Esir değişimi
Bir esir değişimi veya esir takası, bir çatışmada karşıt taraflar arasında esirleri serbest bırakmak için yapılan bir anlaşmadır: savaş esirleri, casuslar, rehineler, vb. Bazen, ölü bedenler de değiş tokuşta yer alır.[1]
Cenevre Sözleşmeleri
[değiştir | kaynağı değiştir]Cenevre Sözleşmeleri uyarınca, hastalık veya sakatlık nedeniyle savaş çabalarına katkıda bulunamayan esirler, ülkelerine geri gönderilme hakkına sahiptirler. Bu, etkilenen esirlerin sayısından bağımsızdır; alıkoyma gücü gerçek bir talebi reddedemez.[2]
Cenevre Sözleşmesi (1929) kapsamında bu, 68 ile 74. Maddeler ve eki kapsamındadır. En büyük değişim programlarından biri, II. Dünya Savaşı sırasında bu şartlar altında Uluslararası Kızıl Haç tarafından yürütülmüştür.[3] 1949 tarihli Üçüncü Cenevre Sözleşmesi uyarınca, 109 ile 117. Maddeler kapsamındadır.
Yugoslavya'daki İkinci Dünya Savaşı, Üçüncü Reich'ın silahlı kuvvetleri ile komünist liderliğindeki Partizanlar arasında acımasız bir mücadele gördü. Buna rağmen, iki taraf neredeyse savaşın başlangıcından itibaren esir takası müzakereleri yaptılar. Olağanüstü koşullar altında, bu ilk temaslar, işgal altındaki Avrupa'da muhtemelen tek bölge olan ve 1945 Nisanı'nın sonlarına kadar mahkûmların düzenli olarak değiştirildiği ve birkaç bin kişinin hayatını kurtardığı tarafsız bir bölgenin yaratılmasına odaklanan resmi bir değişim anlaşmasına dönüştü.[4]
Ayrıca bakınız
[değiştir | kaynağı değiştir]Kaynakça
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ "Yielding Prisoners, Israel Receives 2 Dead Soldiers". New York Times. 17 Temmuz 2008. 8 Mayıs 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mayıs 2018.
- ^ Geneva Convention. 2 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2022.
- ^ "Former POW pays tribute to the French, Red Cross". New Jersey Jewish News. 18 Kasım 2008. 14 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mayıs 2018.
- ^ Gaj Trifković, "Making Deals with the Enemy: Partisan-German Contacts and Prisoner Exchanges in Yugoslavia, 1941–1945" in: Global War Studies 01/2013; 10(2):6–37.