Papers by Gizem Aslantepe
Iran-India relations have not been sufficiently emphasized during the historical process, and esp... more Iran-India relations have not been sufficiently emphasized during the historical process, and especially after 2015, the economic and military cooperation between the parties has started to be closely examined. The growing trade volume of Iran and India, the Pakistan-Iran-India Natural Gas Line Project, the North-South Transport Corridor, the Port of Chabahar, and many other projects have demonstrated to improve a deep strategic alliance in the region. Parallel policies against Afghanistan have brought the two countries closer, and the updating of Russian warplanes with Indian technology has facilitated the establishment of strong ties between the parties. Although against the Kashmir problem has caused the two countries to take place on different sides, the principle of interdependence has prevented to occur irreparable problems between them. Though US sanctions weakened relations in this process, relations were tried to be strengthened again with the disappearance of post-2015 repression.
Özet Ortadoğu'da köklü devlet geleneğine sahip ülkelerden Türkiye ve İran arasında süregelen iliş... more Özet Ortadoğu'da köklü devlet geleneğine sahip ülkelerden Türkiye ve İran arasında süregelen ilişkiler, küresel politikalardan etkilenmekle beraber her anlamda gelişmeye ve ilerlemeye devam etmiştir. 50'ler ve 60'lar boyunca Sovyet tehdidine karşı Batı Bloku içerisinde kendini ortak bir hareket alanında bulan bu iki ülke, 1979 İslam Devrimi'yle İran'ın saf değiştirmesinden sonra da ilişkilerini farklı boyutlara taşıyarak sürdürmüştür. 1980 yılında başlayan İran-Irak Savaşı da Türkiye-İran ilişkilerinin gelişmesinde önemli bir diğer faktör olmuştur. Bu sayede İran, Batı'nın onu yalnızlaştırma çabalarına karşılık Türkiye'nin "mutlak tarafsızlık" politikası izlemesiyle bu konudaki tedirginliğini üzerinden atmıştır. 2000'lerde eş zamanlı olarak İran'ın dış dünyaya dönük hamleleri ve Türkiye'nin siyasal İslamcı bir çizgide ilerlemesi iki ülke arasındaki belirgin farklılıklardan biri olan laik-muhafazakar ayrımını da yumuşatmıştır. Fakat 2005'te Ahmedinejad'ın cumhurbaşkanı olarak seçilmesiyle İran'ın dış politika söylemleri değişmiş mevcut barışçıl hava kaybolmuştur. Bütün bunlardan belki de en önemlisi nükleer tesislerin yeniden faaliyete açılması, başta ABD olmak üzere bütün dünyanın gözlerini İran'a çevirmesine neden olmuştur. Bu dakikadan sonra bir dizi yaptırımla baş başa kalan ve uluslararası arenadan dışlanan İran için Türkiye ile ilişkiler büyük önem arz etmiştir. Makale boyunca bütün bu süreç ayrıntılı bir şekilde ele alınacak, ilk olarak yaptırımların öncesinde Türkiye-İran ilişkileri üzerinde durulacak ardından İran'ın nükleer faaliyetleri ve bu faaliyetler kapsamında uygulanan yaptırımlara karşı ilişkilerin seyri değerlendirilecektir.
Uluslararası Hukuk 1648'den bu yana iki devre halinde incelenmiştir: Klasik Hukuk Dönemi ve Moder... more Uluslararası Hukuk 1648'den bu yana iki devre halinde incelenmiştir: Klasik Hukuk Dönemi ve Modern Hukuk Dönemi. Makalenin konusu gereği asıl üzerinde durulan alan Modern Hukuk Dönemi olup, birinci bölümde uluslararası hukuk bağlamında önce askeri güç kullanımının tanımına, hangi durumlarda başvurulduğuna ve çeşitlerine bakılacaktır. İkinci bölümde çeşitli uluslararası anlaşmaların askeri güç kullanımına ilişkin sınırlamaları madde madde incelenecektir. Üçüncü bölümde ise, 1980-88 yılları arasındaki Irak'ın İran'ı işgali askeri güç kullanımı açısından ele alınacaktır. Bu sayede İran-Irak Savaşı'ndaki güç kullanımının çerçevesi çizilecek, devletler tarafından sunulan gerekçeler ve BM'nin işgal karşısındaki duruşu gibi konular üzerinde yoğunlaşılacaktır.
Uploads
Papers by Gizem Aslantepe