Papers by Nazim Ankaraligil
Erciyes İletişim Dergisi, Jan 21, 2013
Görüntü kompozisyonu oluşturmak, insanlık tarihi kadar eski bir uğraştır. Mağara resimlerinden ba... more Görüntü kompozisyonu oluşturmak, insanlık tarihi kadar eski bir uğraştır. Mağara resimlerinden başlayarak form kazanan insanın doğaya dair görsel anlatısı, on binlerce yıl boyunca ortak bir kültür mirası olarak gelişmiş, insanoğlunun görüntüye dair ortak beğenisi neredeyse bir refleks halini almıştır. Çok farklı kültürlerden, dünyanın dört bir köşesinden gelen insanların aynı resme güzel demesi, aynı fotoğrafı beğenmesi, aynı mimari yapıdan etkilenmesinin altında yatan nedenin ne olduğu, bugün olduğu gibi dün de araştırılmıştır. Çok farklı disiplinlerden bilim insanlarının, düşünürlerin, din adamlarının birbirlerinden binlerce kilometre uzakta, onlarca asır ötede olsalar bile ortaklaşa yaptıklarını söyleyebileceğimiz çalışmaları; insanoğluna neyin güzel göründüğüne dair bazı değişmez formüller ortaya koymuştur. Çalışma kapsamında, bu formüllerin en etkili olanlarından "Altın Oran" ve yine altın oranla ilişkilendirilmesi gereken ancak kendi özgünlüğüyle asırlara ilham kaynağı olan "Fibonacci Spirali" bağlamında; insanoğlunun bugünkü görsel anlatı araçları olan fotoğraf ve sinemanın görüntü kompozisyonları üzerinde durulacaktır. Resim sanatı, fotoğraf ve sinemanın ortak geçmişlerine ve etkileşimlerine dair bazı değerlendirmelerden sonra; kadim oranların en yenilikçi sanat ve sanatçılar üzerindeki etkisini incelemek üzere Steven Spielberg filmlerinden görüntü kareleri üzerine görsel çözümleme yapılacaktır.
E-Journal of New World Sciences Academy, 2014
Tüm dünyada özellikle 20. Yüzyılın son çeyreğinde gelişen iletişim teknolojileri ve hızla deği... more Tüm dünyada özellikle 20. Yüzyılın son çeyreğinde gelişen iletişim teknolojileri ve hızla değişen ekonomik, sosyal ve politik ortam, yayıncılık alanını büyük bir hızla ticarileştirmiştir. Türkiye 1990’lı yılların başında bu ticarileşme sürecine dahil olmuş, özel yayıncı kuruluşlar büyük bir sayı ve çeşitliliğe ulaşmıştır. Yayıncılık alanının ticarileşmesi, farklı hedef kitlelere ulaşmak isteyen tematik kanalların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Çocuklara yönelik televizyon kanallarının sayısı da bu süreçte artmaya başlamış, 2000’li yıllardan sonra yeni çocuk televizyon kanalları kurulmasında bir yükselme yaşanmıştır. Türkiye’de öncelikle yabancı menşeili çocuk televizyonları yayına başlamış, ardından yerli çocuk kanalları kurulmuştur. Çalışma kapsamında Türkiye’de yayın yapan tüm çocuk kanalları, çocuk televizyonlarının medya sahipliği, hedef kitleleri ve program üretimleri incelenmektedir. Türkiye’deki uydu yayıncılığı, kablo TV, karasal yayıncılık, ipTV ve dijital yayıncılık platformları bağlamında çocuk kanallarının dağılımı ve çocuk yayıncılığı sektörü analiz edilmektedir.
Oyun tarih boyunca günlük yaşamın değişmez pratikleri arasında yer almıştır. Bir sosyal ilişki bi... more Oyun tarih boyunca günlük yaşamın değişmez pratikleri arasında yer almıştır. Bir sosyal ilişki biçimi olarak oyun, her dönemde kültürel, ekonomik ve siyasal ilişkilerin yeniden üretilmesinin araçlarından biri olmuştur. Yeniçağ'da ulus devletlerin ortaya çıkması ve pazar ekonomisinin dünyada egemen olması, oyunun tarihinde bir dönüm noktası olmuş; oyunun gücünü fark eden siyasi ideolojilerin ve sermayenin giderek daha fazla müdahil olmasıyla oyun, sadece oyun olmaktan çıkmıştır. Bununla birlikte, 20. Yüzyılda oyunlar içinde bir oyun olarak futbol, dünya tarihinde örneği görülmemiş bir biçimde popüler olmuş ve kitleleri peşinde sürüklemiştir. Futbolun popülaritesi, 20. Yüzyılın büyük bir kısmında, ideolojik amaçlarla kullanılmış; diğer yandan, özellikle 20. Yüzyılın sonlarına doğru futbol, doğu blokunun yıkılması, küreselleşmenin hızlanması, toplumsal yapıdaki değişimler ve bireyselleşmenin ardından bireyin değer ve eğlence yargılarının değişmesi ile bir tüketim alanı haline dönüşmüştür. Futbolun ulaştığı kitlelerin büyüklüğü yerel, ulusal ve küresel bazda sermaye için çok cazip bir hal almış; futbol kısa zamanda tam bir endüstriye ve ekonomik piyasaya dönüşmüştür. Futbolun kitleselleşmesinde ve bir tüketim nesnesine dönüşmesinde en önemli etkenlerden biri, belki de birincisi olan kitle iletişim araçları, hem kitlelerin futbola, hem de sermayenin tüketici kitlelerine ulaşmalarında bir numaralı aracı haline gelmişlerdir. Bu çalışmada oyunun toplumsal yönü tarihsel bir perspektifle ele alınacak, daha sonra futbolun modern ve post-modern toplumdaki yeri, ideoloji ve tüketim kültürü çerçevesinde değerlendirilecektir. Futbol endüstrisinin tüketim ekonomisi içindeki yeri, kitle iletişim araçlarıyla olan ilişkisi çerçevesinde rakamsal verilerle analiz edilecektir. ABSTRACT
This paper is a theoretical attempt to explain the ideological nature of anti-Muslim discourse fo... more This paper is a theoretical attempt to explain the ideological nature of anti-Muslim discourse found in the British press. It is argued that dominant media capital, that is held in ever fewer hands, seeks to subvert South Asian Muslims by endeavouring to define an explicitly negative view of Islam. The development has been especially pertinent since the Iranian Revolution of 1979, and the end of the Cold War that effectively came with the fall of the Berlin Wall in 1989. The paper is based on an evaluation of intricate historical and contemporary debates, undertaking an assessment of the economic and social marginalisation of South Asian Muslims and the way in which 'Islamophobia' and 'Islamic fundamentalism' is manufactured in the British press, much to the detriment of otherwise disadvantaged ethnic minority groups in an increasingly xenophobic society. * ABBAS Tahir, (Birmingham Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde öğretim üyesi olarak görev yapan Dr. Tahir Abbas, aynı üniversitedeki Etnisite ve Kültür Çalışmaları Merkezi'nin de yöneticisidir. 100'ün üzerinde kitap, makale ve kitap bölümü yazan Abbas, ulusal ve uluslararası alanda birçok saygın yayının editörlüğünü de yürütmektedir. Müslüman ve Müslüman olmayan toplumlar, insanlar ve azınlıklar arasındaki ilişkileri eğitim, bütünleşme, medya ve radikalizm bağlamında inceleyen Abbas, özellikle İngiltere ve Batı Avrupa'daki Müslüman azınlıklar üzerine yaptığı çalışmalarıyla tanınmıştır), Orijinal başlığı "Media Capital and the Representation
Şarkiyatçılık (Orientanlism) dünyaya yönelik, belirli bir anlama, kimi durumda denetleme, değişti... more Şarkiyatçılık (Orientanlism) dünyaya yönelik, belirli bir anlama, kimi durumda denetleme, değiştirme, hatta şekillendirme istencinin ya da niyetinin dile getirilişi olmaktan öte, bu istencin, niyetin ta kendisidir. Siyasal iktidarla (bir sömürge ya da imparatorluk kuruluşuyla), düşünsel iktidarla (karşılaştırmalı dilbilim ve anatomi ya da modern yönetim bilimlerinden biri gibi egemen bilimlerle), kültürel iktidarla (beğeni, metin, değer görenekleri, ölçütleriyle), ahlaki iktidarla ("bizim" ne yaptığımıza, "onların" ne yapmadığına ya da neleri "bizim" gibi anlayamadıklarına ilişkin fikirlerle) alışverişinde biçimlenen bir söylemdir (Şarkiyatçılık, 2003, s.22).
Güliz Uluç, Murat Soydan, Nazım Ankaralıgil, “Medyada Kadının Temsiline İlişkin Feminist Bir Okuma Çalışması: Tempo Dergisi”, II. Uluslararası Kadın Araştırmaları Konferansı, Doğu Akdeniz Üniversitesi Kadın Araştırmaları ve Eğitim Merkezi, Kıbrıs, 26-28 Nisan 2006., 2006
Book Chapters by Nazim Ankaraligil
Editör Nazım ANKARALIGİL 2 DSLR Kameralar İle Kısa Film ve Belgesel Yapımı © 92 İnceleme -Araştır... more Editör Nazım ANKARALIGİL 2 DSLR Kameralar İle Kısa Film ve Belgesel Yapımı © 92 İnceleme -Araştırma 84 Bu kitap ve kitabın özgün özellikleri tamamen Nüve Kültür Merkezi'ne aittir. Hiçbir şekilde taklit edilemez. Yayınevinin izni olmadan kısmen ya da tamamen kopyalanamaz, çoğaltılamaz. Nüve Kültür Merkezi hukukî sorumluluk ve takibat hakkını saklı tutar.
İZMİR © Nazım ANKARALIGİL Bu kitabın yayın hakkı yazarına aittir ve tüm yayın hakları saklıdır. B... more İZMİR © Nazım ANKARALIGİL Bu kitabın yayın hakkı yazarına aittir ve tüm yayın hakları saklıdır. Bu eserin herhangi bir bölümünün kopya edilmesi, başka dillere tercüme edilmesi, basılması ve çoğaltılması yazarın iznine bağlıdır. Kaynak gösterilmek sûretiyle alıntı yapılabilir.
Books by Nazim Ankaraligil
iksad publishing house, 2020
AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE'DE MEDYA POLİTİKALARI
Türkiye'nin Uyum Süreci ve Televizyon Yayıncılığ... more AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE'DE MEDYA POLİTİKALARI
Türkiye'nin Uyum Süreci ve Televizyon Yayıncılığı Üzerine Bir Araştırma
İkinci Dünya Savaşının getirdiği yıkımın ardından başlayan Avrupa Birliği'nin bütünleşme süreci ekonomik entegrasyonla ivme kazanmış ve ekonomi temelli politikalardan hareketle siyasi ve kültürel birlik sağlanmaya çalışılmıştır. Bugün Avrupa Birliği, bir yandan üye ülkeler arasında ekonomik, siyasi ve kültürel iş birliğini derinleştirmeye çalışırken bir yandan da geleceğine yön verecek bir kararın arifesinde bulunmaktadır. Türkiye’nin üyeliği, Avrupa Birliği’nin bugüne kadar karşılaştığı en zor genişleme hareketlerinden biri, belki de birincisidir. 1959 yılında Türkiye’nin Avrupa Ekonomik Topluluğu’na tam üyelik başvurusuyla başlayan Türkiye - Avrupa Birliği ilişkileri yarım asrı aşan bir süredir devam etmekte, 2004 yılından beri Türkiye resmen aday statüsü tanınmış bir ülke olarak AB ile üyelik müzakerelerini yürütmektedir. Bu müzakereler 35 fasıl altında aday ülkenin AB müktesebatına uyumunu içermektedir. Araştırmanın konusu olan Avrupa Birliği’nin görsel-işitsel politikasına uyum müzakereleri, Bilgi Toplumu ve Medya Faslı altında yürütülmektedir. Avrupa Birliği literatüründe medya politikaları yerine görsel-işitsel politikalar ifadesinin daha sık kullanılması nedeniyle çalışma içerisinde de söz konusu politikalar ve düzenlemeler bu ifade ile anılmaktadır.
AB’nin görsel-işitsel politikasına uyum çerçevesinde Türkiye bir dizi yasal düzenleme gerçekleştirmiştir. Yapılan yasal değişiklikler ile ilgili literatürel çalışmalar olmakla birlikte, yasa ile uygulamayı karşılaştıran, yapılan değişikliklerin televizyon sektörü üzerindeki etkilerini araştıran, aynı zamanda sektörden düzenleme ve uygulamalarla ilgili bir geri
i
bildirim almayı hedefleyen bir araştırma yürütülmemiştir.
Çalışmanın önemi, hem Türk görsel-işitsel politikasının AB’ye uyum sürecindeki tüm yasal düzenlemeleri incelemesinden hem de bu düzenlemelerin uygulanması ile ilgili olarak sektörü analiz eden ilk çalışma olmasından kaynaklanmaktadır. Çalışma kapsamında, Avrupa Birliği görsel-işitsel politikasına uyum sürecinde televizyon yayıncılığı alanında yapılan yasal değişiklikler ve bu değişikliklerin televizyon yayıncılığı sektörüne olan etkisi incelenmektedir.
Elinizdeki bu kitap, sinemada görüntü düzenlemeyle ilgili temel bilgileri içermektedir. Sinemasal... more Elinizdeki bu kitap, sinemada görüntü düzenlemeyle ilgili temel bilgileri içermektedir. Sinemasal kompozisyonun temel prensipleri, sinematografinin kural ve uygulamaları filmlerden alınan örnekler ve çözümlemelerle açıklanmaktadır. Bu çalışmada sinemanın görüntü yönüne odaklanılmış olması nedeniyle görüntünün temel birimi olan çekimler ve her bir çekimdeki çerçevenin oluşturulması üzerinden ilerlenmektedir. Çekim bir sözcük ise sahneyi bir cümle ya da paragrafa, sekansı da bir bölüme benzetmek yanlış olmayacaktır. Bununla birlikte sahne, sekans ve kurgu filmin anlatı yönüyle ilgilidir. Bu nedenle sahne ve sekansların oluşumu, anlam bütünlükleri ve amaçları başka bir çalışma konusu olarak daha detaylı bir biçimde ele alınmalı, senaryo yazımı ve film kurgusu ile bağlantılı olarak incelenmelidir. Çözümleme ve Örneklerle Sinemada Görüntü Düzenleme kitabında, hareketli görüntünün başlangıç noktası olan çerçeveden başlanarak temel sinematografik teknik, yöntem ve kurallar açıklanmaya çalışılmaktadır. Sinema ile ilgisi olan herkesin ve sinemaseverlerin ilgiyle okuyacağını düşündüğümüz bu kitabın film yapımıyla ilgilenenler için de bir başvuru kaynağı olmasını ümit ederiz.
İZMİR © Nazım ANKARALIGİL Bu kitabın yayın hakkı yazarına aittir ve tüm yayın hakları saklıdır. B... more İZMİR © Nazım ANKARALIGİL Bu kitabın yayın hakkı yazarına aittir ve tüm yayın hakları saklıdır. Bu eserin herhangi bir bölümünün kopya edilmesi, başka dillere tercüme edilmesi, basılması ve çoğaltılması yazarın iznine bağlıdır. Kaynak gösterilmek sûretiyle alıntı yapılabilir.
Uploads
Papers by Nazim Ankaraligil
Book Chapters by Nazim Ankaraligil
Books by Nazim Ankaraligil
Türkiye'nin Uyum Süreci ve Televizyon Yayıncılığı Üzerine Bir Araştırma
İkinci Dünya Savaşının getirdiği yıkımın ardından başlayan Avrupa Birliği'nin bütünleşme süreci ekonomik entegrasyonla ivme kazanmış ve ekonomi temelli politikalardan hareketle siyasi ve kültürel birlik sağlanmaya çalışılmıştır. Bugün Avrupa Birliği, bir yandan üye ülkeler arasında ekonomik, siyasi ve kültürel iş birliğini derinleştirmeye çalışırken bir yandan da geleceğine yön verecek bir kararın arifesinde bulunmaktadır. Türkiye’nin üyeliği, Avrupa Birliği’nin bugüne kadar karşılaştığı en zor genişleme hareketlerinden biri, belki de birincisidir. 1959 yılında Türkiye’nin Avrupa Ekonomik Topluluğu’na tam üyelik başvurusuyla başlayan Türkiye - Avrupa Birliği ilişkileri yarım asrı aşan bir süredir devam etmekte, 2004 yılından beri Türkiye resmen aday statüsü tanınmış bir ülke olarak AB ile üyelik müzakerelerini yürütmektedir. Bu müzakereler 35 fasıl altında aday ülkenin AB müktesebatına uyumunu içermektedir. Araştırmanın konusu olan Avrupa Birliği’nin görsel-işitsel politikasına uyum müzakereleri, Bilgi Toplumu ve Medya Faslı altında yürütülmektedir. Avrupa Birliği literatüründe medya politikaları yerine görsel-işitsel politikalar ifadesinin daha sık kullanılması nedeniyle çalışma içerisinde de söz konusu politikalar ve düzenlemeler bu ifade ile anılmaktadır.
AB’nin görsel-işitsel politikasına uyum çerçevesinde Türkiye bir dizi yasal düzenleme gerçekleştirmiştir. Yapılan yasal değişiklikler ile ilgili literatürel çalışmalar olmakla birlikte, yasa ile uygulamayı karşılaştıran, yapılan değişikliklerin televizyon sektörü üzerindeki etkilerini araştıran, aynı zamanda sektörden düzenleme ve uygulamalarla ilgili bir geri
i
bildirim almayı hedefleyen bir araştırma yürütülmemiştir.
Çalışmanın önemi, hem Türk görsel-işitsel politikasının AB’ye uyum sürecindeki tüm yasal düzenlemeleri incelemesinden hem de bu düzenlemelerin uygulanması ile ilgili olarak sektörü analiz eden ilk çalışma olmasından kaynaklanmaktadır. Çalışma kapsamında, Avrupa Birliği görsel-işitsel politikasına uyum sürecinde televizyon yayıncılığı alanında yapılan yasal değişiklikler ve bu değişikliklerin televizyon yayıncılığı sektörüne olan etkisi incelenmektedir.
Türkiye'nin Uyum Süreci ve Televizyon Yayıncılığı Üzerine Bir Araştırma
İkinci Dünya Savaşının getirdiği yıkımın ardından başlayan Avrupa Birliği'nin bütünleşme süreci ekonomik entegrasyonla ivme kazanmış ve ekonomi temelli politikalardan hareketle siyasi ve kültürel birlik sağlanmaya çalışılmıştır. Bugün Avrupa Birliği, bir yandan üye ülkeler arasında ekonomik, siyasi ve kültürel iş birliğini derinleştirmeye çalışırken bir yandan da geleceğine yön verecek bir kararın arifesinde bulunmaktadır. Türkiye’nin üyeliği, Avrupa Birliği’nin bugüne kadar karşılaştığı en zor genişleme hareketlerinden biri, belki de birincisidir. 1959 yılında Türkiye’nin Avrupa Ekonomik Topluluğu’na tam üyelik başvurusuyla başlayan Türkiye - Avrupa Birliği ilişkileri yarım asrı aşan bir süredir devam etmekte, 2004 yılından beri Türkiye resmen aday statüsü tanınmış bir ülke olarak AB ile üyelik müzakerelerini yürütmektedir. Bu müzakereler 35 fasıl altında aday ülkenin AB müktesebatına uyumunu içermektedir. Araştırmanın konusu olan Avrupa Birliği’nin görsel-işitsel politikasına uyum müzakereleri, Bilgi Toplumu ve Medya Faslı altında yürütülmektedir. Avrupa Birliği literatüründe medya politikaları yerine görsel-işitsel politikalar ifadesinin daha sık kullanılması nedeniyle çalışma içerisinde de söz konusu politikalar ve düzenlemeler bu ifade ile anılmaktadır.
AB’nin görsel-işitsel politikasına uyum çerçevesinde Türkiye bir dizi yasal düzenleme gerçekleştirmiştir. Yapılan yasal değişiklikler ile ilgili literatürel çalışmalar olmakla birlikte, yasa ile uygulamayı karşılaştıran, yapılan değişikliklerin televizyon sektörü üzerindeki etkilerini araştıran, aynı zamanda sektörden düzenleme ve uygulamalarla ilgili bir geri
i
bildirim almayı hedefleyen bir araştırma yürütülmemiştir.
Çalışmanın önemi, hem Türk görsel-işitsel politikasının AB’ye uyum sürecindeki tüm yasal düzenlemeleri incelemesinden hem de bu düzenlemelerin uygulanması ile ilgili olarak sektörü analiz eden ilk çalışma olmasından kaynaklanmaktadır. Çalışma kapsamında, Avrupa Birliği görsel-işitsel politikasına uyum sürecinde televizyon yayıncılığı alanında yapılan yasal değişiklikler ve bu değişikliklerin televizyon yayıncılığı sektörüne olan etkisi incelenmektedir.