; ölçü, oran, biçim, renk, doku ögelerinin kontrast, ritim, uyum ve birlik ilkeleri çerçevesinde bir araya getirilmesiyle oluşmaktadır. Tasarımda ritim, belli çizgilerin, şekillerin, biçimlerin ya da renklerin düzenli ve armonik bir şekilde kendini tekrar etmesiyle ortaya çıkar (Ching, 2007). Geleneksel mimari örneklerinin cephelerinde belli aralıklarla dizilen dikdörtgen formlu ve genellikle ½ oranındaki, bazen de altın orandaki pencereler, tasarımda ritim ilkesinin en güzel örneğini oluşturmaktadır (Resim.2). 744 Ritim Resim.2: Geleneksel mimaride ritim Cephelerdeki temel geometrik formlar dikdörtgen ve karedir. Safranbolu ve Göynük örneklerinde olduğu gibi, kare ve dikdörtgen formlar ile yaratılan uyumu geleneksel mimari örneklerinin cephelerinde görmek mümkündür (Resim 3). 745 Biçim ve Geometr i Resim.3 Geleneksel mimaride biçim ve geometri (Çelikyay, 2008). Gerek cumba ve kapalı çıkmaların cephe içerisindeki oranı, gerekse dikgörtgen biçimli pencerelerin yüzeyinde kare formlu bölmeler oluşturulmasının yarattığı estetik insanda hayranlık uyandırmaktadır. Mudurnu’daki Armutçular Konağı’nın haçvari plan şeması, çatı formuna ve yapıdaki hacimsel harekete de yansımıştır (Resim.3). Bazı yapılarda, kare ve dikdörtgen dışında, cumba ya da çıkmaların pencerelerindeki kemerlere şekil veren eğrisel formlar da bulunmaktadır. Ayrıca, bu cumbaların ya da balkonların çatı saçakları üçgen formlar ile tamamlanmaktadır (Resim.3). Doku ve Malzeme Uyumu Resim 4. Geleneksel mimaride doku ve malzeme uyumu Geleneksel mimariye estetik boyut kazandıran geometrideki uyumun yanı sıra, doku ve malzeme uyumu Anadolu’daki geleneksel mimarinin öne çıkan özelliklerinden biridir. (Resim.4), Taş, tuğla, kerpiç ve ahşabın doku ve renk uyumunun yanı sıra beyaz badanalı evlerdeki renk kontrastı da ayrı bir güzellik oluşturmaktadır. 746 Özgün Detaylar Resim.5: Geleneksel mimaride özgün detaylar Geleneksel mimariye estetik boyut kadar bir diğer bileşen mimari cephelerdeki özgün detaylar ve süslemelerin zenginliğidir (Resim.5). Geleneksel mimariyi oluşturan yapı sanatı yerel ustaların eliyle şekillenmiştir. “Önce işlevin, ardında da onunla uyum içinde dışın çözümlenmesi” şeklinde gerçekleşen tasarım ve yapım sürecinde yapılacak olanı, işverenin yaşamı, kültürü, yaşam biçimi, istekleri belirlemiş ve ona toplum adına, gelenek adına, kültür birikimi adına yol gösteren, deneyimiyle sonuna dek yardımcı olan yapı ustaları olmuştur (Bektaş, 2014). Her yörede, iklimsel ve kültürel farklılıklar nedeniyle tamamen taş veya ahşap ya da taş ve ahşabın birlikte kullanılmasıyla oluşan yapılar farklı süslemelerle daha da zenginleşmekte ve özgün hale gelmektedir. Taş işçiliğinin zenginliğini, ahşabın dantel gibi işlenişini Anadolu’nun çeşitli yörelerindeki geleneksel mimari örneklerinde görmek mümkündür (Resim.5). Yaygın bir gelenek olan mimarlık ögelerinin bezenmesi, ögenin biçimi üzerinde yapılan değişikliklerle, malzemenin doku farklılığı ile ve en az olarak boya ile sağlanmaktadır (Günay, 2003). Her yörede farklı bir şekilde ortaya çıkan bezemeleri, geleneksel mimarideki iç mekânlarda ya da dış mekânlarda görmek mümkündür. Geleneksel mimari, insana ve çevreye saygılı, kültürel kimliği yansıtan, özgünlük değeri olan mimaridir. Geleneksel mimari örneklerinin oluşturduğu tarihi kent dokuları koruma ve yaşatma hedefi çerçevesinde iyileştirildiğinde kent estetiğine de katkıda bulunmaktadır (Resim.6). Geleneksel formları biçimlendiren yerel iklimsel ve kültürel değerler, bugün benimsenen sürdürülebilir mimari kavramına da temel oluşturmaktadır. Sürdürülebilir ve ekolojik mimarlığın referans aldığı geleneksel mimarideki çözümler ve özgün detaylar, Anadolu mimarlığında somutlaşan kültürel kimliğin estetik boyutunu oluşturmaktadır. Kent Estetiğ i Resim.6: Safranbolu ve Eskişehir tarihi kent dokusu (Çelikyay, 2009). Geleneksel mimari, bina tasarımında teknik ve işlev boyutlarının yanı sıra, zamana ve çevreye duyarlı estetik yaratımları içermektedir. Her toplum kendi sanatını, sanatçısını ve hatta zanaatçısını kendi çağında, kendi dinamiğinden yaratır. Bu anlamda, geleneksel mimariye biçim veren yapı sanatının dili kendi zaman dilidir ve dönemlerinin işçiliğini, gelenek göreneklerini ve kültürel zenginliğini belgelemektedir. 747 Günümüzde parametrik tasarım gibi, algoritmalara dayalı yeni modelleme yöntemlerinin kullanıldığı mimari tasarımda estetik boyut için hâlâ klasik tasarım ürünü olan geleneksel mimariden öğreneceğimiz şeyler vardır. Kaynakça Akın, E. (1995). Mimarlıkta estetik değerlendirmeye bir yaklaşım. Gazi Üniv. Müh. Mim. Fak. Der. 10/1, 19-57. Alp, K.Ö. (2009). Uygulamalı sanatlar eğitiminde tasarım, yapı, işlev, estetik ve algı sorunu. Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Dergisi. V1/I, 48-59. Becerik, B. (2001). Mimarlıkta estetik olgusu ve değerlendirilmesi sorunu, İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul. Bektaş, C. (2014). Türk Evi. İstanbul: YEM Yayın. Ching, F.D.K. (2007). Mimarlık: Biçim, Mekân ve Düzen. (Çev: Sevgi Lökçe), İstanbul: YEM Yayın. Çelikyay, S. (2009). Kişisel Fotoğraf Arşivi. Günay, R. (2003). Safranbolu Evleri. İstanbul: Yapı Yayın. Holl, S. (2012). "Five Minute Manifesto." AIA Gold Medal Ceremony, Washington, D.C. May 18, 2012. Taşdelen, D., Yazıcı, A. (2016). Estetik ve Sanat Felsefesi. Ed: Ahmet İnam. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi. Tunalı, İ. (1998). Estetik. İstanbul: Remzi Kitabevi. Susmuş, Y. (1999). Kentsel mekânda estetik değerler. İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul. https://www.thoughtco.com/what-is-architecture-178087 Erişim tarihi: 01.07.2019. 748