İçeriğe atla

Kudüs

Vikisöz, özgür söz dizini
Yazdırılabilir sürüm artık desteklenmiyor ve görüntü oluşturma hataları olabilir. Lütfen tarayıcı yer işaretlerinizi güncelleyin ve bunun yerine varsayılan tarayıcı yazdırma işlevini kullanın.
Kudüs
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Kudüs (Arapça: القُدس, el-Kuds) veya Yeruşalim (İbranice: יְרוּשָׁלַיִם‎ Bu ses hakkındaYeruşaláyim), Orta Doğu'nun Kenan bölgesinde, Akdeniz ile Lut Gölü arasındaki Yehuda Dağları'ndaki bir plato üzerine kurulmuş eski bir şehirdir. Üç büyük İbrahimî din olan Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam için kutsal sayılan bir şehirdir. İsrail, başkentinin Kudüs olduğunu ilan etmiştir. Birleşmiş Milletler, bu kararı tanımadığını açıklamıştır. Aynı şekilde Filistin de tıpkı İsrail gibi kendi başkentinin Kudüs olduğunu ilan etmiştir.

  • Kudüs, sadece onurumuz değil, savunmamızın da en değerli sınır çizgilerinden biridir.[1]
  • Kudüs kutsal kültürdeki peygamberlerin şehridir, her köşesinde peygamberlerden izler taşır. Piramitler şehri Kahire, firavunların kültür dünyasını yansıtır. Kare dünyanın şehirlerinde Kudüs ve Kahire yan yanadır. Kare dünya da başkentler birbirine karışmıştır, her şehir hem Kudüsten, hem kahireden izler taşır. Kudüs süz Kahire, Kahire siz Kudüs yoktur.[2]
  • Kudüs Filistin'in başkentidir. Arap, İslam ve insanlık tarihinde dini, tarihi ve medeniyet açısından önemli bir yere sahiptir. O Filistin halkının yanı sıra Arap ve İslam ümmetinin hakkıdır. Kudüs'ten ve herhangi bir parçasından feragat edilemez. İşgalin (İsrail) Kudüs'ü Yahudileştirme ve Yahudi yerleşim birimleri faaliyetleri, gerçeklerin üzerini örtme ve Kudüs'ün tarihi dokusunu bozması yok hükmündedir. Mübarek Mescidi Aksa halkımızın ve ümmetimizin hakkıdır. İşgalin bu hususta hiçbir hakkı yoktur. Aksa'yı Yahudileştirme ve bölmeye yönelik plan ve girişimleri geçersizdir ve hiçbir meşruiyeti yoktur.[3]
  • Yahudilerin Kudüs üzerinde hakkı yoktur. Bizim Hristiyanlarla ortak tarihimiz var fakat İsraillilerin bir hakkı yok. Sadece konuşarak, empati geliştirerek bir şey yapamayız. Siz Gazze'ye sadece sempati duymayıp destek verdiniz. Mavi Marmara'da şehit verdiniz. Kudüs bizim kalbimiz. Kudüs tarih boyunca ümmetin barometresidir. Kudüs tehlike altında olduğu zaman ümmetin tümü tehlikededir. Biz bu davanın sahibiyiz, siz de bizim ortağımızsınız. Türk ve Osmanlı tarihi Kudüs'le iç içedir. Bu zor günlerin hepsinden geçeceğiz ve sonuç olarak Kudüs'ten işgalcileri kovup Filistin'i kurtaracağız.[4]
  • Türk halkının Kudüs'e olan sevgisini görüyorum ve benim burada konuşmamla bu sevgi artmayacak, çünkü o sevgi sizin içinizde zaten var. Mescidi Aksa'nın kutsiyetini size anlatmayacağım çünkü siz zaten onun kutsiyetini biliyorsunuz. Kim Kuranı Kerim'e bağlıysa, Kudüs’ün değerini zaten bilir. Fatih Sultan Mehmet çok büyük bir komutandı, Allah ona İstanbul'u fethetmeyi nasip etti. Nasıl ki Fatih zamanında İstanbul'u fethetti, şimdi de Kudüs'ü İstanbul gibi yeniden fethedecek fatihler yetiştirmenizi istiyoruz. Darbe girişimi olduğunda Türk halkı meydanlara çıktı ve düşmanlar karşısında ülkesine sahip çıktı. Türk halkı devletinin yanında durarak düşmanların planlarını bozdu. Her birinizin o gecede bir payı vardı. Sizler o gece ülkenizi savundunuz, aynı şekilde Kudüs içinde bir şeyler yapmamız gerekiyor. Benim temennim, her birimiz Kudüs ve Mescidi Aksa için kendimize bir görev verelim. Kudüs ve Mescidi Aksa için çalıştığımız zaman inşallah oralar da özgürlüğüne kavuşacak. Bunda hepimizin payı olacak ve bu amellerimizi tarih bir gün yazacaktır. Kudüs, Hazreti Muhammed'in emanetidir. Müslümanların, ömürlerinin sonuna kadar bu emanete sahip çıkması gerekir.[5]
  • Yüreğimizin yarısı Mekke'dir, geri kalanı da Medine'dir. Üstünde bir tül gibi Kudüs vardır. Kudüs'ü savunmak, gerçek bağımsızlığı savunmaktır. Kudüs sevilmeden insanlığa girilemez. Tutsak Kudüs'e borcumuz, Kudüs'ü savunmaktır, özgürlüğüne kavuşturmaktır.[6]
  • Şüphesiz Kudüs bizim için çok önemli bir meseledir, davadır ama Kudüs aynı zamanda işte bu 21. yüzyılın zalim düzeninin, çatırdayan düzeninin de önemli anahtar kelimesidir. Bizim bu düzenin değişmesi için yürüttüğümüz mücadelenin de bir ölçüsüdür, bir mihenk taşıdır.[7]
  • İsrail son 50 yıldır kasıtlı şekilde Kudüs'teki İslam dünyasının izlerini silmeye çalışıyor. Silemeyeceksiniz. Bu tarihi gerçeği yok edemeyeceksiniz. Ve tüm 1 milyar 700 milyonluk İslam dünyasını içinde gaflet içerisinde olan yöneticiler olabilir. Ama bu halkları yok edemeyeceksiniz. Müslümanlara ait toprakları, iş yerlerini, evlerini hatta ibadethaneleri gasp ederek burada bir soykırım uyguluyor. Buralara bir kaç tane büyükelçilik getirmek suretiyle eğer Kudüs'ün şahsı manevisini yok edeceğinizi zannediyorsanız kendinizi aldatıyorsunuz. Bununla bunu yok edemezsiniz.[8]
  • Kudüs Müslümanların kutsalıdır. Kudüs'ün İsrail'e verilme planı asla kabul edilemez. Açıklanan plan, barışa ve çözüme hizmet etmeyecektir. Bu plan Filistin ve Kudüs için yeni oldubittiler oluşturma gayretidir.[9]
  • Türkiye olarak tüm platformlarda Kudüs davasına sahip çıkıyor, Filistinli kardeşlerimize yönelik işgal, zulüm ve soykırım politikalarının son bulması için var gücümüzle çalışıyoruz. BM kararları ve Arap Barış Girişimi temelinde 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, bitişik ve egemen bir Filistin devleti kuruluncaya kadar da mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.[10]
  • Kudüs Hazreti Nebi’nin şayet oraya gidemez ve orada namaz kılmazsanız bari oranın kandillerini aydınlatacak yağ gönderin, diyerek ümmetine emanet ettiği mübarek bir beldedir. Filistin meselesi hepimizi oraya getiren İslam İşbirliği Teşkilatı’nın da kurulmasına vesile olan yapı taşlarından birisidir. Kudüs’e sahip çıkmak için İSEDAK kapsamında yeni bir proje başlattık. İSEDAK Kudüs programıyla hem burayı ekonomik olarak güçlendirmeyi hem de Kudüs halkının sosyoekonomik şartlarını bir nebze olsun iyileştirmeyi hedefliyoruz. Filistinli kardeşlerimizin refahını artıracak bu programa siz üye ülkelerimizin de gerekli desteği vereceğine inanıyorum. Kudüs’e yönelik tacizlerin arttığı, işgalci İsrail rejiminin saldırılarını yoğunlaştırdığı bir dönemde bizim dayanışmamız çok önemlidir. Aramızda birlik, beraberlik ve etkin bir iş birliği Filistin davasında da, diğer alanlarda da başarımızın anahtarı olacaktır. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum.[11]

Kaynakça