Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
4 pages
1 file
Pentekost Döneminde Yatsı Duaları Okumaları. © Türk Dünyası Presbiteryen Kilisesi www.presbiteryen.org Rev. İlhan Keskinöz
Adnan Oktar (Harun Yahya) Önsöz: Müslümanların Tevrat'a Bakış Açısıyla İlgili Önemli Açıklama Allah Kuran'da Müslümanların, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)'e ve ondan önce gönderilmiş olan tüm peygamberlere ve bu peygamberlere indirilenlere iman ettiklerini bildirmektedir. Bakara Suresi'nin 4. ayetinde Rabbimiz Müslümanlar için "Onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler..." buyurmaktadır. Kuran'da bildirildiği gibi İncil, Tevrat, Zebur ve Hz. İbrahim'in sayfaları geçmişte yaşamış olan peygamberlere indirilmiş kitaplardır. Bu kitapların bir kısmı yok olmuş, bir kısmı da tahrif olmuş veya değiştirilmiştir. Fakat buna rağmen içlerinde, hak dine ait birçok gerçek ve doğru izah yer almaktadır. Müslümanlar bu kitapları Kuran'a ve sünnete göre değerlendirip, ayetlere ve hadislere uygun olan izahların doğru olduğuna hüsn-ü zan ederler. Dolayısıyla, Kuran'a uygun, sünnete mutabık Tevrat ve İncil izahları Müslümanların istifade edebilecekleri izahlardır. Ancak temel şart, bu izahların Kuran ayetlerine ve hadislere uygun olmasıdır. Allah bu kitapların, gönderildikleri toplumlarda insanlar için yol gösterici olduklarını bildirmiştir. Ayetlerde şöyle buyrulmaktadır: O, sana Kitabı hak ve kendinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi. O, Tevrat'ı ve İncil'i de indirmişti. Bundan (Kur'an'dan) önce (onlar) insanlar için bir hidayet idiler... (Al-i İmran Suresi, 3-4) Bir diğer ayette Tevrat için şu şekilde bildirilmektedir: Gerçek şu ki, Biz Tevrat'ı, içinde bir hidayet ve nur olarak indirdik. Teslim olmuş peygamberler, Yahudilere onunla hükmederlerdi. Bilgin-yöneticiler (Rabbaniyun) ve yüksek bilginler de (Ahbar), Allah'ın kitabını korumakla görevli kılındıklarından ve onun üzerine şahidler olduklarından (onunla hükmederlerdi.)... (Maide Suresi, 44) Okumakta olduğunuz bu kitapta da, Tevrat'ta yer alan izahlardan bozulmuş, dejenere edilmiş kısımlar ele alınmamış, sadece Kuran'a ve Peygamberimiz (sav)'in hadislerine uygun izahlar kullanılmıştır. Ancak yine de Tevrat'taki Allah'ın Zatına yönelik bazı teşbihli (benzetmeli) anlatım şekilleri, Kuran'daki üsluptan farklılık göstermektedir. Yüce Rabbimiz her türlü eksiklikten münezzehtir ve O'nun hiçbir benzeri yoktur. Bu bakımdan, bir kısım Tevrat pasajlarına şerh (açıklama) eklemiştir.
Vaat: Eski Antlaşma'da Tanrı'nın Değişmez Amacı, 2000
Niçin varız? Nereye gidiyoruz? Dünyamızın sonu ne olacak? İnsanlığın hüzünlü tarihinin anlamı ve hedefi yok mu? Yoksa barış, kardeşlikve refah yalnızca hayal mi? Bu sorulara gerçek yanıtlarveren tek Tanrı bize, doğruluğun, esenliğin ve sevincin barınacağı yeni bir gökle yeni bir yeryüzü için kesin birümit veriyor: "Rab bütün uluslara bir ziyafet verecek, bütün ulusları örten ôrtiiyii, yani ölümü, sonsuza dek yok edecek; ve Rab Yahve bütün yüzlerden gözyaşlarını silecek; ve bütün dünya üzerinden halkının utancını kaldıracak" Vaat eden Tanrı güvenilirdir, yalan söylemesi olanaksızdır. Yolunu şaşırmış insanlık için değişmez bir amacı var. Kendisi de bu amacı gerçekleştireceğine söz verip eyleme geçmiştir. Ne zaman mı? Nasıl mı? İsa'dan çok önce Tanrı, bir insanı (İbrahim) çağırdı, ona, "Bütün uluslar senin soyunda kutsanacak" diye vaat ederek amacının çekirdeğini ekti. Bu soyun merkezi ve esas kutsama kaynağı, kendisine "Mesih" denilen Kişi olacaktı. İşte Tanrı'nın amacı bir Vaat'te odaklanıyor. Çağlar boyunca filizlenip gelişen bu "Mesih Vaadi" tamamen yerine gelecektir. Tanrı bu mükemmel planını "Eski Antlaşma" denilen Tevrat, Zebur ve Peygamberler'in Yazıları aracılığyla önceden bildirmiştir,Bizler de insanı bilge kılıp kurtuluşakavuşturacak güçte olan bu kutsal sözleri okuyup benimseyerek dünyanın nereye gittiğini ve kendi yaşamımızınesas hedefinin ne olduğunu keşfedeceğiz. Eski Antlaşma yazılarının tümünü kapsayan bu çalışmanın, birçok okuyucunun ruhen yenilenmesi ve vaat eden Tanrı ile vaat edilen Mesih'e içten bir güvenle bağlanmasınısağlayacağınıiçten umuyoruz.
Kutsal Kitap'taki Daniel, Hagay, Zekeriya ve Malaki Bölümleri üzerine Yorum, 2004
İsa Mesih Tanrı’nın Egemenliği’yle, kendi kimliğiyle, sonsuz kurtuluşla, doğrular ve yanlışlarla ilgili derin ve kapsamlı gerçekler öğretti. Ancak bunları ağır, uzun tümceli ve akademik açıklamalarla değil, genellikle ‘benzetme’ dediğimiz sade ve yalın öykülerle yaptı. Böylece bize önemli bir ders verdi: Kutsal Kitap’a dayalı önemli öğretişler, yorumlar ve ilahiyat çalışmaları son derece sade, öz ve anlaşılır bir dille ortaya konulabilir. Ne var ki, ilahiyatla ilgili çalışmalarda genellikle ağdalı ve karmaşık bir dil kullanılır. Çünkü böyle yapmakla konuya yüce ve bilimsel bir hava katıldığı sanılır. Oysa Tanrı’nın yaklaşımı böyle değildir; O ruhsal gerçekleri bilge ve akıllı kişilerden gizleyip küçük çocuklara açmıştır (Luk.10:21). Tanrı’nın isteği buydu ve öğretmenliğin ustalığı da burada yatar. Mesih’in öğretmenleri, ruhsal gerçekleri bilge ve akıllı kişilere değil, küçük çocuklara açıkladıklarını unutmamalıdırlar. Sürgün ve Ötesi, Kutsal Kitap’ın zor anlaşılır gibi görünen kısımlarını son derece yalın ve sıcak bir dille yorumluyor. Derin sulardan eşsiz benzersiz inciler çıkarıyor, özenli ve anlaşılır bir üslupla parlatıp biz okurlara sunuyor. George Bristow, hem Tanrı vergisi öğretmenliğin hem de dua, deneyim ve alın teriyle gelişen usta yorumculuğun ürününü bu kitap ile bizlere sunuyor.
ISBN: 978-605-5739-01-0 T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sertifika No: 16231 © Gerçeğe Doğru Kitapları
KUTSAL KİTAP(TEVRAT,ZEBUR,İNCİL)’IN LUKA BÖLÜMÜYLE ALAKALI KISA BİR ARAŞTIRMA
Zehraveyn iki çiçek demektir, Peygamberimiz (sav) Bakara ve Ali İmran Surelerini bu şekilde adlandırmıştır. Bu iki surenin “birlikteliğine” dair bir başka dikkat çeken nokta, Bakara Suresi’nde Yahudilerden, Ali İmran Suresi’nde ise Hristiyanlardan çokça bahsedilir. Yine, Fatiha Suresi’nin sonunda geçen “gazabına uğrayanların ve sapanların (yoluna) değil” kısmının Kuran içinde bu şekilde tefsir edildiği düşünülür. Çünkü “gazaba uğrayanlar ve sapanlar”, bir hadise göre Yahudiler ve Hristiyanlardır. Fatiha’dan hemen sonra gelen Bakara ve Ali İmran da onlara dair.. Fatiha ve Zehraveyn Tefsiri, işte bu zeminin üzerine Kuran’ın Tevrat ve İncil’i içericiliği ve düzelticiliği, Kitab’ın Levhi Mahfuzdanlığı gibi konulara yoğunlaşmış bir tefsirdir.
Abraham Joshua Heschel tarafından yazılmış olan " God, Torah and Israel" makalesini Türkçe'ye çevirdim. Bu makale ilk kez Türkçe olarak sunuluyor. Türkçe'ye Çeviren: Gökhan Duran
A Response to Dan Brown's DaVinci Code
Academia Biology, 2024
Onderzoeksrapporten agentschap Onroerend Erfgoed
Congreso Internacional de Lengua y Literatura - Universidad Nacional de Córdoba, Argentina, 2010
Frontiers in Psychology, 2022
International Journal of Lean Six Sigma, 2012
Revista on line de Política e Gestão Educacional
Mathematical Notes of the Academy of Sciences of the USSR, 1968
Annals of Surgical Oncology, 2020
Studies in Social Justice
Australian Veterinary Journal, 1997